İstanbul: TMMOB İKK tarafından, MMO İstanbul Şubesi’nde 3. Havalimanı projesi ve inşaat süreçlerine dair bir basın toplantısı yapıldı.
Toplantıda İKK adına açıklamayı Süleyman Solmaz okudu. Solmaz, “Zararlı projelerin farkına geç varıyoruz, geç olmadan bu projeye karşı sesimizi büyütelim” dedi.
Solmaz 3. Havalimanı proje sahasının, İstanbul’a kullanım suyunun büyük bir kısmını sağlayan Terkos Barajının orta ve uzun mesafede koruma alanları içinde kaldığını söyleyerek “Projenin inşaat aşamasında, inşaat faaliyetleri ve hafriyat dökümü sırasında oluşacak toz ve egzoz emisyonları gölde kirlenmenin artmasına yol açacak, proje alanında bulunan akarsuların yataklarını tahrip edilmesi sonucu gölün su toplama miktarlarında azalma ve yüzeysel akışlarla kirlilik yüklerinde artma gerçekleşecektir. 3. Havalimanı projesi bölgede meydana gelecek nüfus yoğunluğu ve kentleşme sadece projenin kapsadığı alanları değil, Terkos Gölü, Alibeyköy Barajı ve planlama aşaması devam eden Pirinççi Barajında kirliliği geri dönüşsüz olarak artıracaktır” dedi.
“Havalanının etrafındaki tepeler traşlanacak”
Projenin göl havzasından, kuşlara kadar bir dizi zararı olduğunu belirten Solmaz, “Diğer yandan, havaalanı ihalesinde proje kotu (pist kotu) 105 m’dir. İhaleye katılmak üzere müracaat eden firmalar tarafından, ihale makamına, ihale tarihinden önce, bu kotun değişip değişmeyeceğini resmi olarak sormuşlar ve resmi olarak “kesinlikle değişmeyecek” yanıtını almışlardır. İhale tamamlanıp inşaat başladıktan sonra 105 m’lik proje kotunun 70 m’ye indirildiği basında yer almıştır. Havaalanının imar planları Temmuz 2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının web sayfasında yayınlanmıştır” diyerek projenin bu değişiklikten sonra bir dizi soruna daha yol açacağını belirtti.
Son olarak Solmaz “Ayrıca 70 ve 105 m kotuna göre üretilmiş modellere göre; havaalanın güneyindeki tepelerin herhangi bir şekilde alçaltılması, çok geniş bir orman alanının (havaalanında yok edilen ormana ek olarak), ve tepenin traşlanarak (alçaltılması için) daha yok edilmesi gerekecektir ve bu tepelerin olduğu yerden 3. Köprü otoyolu geçmektedir. Bu durumda yine ihalesi yapılmış olan ve inşaatı devam etmekte olan otoyolun proje kotlarının değişmesi gündeme gelecektir” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.
HES’lerle Tutuklanan Sular Satılacak
Solmaz’ın ardından söz alan Prof. Dr. Beyza Üstün ise projenin kapsadığı alanda İstanbul ve Trakya’nın su ihtiyacını doğrudan karşılayan su kaynaklarına dikkat çekti. Havalimanı’nın yapılması durumunda bu su kaynaklarının ve yer altında bulunanların da kuruyacağını belirten Üstün, ayrıca bunun sonucunda HES’lerle tutuklanan suları elinde bulunduran şirketlerin suyu satacaklarını söyledi.
2015 Bütçe Kanunu’nda da tüm bu alanların lira cinsinden gösterildiğini ve planlandığını da ekleyen Üstün; 3. Köprü ve bağlantılı yollarının meta taşımak için kullanıldığını ve maden şirketlerinin hareket alanı olduğunu belirterek, projenin bu amaçla da hazırlandığını vurguladı. Ayrıca Üstün, bunun sonucu olara Havalimanı’ndan sadece Marmara ve Trakya değil tüm ülkenin olumsuz etkileneceğini dile getirdi.
“Kuzey Ormanları’nı bu nedenle imara açıyorlar”
Beyza Üstün’ün ardından söz alan Prof. Dr. Zerrin Bayraktar, karşı çıktıkları ÇED Raporu’nda dahi bu bilgilerin yer almadığını ve dolayısıyla Anayasa’nın ihlal edildiğini belirtti.
Bayraktar, “Havalimanı için 150 bin yolcu taşınmasının gerekliliği bahane ediliyor. Şu durumda böyle bir gerçeklik yokken, Kuzey Ormanları’nı imara açarak bu yolcu sayısını elde edecekler” dedi ve bu proje için kredi bile bulunamaması üzerine, hiç görevi değilken Ziraat Bankası tarafından kredi verildiğini ekledi.
Toplantının sonunda ise HKMO asına Selin Bostan, tüm anlatılanları harita ve proje resimleri üzerinde anlattı.
