İstanbul’da sağlık sektöründeki usulsüzlüklerle gündeme gelen Yenidoğan Çetesi’nin yargılandığı davanın ilk duruşması, ikinci gününde devam ediyor. “Resmi belgede sahtecilik” ve “suç örgütüne üye olmak” gibi suçlamalarla yargılanan 47 sanığın, 22’si tutuklu olarak hakim karşısına çıktı.
Sanık kürsüsüne çağrılan Hasan Basri Gök, savunmasında suçlamaları reddederek, “Savcılıkta da belirttim. Aynı şeyleri anlatmaya gerek yok” dedi. Gök, 2019-2021 yılları arasında özel hastanelerde çalıştığını, epikriz raporlarının gerçeğe aykırı düzenlendiğini kabul etti. Mahkeme heyetinin sorularına verdiği yanıtlarla Fırat Sarı’nın hastanelerdeki yasa dışı organizasyonları yönettiğini belirtti.
Denetimden nasıl kaçtılar?
Gök, Ali Aksu ve Fırat Sarı konuşmalarıyla ilgili de şunları söyledi: “Sağlık hizmeti basamakları arasında fark olduğu için maliyeti karşılamayanları almayalım diyordu.” (İlgili tape konuşması: “Sen sistemini kur ona göre deftere ekleriz. ‘SSK 20’nin üzerine çıkmayacak.”)
Mehtap ile Gök arasındaki hastane denetimine ilişkin tape kaydı soruldu. Gök verdiği cevapta, denetimden kurtulmak için yaptıkları işlemleri anlattı: “Denetim için hazırladığımız ilaçları hasta dolaplarına koyduk. Kullanılmış olarak görünüyordu. Aynı zamanda fazla ilaçlar da oradaydı.”
Gök, yatak ücretleriyle ilgili yaptıkları bir usulsüzlükten elde ettikleri geliri Fırat Sarı’ya verdiklerini söyleyince hakim, “Bu normal mi?” diye sordu. Gök de “Özel hastanelerde oluyor bu. Bize 400-500 lira yemek parası verdi” dedi.
‘Epikriz raporları gerçeğe aykırı düzenleniyordu’
Hakim, epikriz raporlarının sahte düzenlendiğini doğrulatan sorular yöneltti. Gök, “Evet, raporlar gerçeğe aykırı düzenleniyordu” diyerek suçlamaları kabul etti. Ayrıca, hastane sorumlularının duruma karışmadığını, organizasyonun belirli bir ekip tarafından yürütüldüğünü ifade etti.
Baroların müdahillik talepleri reddedildi
Davaya müdahil olmak isteyen barolar ve mağdur ailelerin talepleri mahkeme tarafından reddedildi. Barolar, sağlığın kamu hizmeti olduğunu belirterek davaya müdahil olmayı talep etmişti. Ancak mahkeme, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle bu talepleri reddetti.
İlk gün ifadesi alınan sanık
Davanın ilk gününde yalnızca hemşire Hakan Doğukan Taşçı’nın ifadesi alınabildi. Taşçı, hastane sahipleri ve hekimlerin asıl sorumlu olduğunu belirtti, bebek ölümlerinde herhangi bir sorumluluğu olmadığını iddia etti.
Duruşma devam ediyor.