İstanbul Barosu, Kürtçe hutbe ve vaaz verdikleri gerekçesiyle yargılanan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (DİAYDER) duruşmasında gözaltına alınarak tutuklanan Avukat Bedirhan Sarsılmaz’a ilişkin bir açıklama yayımladı.
Tutuklama tedbirinin saldırı aracı olarak kullanılması kabul edilemez
X hesabından yayımlanan açıklamada baro üyesi meslektaşlarının mesleki faaliyetlerinin suç unsuru olarak gösterilmesinin savunma hakkına ve avukatlık mesleğine doğrudan müdahale niteliğinde olduğunu söyleyen İstanbul Barosu; tutuklama tedbirinin savunmaya karşı saldırıya dönüştürülmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
İstanbul Barosu’nun yaptığı açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
Baromuz üyesi Av. Bedirhan Sarsılmaz, müdafi olarak duruşmada görev yaptığı sırada gözaltına alınmış, savcılık makamınca savunması dahi alınmaksızın tutuklanma istemi ile Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiştir.
Baromuz üyesi meslektaşımızın müvekkili ile yaptığı görüşmelerin ve hatta müdafiliğini yaptığı kişilerle özdeşleştirilerek, mesleki faaliyetlerinin suç unsuru olarak gösterilmesi savunma hakkına, avukatlık mesleğine doğrudan müdahale niteliğindedir. Tutuklama sebepleri ve kuvvetli suç şüphesi olmaksızın, hukuki dayanaktan yoksun suçlamalarla açıkça hukuka aykırı olarak meslektaşımızın tutuklanmasına karar verilmesi, savunma makamına yönelen ağır bir müdahaledir. Tutuklama tedbirinin savunmaya saldırıya dönüştürülmesi, meslektaşımızın tutuklanması asla kabul edilemez.
Soruşturma sürecinde her aşamada yanında olduğumuz meslektaşımızı bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz. Savunmayı tereddütsüz, fakatsız bir şekilde savunacağız.
Hukukun temel ilkelerinin, adil yargılanma hakkının ve Anayasanın açık ihlaline sebep olan ilgililer hakkında da gerekli hukuki başvurular tarafımızca yapılacaktır. Savunma hakkına yönelen her türlü saldırıya karşı hukuki mücadeleye devam edeceğimizi, hiçbir meslektaşımızı yalnız bırakmayacağımızı tekraren ifade ederiz.