Dersimliler yine topraklarından sürgün ediliyordu. Arkalarında bıraktıkları 90 candı. Düşman Kayseri ve Bolu’dan asker yığını yapıyordu. Sene 1994 gene TC faşizmi, gene Dersime dönük katliam, asimilasyon, yağma, talan, köy yakma ve boşaltmalarına hazırlanıyordu.
2 Ekim de karadan Mercan köylerine saldırdı. Köylülere küfür ediyor, dayak atıyor. Köylülere 2 saat zaman veriyor, eşyaları boşaltmaları için. Mercan köylülerinin bir kısmı sürgüne gidiyor bir kısmı barakalara.
Sürgün çocukluklarını yaşadıkları, büyüdükleri, 38’de atalarının kan döktüğü topraklardan uzaklaşmaktı. Bir daha dönecekleri evleri kalmamıştı. Aynı gün içinde Tepsili köyünde de dumanlar yükselmişti. Eğrikavak köylüleri duman anlam verememişlerdi. Oraya da düşman saldırmıştı. Köylüler sürgünde, barakalarda…
Barakalar en fazla iki kişi taşır ama bütün ailecek kalmak zorundadırlar. Damları akıyor, soğuktan kurtarmıyor. Sadece kurtardıkları eşyalarla dolu bir yer.
Bu sefer düşman güçleri Eğrikavak köyüne yürüyorlardı. Köylüler 38’i anımsadılar. “Yine mi yanacağız? Yine mi sürgün edileceğiz? Yine mi birileri ölecek?” derken düşman köye girdi ve iki saatlerinin olduğunu söyledi. Ama düşman o kadar acımazdı ki verdiği zamanı beklemeden eşyalarla beraber aleve verdi, kül etti. Köylüler barakalara gitti ama koyacak eşyaları kalmadı.
Düşman bir gece kalıyor. 3 Ekimde Bilgeç’e hareket ediyor. Yakma emrinin adından Bilgeç boşaltılıyor. Bu sefer Kakperi köyüne doğru yol alıyor. Köylülerin bir kısmı evlerini boşaltmış, bir kısmı “bırakmayız yaksınlar, bırakmayız boşaltsınlar” diye bekliyor. Ama çok direnemiyorlar. Çünkü bu sefer uçaklar harekete geçiyor. Evleri kazan bombalarıyla yıkıyorlar.
Düşman bu saldırıyı Dersim’de köy boşaltmaları ve yakma adı altında yapıyor. “Topraklarımızı bırakmaz, terk etmeyiz” diyen 90 kişiyi katlediyor.
(Bir Partizan)