İstanbul: Bugün Galatasaray Lisesi önünde, TTB, KESK, DİSK ve TMMOB Ermenek’te göçük altında kalan 18 maden işçisi için bir eylem yaptı.
Aralarında, Devrimci Demokrat Sendikal Birlik (DDSB) ve PARTİZAN’ında olduğu sendika, örgüt ve kurumların da katıldığı eylemde, “Madencinin ölüm nedeni neoliberal AKP düzeni” yazılı pankart açıldı. Onlarca insanın bir araya geldiği eylemde “Kaza değil bu bir cinayet”, “İşçilerin katili patron ağa devleti” sloganı atıldı. Eyleme katılan insanlar yerlere kömür, sarı çizme, baret ve maden işçilerinin fotoğraflarının olduğu dövizleri koyarak durumu protesto ettiler.
Göçük altında kalan ve hala haber alınamayan 18 maden işçisine ilişkin yapılan eylemde konuşma yapılıp ardından bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Üyesi Süleyman Solmaz bir konuşma yaptı. İlimin ve bilimin Ortaçağ kafasına göre yaşandığını söyleyen Solmaz, “Bakın biz bir basın açıklaması yapıyoruz, buraya anında 2 TOMA ve yüzlerce polis yığınağı yapıyorlar. Fakat maden ocaklarında bu facialar yaşanmadan önce iki tane mühendis göndermiyorlar” diyerek” tepkilerini dile getirdi.
Konuşmanın ardından açıklamayı, KESK, TTB, TMMOB ve DİSK adına, Hürriyet Demirhan yaptı. Açıklamada, uzman heyet tarafından yapılan tespitler aktarıldı. Olayın meydana geldiği ocakta, özel sektör tarafından rodövans yöntemi ile üretim yapıldığı vurgulandı. Devamında, maden ocağında ki su seviyesinin şu an göçük altında bulunan maden işçilerinin çok üzerinde olduğu bildirildi. KESK, TTB, TMMOB ve DİSK’in yaptıkları değerlendirmeler sonucunda bildirdikleri öneriler şu şekildedir;
“* Rödovans ve taşeronlaşma uygulamaları acilen iptal edilmelidir.
* Madencilerimiz; kamu yararı öncelikli olarak, mühendislik bilim ve tekniğine, ölçek ekonomisine ve havza madenciliğine uygun olarak planlanmalı ve işletilmelidir.
* Ucuz iş gücüne dayalı ve örgütlenmeyi engelleyen çalışma anlayışı terk edilmelidir.
* İSG’ye, ilişkin kararların alınmasında üniversiteler, sendikalar, Kamu kurumu niteliğinde ki meslek odalarının (TMMOB, TTB,) görüşleri alınmalıdır. Ulusal düzeyde karar alma mekanizmasında çoğunluğu emek örgütlerinin oluşturduğu bir yapı oluşturulmalıdır.
* Bundan önce olduğu gibi “gerekenler yapılacaktır” gerekçesinin arkasına sığınılmadan gerçek sorumlular belirlenmeli, maden mühendisleri, teknik nezaretçi ve diğer çalışanlar günah keçisi olarak seçilmemelidir.”
Yapılan açıklamanın ardından kitle dağıldı.
