Suruç katliamı davası, Ankara katliamından tutuklu tek sanık Yakup Şahin’e tüm sorumluluk yüklenerek ceza verilmesi sonrası dosyanın tefrik edilmesiyle devam ediyor. Firari sanıklar Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali yönünden süren dava Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.
DAİŞ’li Kasım Güler, Ömer Yetek ve Azzo Süleyman El Aggal’ın tanık olarak dinlendiği duruşmayı Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekilleri Ferit Şenyaşar ve Dilan Kunt Ayan, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi izliyor.
İŞİD’li tanıklar kim?
İki Türk askerinin yakılarak öldürüldüğü görüntüleri medyaya servis eden ve 2018 yılında yakalanan IŞİD’in “medya bakanlığı” çalışanı Ömer Yetek’in ifadeleri Ankara ve Suruç katliamı dosyalarına girmiş, Yetek Suruç, Ankara, Antep katliamın emrini Ebu Zeynep Halebi’nin verdiğini söylemiş, ayrıca IŞİD’in katliam planlarına ilişkin bilgiler de vermişti. Azzo Süleyman El Aggal Suruç, Sultanahmet katliamları başta birçok canlı bomba saldırısının planlayıcısı olan ve katliamlara patlayıcı temin ettiğini itiraf etmiş, Kasım Güler’in ise Suruç’ta katliamı gerçekleştiren canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz ile bağlantılı IŞİD’in sorumlularından olduğu ortaya çıkmıştı. Avukatların IŞİD’lilerin sanık olarak dinlenmesi talebi bu duruşmada da kabul edilmedi ve IŞİD’liler tanık olarak dinlendi.
Güler: Sınırdan rahat geçiyorduk
İlhami Bali’yle 2010’da hapishanede tanıştığını söyleyen Kasım Güler, o zaman Bali’nin DAİŞ’le bir bağı olmadığını, Deniz Büyükçelebi ve katliam hakkında ise bilgisi olmadığını iddia etti. 2014’te DAİŞ’e “aradığı İslami şeriat” olduğu gerekçesiyle katıldığını söyleyen Güler, 2015 yılında “Türkiye’ye giriş çıkışların rahat olduğunu, bazen jandarmanın yanından rahatça geçerek sınırdan geçtiklerini” belirtti.
Bombalı eylemlere patlayıcı temin eden Aggal: Olaylarla ilgim yok
Azzo Süleyman El Aggal, olayla herhangi bir ilgisi olmadığını, İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi’yi tanımadığını iddia etti.
Mahkeme başkanı: Aleyhinize sorulara yanıt vermeyebilirsiniz
Mahkeme heyetinin detaylı sorular soran avukatlara müdahale etmesi dikkat çekti. Heyetin müdahalesi sonrası tanıklar çelişkili ifadelerde bulunmaya devam etti. El Aggal, Sultanahmet ve Suruç katliamlarıyla bir alakasının olmadığını, karakolda işkence gördüğü için kendisine verilen ifadeyi imzaladığını iddia etti.
Yetek’ten isimleri ilk kez duyuyorum iddiası
Yakalandığında verdiği ifadelerde Suruç, Ankara ve Antep katliamlarının emrini Ebu Zeynep Halebi’nin verdiğini itiraf eden IŞİD’li Ömer Yetek, Suruç Katliamıyla ilgili bilgisinin olmadığını ve El Aggal’ın ismini ilk kez duyduğunu öne sürdü.
IŞİD’lilerin çelişkili beyanlarının üzerine giden ve gerçekleri ortaya çıkarmak isteyen Suruç katliamı davası avukatları sık sık mahkeme tarafından engellenmek istendi. Mahkeme başkanının “aleyhinize olan sorulara yanıt vermeyebilirsiniz” sözünden güven alan Yetek, sorulara yanıt vermeyi reddetti. Yetek yalnızca Bali’yi tanıdığını ve sınırda insan kaçakçılığı yaptığını, IŞİD’e çalıştığını söyledi.
IŞİD’li tanıkların üçü de sorulan sorulara gülerek yanıt verdi.
Mahkemenin engelleme girişimin yok sayan dava avukatları çarpraz sorguyu sürdürdü. İçişleri Bakanlığının Sultanahmet ve Suruç katliamının bombacısını temin eden kişi olarak açıkladığı Azzo Süleyman El Aggal’ın ilk ifadesinde ’99 doğumlu olduğunu ve bombayı temin eden kişinin Mahir El Aggal olduğunu, ikinci ifadesinde ise ’95 doğumlu olduğunu söylediğine dikkat çeken avukatlara Aggal, etkin pişmanlıktan yararlandığını, çok fazla işkence gördüğünü, ne dendiyse kabul ettiğini öne sürdü.
Şeker: IŞİD’li Ömer Arslan’ı polis korudu
IŞİD’li tanıkların beyanları ardından Suruç aileleri söz aldı. Katliamda babası İsmet Şeker’i yitiren Dilek Kaya Şeker, katliamın ardından olay yerine gelen, çantasından IŞİD bayrağı çıkan ve polis tarafından halkın elinden alınan imam lakaplı Abdullah Ömer Arslan’ı hatırlattı. Polisin Arslanı tıraş ettiğine dikkat çeken Şeker, “Adalet nerede” diye tepki gösterdi.
Düş yolcuları için 8 yıldır adalet aradıklarını, gerekirse dava için bir hafta Urfa’da kalacaklarını belirten Şeker, “Babamın eşyaları alırken emniyetten benim çantam öttü, bombacının çantası niye ötmedi, niye aranmadı” diye sordu.
‘Tanık dedikleriniz katil’
8 yıldır aynı şeyleri söylediklerini kaydeden Şeker, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun “konuşursam yer yerinden oynar” sözlerine işaret ederek, “Davutoğlu’nun koltuk sevdası yüzünden mi benim babam öldürüldü. İki kardeş (IŞİD’li) biri Suruç’ta biri Ankara’da bomba patlattı. Tanık dediklerinizi bize göre katil” vurgusu yaptı.
Suruç şehidi Çağdaş Aydın’ın babası ve kendisi de katliamda yaralananlardan Feti Aydın da 8 yıldır bir arpa boy yol gidemediklerinin altını çizdi. Katliam günü ambulansların engellendiğini, yaralılara polisin saldırdığını hatırlatan Aydın, şöyle devam etti: “Ömer Arslan gelmiş fotoğraf çekiyor, halk güvendiği polise teslim etmiş, polis ne yapmış sakalını kesip yollamış. Deliller karartılıyor. Avukatımız Gülhan Kaya tutuklandı, çocuklarımız tutuklu. Suçları ne?”
Mahkemeye geliş amaçlarının adaletin ortaya çıkması olduğunu vurgulayan Aydın, “Sanık katiller gülerek cevap veriyor, siz ‘her soruya cevap vermeyebilirsiniz’ diyorsunuz. Oturma eylemlerimiz engellenmeye çalışıyor niye? Bu kamera görüntüleri nerede sır mı oldu, kaç somut delil var ama sonuç yok. 8 yıldır adalet arıyoruz, adalet aramak suç mu? Başka katliamlar yaşanmasın diye 8 yıldır buralara geliyoruz er ya da geç katiller hesap verene dek buradayız” dedi.
Boyraz: Asıl Suruç katili kim?
Annesi Nazegül Boyraz’ı katliamda yitiren Yasemin Boyraz da 8 yıldır geldikleri mahkemede adeta sanık gibi yargılandıklarını kaydetti. 3 IŞİD’linin işkence altında ifade verdikleri iddiasına değinen Boyraz, “Asıl Suruç katili kim” diye sordu.
33’ler için adalet mücadelesinden asal vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Boyraz, Suruç’a adalet geldiğinde gerçekleşen tüm katliamlara adalet geleceğini de ekledi.
Demir: Suruç’ta ihmali olanlar terfi aldı
Katliam tanıklarından Yalçın Demir de direnenleri selamlayarak söze başladı. Suruç şehitlerinin ailelerine ve Suruç için adalet arayan SGDF’lilere yönelik saldırıları hatırlattı. Haziran ayı oturmasında polislerin araçları anma alanına yönlendirdiğini, bir aracın üstlerine sürdüğünü hatırlatan Demir, Suruç’ta ihmali olan tüm kamu görevlilerinin terfi aldığını belirtti. Demir adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Duruşma avukat beyanlarıyla sürüyor. (ETHA)