İstanbul: HDP Eşgenel Başkanı ve Milletvekili Sebahat Tuncel’in Yargıtay’da jet hızıyla onanan davasında, yaşanan hukuksuzluğu protesto etmek için Özgürlükçü Avukatlar Derneği İstanbul İHD’de basın açıklaması yaptı.
Yapılan açıklamada “Mahkûmiyet kararını Yargıtay’ın onama kararı; ceza yargılaması hukukunun yazılı, sözlü, yerleşik tüm kurallarının ve insan hakları hukukunun bağlayıcı tüm içtihatlarının rafa kaldırılmasıyla verilmiştir” denildi.
“İntikamcı, akli dengesi yerinde olmayan ve gizli tanıklar…”
İşlemez halde olan hukuk sistemimizde Yargıtay’a gönderilen davaların karara bağlanması en az 2-3 yıl sürerken, söz konusu Sebahat Tuncel’in davası ve amaç Ulusal Hareketi yerel seçimler öncesi sıkıştırmak olduğundan karar 1 yıldan dahi az bir sürede verilebildi!
Aslında delillerin bile “İntikam almak için” ifade veren İbrahim Çakmaz’ın, Sebahat Tuncel’in polise tokat atmasından sonra davaya giren gizli tanık, akli dengesi bozuk birinin verdiği ifadeyi (kendisi akli dengem yerinde değildir, verdiğim ifadenin geri çekmesi varken) hala delil olarak kullanılması ve İspat külfetinin tamamen savunmaya yüklenmesi varken yerel mahkemenin gerekçesiz kararıyla reddolmuştur.
“Yargıya karışan kim?”
Geçmiş süreçte hükümet “Yargı görevini yapsın” diyorken, muhalefet “yargıda çete var” diyordu. Bugün ise Başbakan ve hükümet üyeleri “yargıda çete’den bahsetmekte iken muhalefet “yargıya karışmayın demektedir” kendi yargı sistemlerinde çıkarları söz konusu yani. Yani hukuk içermez sistemlerinde, ötekileştirilenlere, Kürtler ve sol muhalefet ait yargılama olunca veya alınacak olan karar nedense hukuksuzlukla sonuçlanmakta.
