İstanbul’da 6 Kasım’da “Kimyasal Silahlara Karşı İnsanlık Yürüyüşü” şiarı ile yapılacak yürüyüşe İzmir’den katılacaklarını belirten Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), düzenledikleri basın açıklamasıyla yürüyüşe katılım çağrısı yaptı.
HDP İzmir İl Örgütü binasında yapılan açıklama HDP İzmir İl Eşbaşkanı Berna Çelik okudu.
Türkiye’nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarına yönelik saldırılarını 2021 yılından bu yana aralıksız bir biçimde devam ettirdiğini belirten Çelik, yaşanan bu savaşta can kayıplarının olduğunu ve geniş bir coğrafyada ekolojik kırımın yaşandığına vurgu yaptı. TSK’nın Gerillaya yönelik kimyasal silah kullandığına dair bulguların medyada ve toplumda büyük bir infial yarattığını kaydeden Çelik, “Basından öğrendiğimiz kadarıyla 17 HPG’linin kimyasal silahlarla hayatını kaybettiği belirtilmektedir. Tüm canlılar için ölümcül olan, uluslararası hukukta da suç olarak görülen kimyasal silah kullanıldığına dair ciddi bulgular ve kanıtların araştırılması gerekiyor” dedi.
‘İstisnasız savaş ve insanlık suçudur’
Çelik, Türkiye’nin, Cenevre Konvansiyonu gibi kendisinin de taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gereği şeffaf ve bağımsız heyetlerin incelemeleri için sorumluluk alması gerektiğini not düşen Çelik, “Kimyasal silah kullanımı istisnasız savaş ve insanlık suçudur. AKP-MHP iktidarı bu suçlamaları reddetmekte, ortaya çıkan görüntüleri soran ve bu vahim durumun incelenmesini isteyen saygın bilim insanlarını, siyasetçi, aydın ve gazetecileri suçlamakta, hedef göstermektedir. Önemle vurguluyoruz ki, eğer iktidar sözcülerinin dediği gibi böyle bir durum yoksa, ortada olan görüntü ve bulgular çarpıtma ve yalansa yapılması gereken yekten inkar etmek değil, bölgeye bağımsız heyetlerin gönderilmesini sağlamaktır. Kimyasal silah kullanıldığına ilişkin bulguların süratle incelenmesi ve bağımsız heyetlerce rapor edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kaydetti.
‘Daha büyük katliamların kapısını aralayacaktır’
Bölgede inceleme yapmak isteyen bağımsız uzman heyetlere, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin engel olmasıa da değinen Çelik, Bölgesel Yönetim’in heyetlerin güvenliğini sağlayarak incelemelere izin vermesi gerektiğini söyledi. Çelik, “Bu akıllara durgunluk veren korkunç savaş ve insanlık suçuna kimse ortak olmamalıdır. En önemlisi de Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü (OPCW) başta olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Avrupa Birliği sorumlu kurum ve kuruluşların harekete geçmesi gerekmektedir. Aksi durum, bölge halklarında endişeyi büyütecek, daha büyük katliamların kapısını aralayacaktır” sözleriyle açıklamaya devam etti.
Açıklamada, herkesin ses çıkartması gerektiğinin altını çizen Çelik, 6 Kasım’da Taksim’de gerçekleştirilecek yürüyüşe katılma çağrısı ile açıklamayı sonlandırdı.
