Ankara: Wan’da gerçekleşen deprem sonrası İş-Kur tarafından çeşitli mesleklerde işe yerleştirilen ve belirli bir süre önce işten atılarak direnişe başlayan işçilerin Ankara’daki bekleyişi 3. gününde.
Taşeron olarak çalıştırılan ve herhangi bir sendikada örgütlü olmayan 7000’i aşkın işçi Wan’da gerçekleşen büyük deprem sonrası işe alınmış ve 9 ay süre ile sözleşmeler gerçekleştirilmişti. Binlerce işçi, sözleşme dahi bitmeden işten atılmış, ardından da Wan’da direnişe başlamıştı. Birçok defa Ankara’ya temsilci yollayarak ve birçok yetkiliyle görüşme gerçekleştiren işçiler olumlu bir yanıt almayınca, devletin “kalbinin attığı” Ankara’ya gaz bombalı, coplu bir yolculukla ve yolun önemli bir kısmını yürüyerek geldi.
3 gündür Ankara’da İş-Kur Çankaya Hizmet Binası’nın da olduğu Abdi İpekçi Parkı’nda bekleyişini sürdüren işçiler, bu süre zarfında çeşitli görüşmeler gerçekleştirseler de devlet “büyükleriyle” direk bir görüşme yapamadılar. Dün Wan HDP Milletvekili Nazmi Gür işçileri mecliste karşılamıştı. Bugün ise işçiler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Kılıçdaroğlu işçilere yanlarında olduklarını ve ellerinden geleni yapacaklarını söylemekle yetindi.
“kendimizi yakarız ama buradan dönmeyiz”
İşçilerin günü Abdi İpekçi parkına gelen ziyaretçilerle yapılan sohbetlerle geçiyor. 150’ye yakın işçiden belli bir kısmı Park’ta sabahlerken, önemli bir kısmı da sendika ve evlerde kalıyor. Aralarına Partizan, YDG’lilerin olduğu devrimci, ilerici kurumlar da bekleyişte olan işçilere destek veriyor.
Dün işçilerle çeşitli konularda yürütülen tartışmalarla sabahlanırken, bugün de parktaki bekleyiş devam ediyor.
AKP Milletvekili Burhan Kayatürk bekleyişte olan işçilerin yanına gelerek bir konuşma yaptı. Kayatürk, işçilere kendilerinden habersiz buraya gelmelerinin mantıksız olduğu ve burada olmanın doğru olmadığını belirterek başladığı konuşmasında İş-Kur’un 1000 işçi alacağını ancak kendi ısrarlarıyla 500 işçi daha alınacağını, bunların 35 yaş üstü olacağını ve kuralarla çekileceğini söyledi. Devlet, milletvekilinin manevi otoritesi aracılığıyla direnişi pasifize etmek istese de işçilerin önemli bir kısmı “kendimizi yakarız ama buradan dönmeyiz” şeklinde tepki gösterdi.