Mersin Kadın Platformu, 7 Kasım günü saat 13.00’te, Mersin Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Eyleme katılanlar, “’Kutsal’ aileniz kadınları ve çocukları öldürüyor” yazılı pankart taşıyarak, sık sık “Aileyi değil çocukları koruyun”, “Çocukları öldüren aileniz batsın”, “Çocuk cinayetleri politiktir” gibi sloganlar attı. Ayrıca, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Narin isyanımızdır”, “Kaybedilen çocuklar isyanımızdır” gibi ifadelerle tepkilerini dile getirdiler.
Eylemde, Mersin Kadın Platformu adına bir basın açıklaması okundu. Açıklamada, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü yaklaşırken bir kez daha Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Mersin İl Müdürlüğü önündeyiz” denildi. Platform, Narin Güran’ın katledilmesinin ardından, Aile, Devlet ve Tarikat üçgeninde kadına ve çocuğa yönelik şiddetin sorumlusu olan kurumları eleştirerek, “aileyi korumayı kadınların ve çocukların yaşamlarının önüne koyan bu kurum, katledilen tüm kadın ve çocuklardan sorumludur” ifadelerini kullandı.
Narin Güran’ın, 21 Ağustos’ta Diyarbakır’ın Tavşantepe kırsal mahallesinde kaybolduğu, 19 gün sonra ise ailesinin yakınlarında bulunan bir derede cansız bedeni bulunduğu belirtildi. Eylemde, Narin’in ölümünden sorumlu olan aile fertlerinin uzun süre tutuklanmadığı ve delillerin karartıldığı vurgulandı. AKP Diyarbakır Milletvekili Garip Ensarioğlu’nun açıklamalarına da atıfta bulunularak, “Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var” diyerek suç ortaklıklarını itiraf ettiği ifade edildi.
Açıklamada, Türkiye’nin “çocuk mezarlığına” döndüğüne dikkat çekildi ve devletin cezasızlık politikalarıyla erkek şiddetinin arttığı savunuldu. Narin’in ölümünden kısa bir süre sonra 2 yaşındaki Sıla bebeğin de istismara uğrayarak hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Ayrıca, TÜİK verilerine göre 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuğun kaybolduğu, ancak 2016’dan sonra kayıp çocuk verilerinin açıklanmadığı ifade edildi.
Platform, çocuk cinayetlerinin münferit olaylar olmadığını, devletin uyguladığı politikaların bu cinayetleri teşvik ettiğini belirtti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve hükümete yönelik eleştirilerde bulunuldu. Narin Güran’ın davası için kamuoyunun baskısı ile TBMM’de bir komisyon kurulduğu ancak bu komisyonun hiç toplanmadığı vurgulandı.
Eylemde son olarak, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca da söz aldı. Koca, Narin Güran’ın cinayetinin ardından hükümetin tepkisini ve bu cinayetlerin peşini bırakmadıklarını ifade etti. “Biz Narin Güran cinayetinin peşini bırakmayacağız. Kaybedilen çocukların sorumlularının peşini bırakmayacağız” diyen Koca, mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne kadar ve sonrasında sokaklarda olacaklarını, “Hayatını çaldığınız, hayatını kararttığınız her bir çocuğun, her bir kadının hesabını soracağız” diyerek mücadeleye devam edeceklerini açıkladılar.