Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, siyanürlü altın madenciliğine karşı mücadelesine devam ediyor. Dün Köprübaşı’nda bir araya gelen platform üyeleri, “Tek bir ağacımızı vermeyeceğiz”, “Ormanımı, suyumu madene vermem” ve “Eskişehir maden havzası olmayacak” yazılı dövizlerle Adalar’a yürüdü.
‘Madene karşı mücadelemiz sürüyor’
Platform adına açıklama yapan Mert Yedek, Eskişehir’in Mihalgazi ilçesi Alpagut ve Tepebaşı ilçesi Atalan mahalleleri arasında açılması planlanan siyanürlü altın ve gümüş madenine karşı başlatılan mücadelenin devam ettiğini belirtti. Yedek, “Şimdi de Sakarya Vadisi’nde, Sarıcakaya’nın Bilal Habeşi Mahallesi’nde yeni bir altın madeni açılmak istendiğini ve projeye hızla ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilerek topraklarımızın madencilik şirketinin kullanımına açıldığını öğrendik” dedi.
‘Eskişehir madencilik tehdidi altında’
Yedek, bölgenin yerli ve uluslararası madencilik şirketleri tarafından hedef alındığını belirterek şunları söyledi: “Eskişehir’imizin toprakları ne yazık ki madencilik tehdidi altında. Sakarya Vadisi’nde doğamız ve yaşam alanlarımız vahşi madencilik uygulamalarının tehdidi altında. Doğal yaşamıyla, tarım ve hayvancılığıyla ülkemizin gözbebeği olan bu bölge, büyük bir maden havzasına dönüştürülmek isteniyor.”
‘Havamızı, suyumuzu, toprağımızı savunuyoruz’
Sivrihisar-Kaymaz yakınında siyanürlü altın madeni işleten şirketin kapasite artış talebinin mahkemeden döndüğünü hatırlatan Yedek, şirketin bu kez Sarıcakaya’daki Bilal Habeşi Mahallesi’nde yeni bir maden sahası açmaya çalıştığını söyledi. Yedek, “Alpagut ve Atalan’daki siyanürlü altın madeni projesi henüz başlangıç, birlik olup engellemezsek bütün Sakarya Vadisi yok olacak” diyerek mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.