H. Merkezi: Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanesinde bulunan TKP/ML ve PKK’li tutsaklar Kobanê’de gerçekleşen direnişe destek olmak ve IŞ(İD) çetelerini destekledikleri için Emperyalist devletlere ve uşaklarına protesto faksları çekti. Tutsaklar, gazetemize protesto ettikleri ülkelerin konsolosluklarına ve yönetenlerine çektikleri faksın bir örneğini göndererek “Mezhepçi, etnik politikalarla Ortadoğu’da ezilen halkları birbirine kırdıran emperyalizm ve bölgesel işbirlikçileri kaybedeceklerdir. Halklar kazanacaktır. Ortadoğu’da gerçekleşen katliamlardan doğrudan sorumlu olan ABD ve AB ülkeleri ve yerel işbirlikçi yönetimlerdir” dediler.
Kobanê kuşatması ve akabinde yaşanan gelişmelere dair TKP/ML ve PKK tutsakları bu durumun baş sorumlusu olarak gördükleri, başta ABD ve AB emperyalist devletler olmak üzere, diğer devletlerin konsolosluklarına ve Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri meclis başkanına protesto faksları çekti.
Çekilen faksın tamamı şöyle:
“Ortadoğu’da tanınıp, desteklenen egemenlik ilişkileri içinde yer verilen teokratik yönetimler Emperyalizmin çıkarlarını korumak ve halkları boyunduruk altında tutmak için her türlü baskı ve şiddete başvurdular. Başta ABD olmak üzere AB devletleri, daha fazla sömürü ve siyasi nüfuz elde etmek için, halka yönelik gerçekleştirilen saldırıları görmezden geldi. Teokratik yönetimleri koruyup kolladı. Ama bütün baskılara rağmen egemenler halkların değişim isteğini bastıramadılar. Artık yönetemez durumuna gelen yönetimlerin yerine, bölgede çıkarlarını koruyacak egemenlik ilişkilerini devam ettirecek ve halkın değişim isteğini düzen içinde tutacak olan yeni işbirlikçi iktidarlar teshis edildi. Halkların değişim taleplerini provoke edip kendi politik çıkarları doğrultusunda yönlendirmek için, işbirlikleri aracılığıyla, değişim, reform, hak ve özgürlükler getirileceği vaadiyle halkın desteğini çaldılar. Değişim isteği karşılanmayan halklar, gerçekten özgürlük, eşitlik ve adalet istiyorlar. Halkların mücadelesi karşısında, Batı emperyalizmi, yerel işbirlikçi yöntemlerle her türlü desteği veriyor.
Kürt halkının özgürlük mücadelesi karşısında Batı’nın her türlü destek verdiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürt halkının her türlü ulusal hakkını gasp etmiş, kürt halkının bu hakları kullanma mücadelesini ise “Terör” faaliyeti kapsamında yasaklamakta ve her türlü baskıyı uygulamaktadır.
Suriye’de zulüm ve baskı altında bulunan Kürt halkı, kendi özgürlüğüyle Rojava’da bir devrim gerçekleştirdi. Din, ırk ayrımı yapmadan halkların demokratik yönetimini oluşturarak, birlikte yaşama iradesi gösterildi.
ABD ve AB emperyalizminin Ortadoğu’da izlediği politikaların bir sonucu olan ve Batı devletlerden temin ettiği silahlarla, IŞ(İD) Kobanê Kantonunu bir aydan fazladır kuşatmış ve işgal etmeye çalışıyor.
Kobanê’de başta Kürt direnişçiler olmak üzere diğer halklardan direnişçiler, kantonlarının işgal edilmesi ve katliama karşı ellerindeki sınırlı imkânlarla direniyorlar. Halkları ve vatanlarını canları pahasına koruyorlar.
Türkiye Devleti, Kürt karşıtı politikalarından vazgeçmiyor. Kürt halkının Rojava’da elde ettiği kazanımları bertaraf etmek için, Tampon Bölge, Güvenli Bölge gibi doğrudan işgal planı olan politikalar geliştiriyor. Kobanê’ye insani koridor açılmasını, desteğin ulaşmasını engelliyor. IŞ(İD) çetesinin Kobanê’yi işgal etmesini destekliyor ve teşvik ediyor.
ABD öncülüğünde oluşturulan koalisyon gücü, Rojava Yönetiminin iradesini tahakküm altına almak için IŞ(İD) çetesinin Kobanê’ye girmesini bekledi ve ondan sonra göstermelik bombardıman başlattı. Kurtarıcı rolüne soyunan ABD, Kürt direnişçilerine silah ambargosunu en katı biçimde uyguluyor, Kürt halkının iradesine saygı duymuyor.
IŞ(İD) çetesi, ABD emperyalizmin bölge politikalarının sonucudur ve ABD’nin bölgeyi yeniden dizayn politikalarının aracıdır. Kobanê saldırılarını ABD silahlarıyla yapmaktadır.
Tampon bölge ve politikalara itibar edilmemeli, desteklenmemeli ve Kürt halkının iradesine saygılı olunmalıdır. Kürt halkı, kimsenin hamiliğine ihtiyaç duymadan kendi öz gücüyle vatanını koruyacaktır. Kobanê Kanton yönetimi Kürt halkının diğer halklara bir arada, eşit ve demokratik birlik iradesinin ifadesidir.
Mezhepçi, etnik politikalarla Ortadoğu’da ezilen halkları birbirine kırdıran emperyalizm ve bölgesel işbirlikçileri kaybedeceklerdir. Halklar kazanacaktır. Ortadoğu’da gerçekleşen katliamlardan doğrudan sorumlu olan ABD ve AB ülkeleri ve yerel işbirlikçi yönetimlerdir. Bu politikalarınızı protesto ediyor, kınıyoruz. Şengal’de Kobanê’de direnen başta Kürt halkı olmak üzere ezilen halkların yanında olduğumuzu ifade diyoruz.”