Güncel

Göçmen kadınların erkek şiddetine GGM’ye gönderilme “çözümü”

Özgül Saki, verdiği soru önergesinde GGM’lere gönderilen kadınların altı aydan bir yıla kadar orada tutulabildiğini belirtirken kadınların tehdit ve baskılarla “gönüllü geri dönüş”e ikna edilmeye çalışıldığını da ekledi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu önergeyle, göçmen kadınların erkek şiddetine karşı başvuru yollarını kullandıklarında Geri Gönderme Merkezleri’ne (GGM) sevk edilmesinin önlenmesi ve bu merkezlerde yaşanan hak ihlallerinin giderilmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını talep etti.

Kadınların gönderildikleri GGM’lerde göçmen kimlikleri sebebi ile ırkçılığa uğradığını belirten Saki, şiddete karşı başvuruda bulunan kadınların altı aydan bir yıla kadar merkezlerde tutulabildiğini belirtti. Merkezlerde ciddi hijyen sorunlarını bulunduğunu belirten Saki, kadınların bu problemlerle karşı karşıya kalmasının yanı sıra tehdit ve baskılarla “gönüllü geri dönüş”e ikna edilmeye çalışıldığını da ekledi.

Saki’nin Meclis Başkanlığı’na vermiş olduğu araştırma önergesinin gerekçesi ise şu şekilde:

Geri Gönderme Merkezlerinde (GGM) göçmenlere yönelik işkence ve kötü muamele, sağlık hakkına erişimin engellenmesi, yetersiz beslenme ve toplu halde hijyenik olmayan koşullarda tutulma gibi hak ihlalleri sık sık gündeme gelmektedir. GGM’lerde tutulan kişilerin kayıtdışı olmaları, merkezlerin kapalılığı, tutulan kişilerin yaşadığı dil bariyerleri, geri gönderilme korkusu, ırkçı ve ayrımcı eğilimlerin yaygınlaşması faktörleri bir araya geldiğinde GGM’lerde ağır insan hakkı ihlalleri açığa çıkmaktadır.

Göçmen kadınlar kimlikleri nedeniyle ırkçılığa maruz kalıyor

Göçmen kadınların GGM’lere sevk sebepleri ve merkezlerde yaşadıkları ise hak ihlallerinin katmerlendiği başka bir boyutu göstermektedir. Göçmen kadınlar kimlikleri nedeniyle sistematik olarak ırkçılığa maruz kaldıkları, yalnızlaştırıldıkları için katmanlı bir şiddet döngüsü içerisinde tacize ve sömürüye karşı daha korunaksız hale gelmektedir. Bu hal GGM’lerde aynı biçimde devam etmektedir.

Erkek şiddetine maruz kaldığı için şikayetçi olan Azerbaycanlı Sona Yagubova’nın önce Selimpaşa sonra Edirne GGM’ye gönderilmesi ve fail erkeğin hiçbir tedbir uygulanmaksızın serbest bırakılması örneğinde görüldüğü gibi göçmen kadınlar erkek şiddetine karşı başvuru yollarını kullanmak istediğinde GGM’lere sevk edilmektedir. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın Türkiye’de Göçmen Kadınlar ve Kadına Yönelik Şiddet Birleşmiş Milletler Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunması Komitesi’ne Sunulan Gölge Raporu”na göre şiddete maruz kalan göçmen ve mülteci kadınlar ŞÖNİM’e sığınak desteği almak üzere ulaştıklarında önce kimlik edinmeleri gerektiği söylenerek İl Göç İdarelerine yönlendirilmektedirler. İl Göç İdareleri ise kadınları GGM’ye göndermektedir ve kadınlar şiddet sonrası ihtiyaç duydukları hiçbir desteğe erişemeden tecrit edilmekte hatta hayati risk barındıran ülkelerine gönderilmek üzere sınır dışı edilebilmektedirler. Özellikle son dönemde göçmen/mülteci kadınlar, ev içinde ya da sokakta yaşadıkları şiddet nedeniyle destek almak için başvurdukları kolluk birimleri tarafından da hukuksuz biçimde GGM’lere gönderilmekte ve burada altı ay ila bir yıla varan sürelerde keyfi olarak tutulmakta ya da hayatlarının tehlikede olduğu ülkelerine geri gönderilmektedir. GGM’ye gönderilme ihtimali kadınları şiddeti şikâyet etmekten alıkoymaktadır.

Kadınlar tehditle “gönüllü geri dönüş”e ikna edilmeye çalışılıyor.

Dönem dönem basına yansıyan haberlerde göçmen kadınlar avukatları aracılığıyla yaptıkları açıklamalarda GGM’lerde ciddi bir hijyen problemi bulunduğundan, temizliğin temizlik malzemesi verilmeksizin merkezde bulunan göçmenlere yaptırıldığından, kene salgınından, kan lekeleri bulunan çarşaflarda yatırıldıklarından, göçmenlerin merkez yetkilileri tarafından dövüldüğünden, hakarete ve tacize uğradığından bahsetmiştir. Göçmen kadınların merkezlerde türlü tehdit ve baskılarla “gönüllü geri dönüş”e mecbur bırakıldığı da bilinmektedir. Ayrıca göçmen kadınların ana dilde hizmete, hukuki bilgiye ve avukatlık hizmetine erişememe, kötü muamele görme ve ayrımcılığa uğrama şeklinde gerçekleşen hak ihlalleri bulunmaktadır. Göçmen LGBTİ+ların da bu sorunlara ek olarak GGM’lerde görevlilerin ayrımcı tutumlarına maruz kalması, merkezlerdeki diğer göçmenlerden yönelen benzeri tutumlara ilişkin yeterli önlemin alınmaması gibi sorunları bulunmaktadır.

Göçmen kadınların erkek şiddetine karşı başvuru yollarını kullandıklarında GGM’lere sevk edilmesinin önlenmesi, GGM’lerdeki fiziki koşulların insanca yaşam standartlarına uygun hale getirilmesi, “gönüllü geri dönüş”e zorlama başta olmak üzere hukuksuzlukların önlenmesi, işkence, kötü muamele, cinsel taciz, rüşvet ve benzeri suçların etkin soruşturmalara tabi tutulması, göçmenlerin hukuki başvuru imkanına, çevirmene erişimlerinin sağlanması için yol haritasının çıkarılması amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu