Güncel

“Halkların Direnme Çizgisinden Geri Adım Atmayacağız”

İstanbul: Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) bu gün TMMOB İstanbul Şubesi’nde geçtiğimiz günlerde tahliye olan SDP’li Gezi Tutsakları Ulaş Bayraktaroğlu, Doğukan Öci, Ceyhun Dönmez ve Furkan Tombul’un da katılımıyla bir basın toplantısı düzenleyerek “Gezi Direnişi Yargılanamaz” dedi.

Sanatçıların, yazarların ve kurum temsilcilerinin katıldığı basın toplantısında ilk olarak SDP MYK üyesi Aylin Mert basın metnini okudu. Okunan metinde Gezi İsyanına dair değerlendirmelerde bulunularak, Gezi’nin baskıya karşı direnme hakkının kullanımı olduğunun altı çizildi.

İddianamelerde, devletin hiçbir somut dayanağa ihtiyaç duymadan SDP’yi Devrimci Karargah Örgütü ile ilişkilendirmeye çalışıldığının ve iddianamelerin polis fezlekelerinin kopyası olduğunun aktarıldığı basın metninde tutuklu-tutuksuz yargılanan tüm Gezi davalarının düşürülmesi çağrısında bulunuldu.

Buradan bir kez daha tekrarlıyoruz; SDP olarak, neoliberal olağanüstü hale ve devlet terörüne karşı halkların direnme hakkının meşruiyeti çizgisinden bir adım geri atmayacağız” denilen basın metninin sonrasında ise avukat Zehra Şahin konuştu.

Şahin konuşmasında davanın hukuk açısından durumunu değerlendirerek dosyaların; polis fezlekelerinin birer kopyası olduğunu, terör tanımı ve marjinal-çevreci arasında ayrımla direnişçilerin, evrensel bildirgelerle korunan “baskıya karşı direnme hakkını”  kullanımını terör faaliyeti olarak tanımladığını ifade etti.

 

haber sdp 2“Kimse burayı polise karanfil vererek kazanmadı” 

Daha sonra ise tahliye olan SDP MYK üyesi Ulaş Bayraktaroğlu konuştu. Bayraktaroğlu konuşmasında, Gezi İsyanı ile birlikte çok önemli bir mevzinin kazanıldığını belirterek devlet karşısında boyun eğmeyen bir direniş çizgisinin açığa çıktığını belirtti. Bayraktaroğlu konuşmasında “Devlet terörü tek eline alarak ben terör uygularım, sizi öldürürüm. Sizi F tipi zindanlara atarım. Bunun karşılığında siz sadece fikirlerinizi söyleyin diyor. Tüm bunlara karşı bir kısım da bize ‘barışçıl eylem’ diye bir şey yutturacak. Kimsenin halka, işçi sınıfına zulüm uygulamaya hakkı yok. Kimsenin de buna karşı ‘sadece fikirlerinizi söyleyin’ demeye de hakkı yok. Bu alanlar bizim, bu sokaklar bizim, bu kent bizim. Kimse burayı polise karanfil vererek kazanmadı” cümlelerine yer verirken Gezi’de açığa çıkan dayanışmanın ve ortak mücadele anlayışının önemini vurguladı.

 

“Asıl suç örgütü AKP’nin kendisidir”

SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ise yaptığı konuşmada Gezi İsyanına dair değerlendirmelerde bulunarak; “Bu gün iktidarın yaşadığı çatlak Gezi Direnişinin eseridir” dedi.

Başbakan’ın ‘bu nasıl bir partidir; içinde terörist var, silah var’ söylemini hatırlatan Turan, “Ey başbakan bu senin partin nasıl bir partidir ki, içinde ihaleye fesat karıştıran var. Memleketin ormanını, denizini yağmalayan var, ayakkabı kutularına milyon dolarları koyan bakanların var. Rıza Zerrab’ın var. Memleketin çoluğu çocuğunun kanı üerinden bir araya gelen bakanın var, Genelkurmayın var” diyerek esas suç örgütünün AKP’nin kendisi olduğunu ifade etti.

Her dönem böylesi örneklerin yaşandığını belirten Turan, bütün kapitalist devletlerin kendi yasalarına uysa da, uymasa da terör örgütü olduğunu belirterek “Devletin bir çeteye dönüştüğü, siyasetin kasetler üzerinden dizayn edildiği bir yerde, ne diyor başbakan ‘kimse kusura bakmasın, evet başbakan başta olmak üzere kimse kusura bakmasın bizim meşru direnme hakkımız var. Devrimcilerin her şeyin bu kadar kirlendiği yerde bir yana taraf olması bekleniyorsa, karanlık arasından daha az kara olanı tercih etmesi bekleniyorsa evet kimse kusura bakmasın” dedi.

Her günü yeni Gezi Direnişlerine çevirme çağrısında bulunan Rıdvan Turan’ın ardından basın toplantısında EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İrmek ve TÖP sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu da birer konuşma yaptı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu