Geçen haftaki yazımızda asgari ücretin işçi sınıfı açısındaki önemine vurgu yapmıştık. Aralık ayında başlayacak olan kampanyanın bu önemi kavrandığı oranda çalışmalar verimli olacaktır. Asgari ücret kampanyasına neden ihtiyaç olduğu sorusuna geçen sayımızda kısaca değinmiştik.
Yaklaşık 5 milyon işçinin kaderini belirleyen asgari ücret, diğer bütün çalışanların da ücretini dolaylı olarak belirlemektedir. Asgari ücretin belirlenmesi bu nedenle önemlidir. En büyük toplu iş sözleşmesi olması bunun içindir.
Her yılın sonunda belirlenen asgari ücret, aslında biz işçilerin yaşamına ve emeğine verilen değeri de göstermektedir. Simit ve çay parasına bizi mahkum edenlere karşı, asgari ücret için söylenecek-yapılacak her türlü mücadele meşru ve haklıdır.
Uzun süredir üzerinde tartışmalar olan asgari ücret için hükümet, yerel seçim öncesi göz boyaması yapabilir. Hükümetin bu dönem asgari ücreti vergi dişi tutabilme olasılığı bulunabilir. Kıdem tazminatının gaspına karşı da düşünülen asgari ücret, kıdem tazminatı ertelenince şimdilik belirsiz bir hal almaya başladı. Ancak her haliyle asgari ücret açıklanacaktır. Ocak ayı içerisinde açıklanacak olan ücret, bütün bir yıl yaşamımızı etkilemesine rağmen, Aralık-Ocak gibi kısa zamanda tartışılmaktadır. Ama önemli duyarlılıklar da bu süreçte oluşmaktadır.
Yapılacak kampanya süresinin kısa olması nedeniyle örgütlenecek faaliyet normal faaliyetten daha fazla emek ve çaba gerektirmektedir. Bu nedenle kampanyanın bizim için önemi; işçi sınıfına yönelik yapılacak faaliyette, sınıfa ne kadar ulaştığımız ve kampanyamızın politikalarını sınıfa ne kadar taşıdığımıza bağlı.
Genelde kampanyalarda daha çok faaliyetin amacı değil araçları olan işler yapılır, böylece kampanyada görevlerimizi yapılmış oluruz. Ancak bizler bu kampanyada esas amacımızdan asla uzaklaşmamalıyız. Amacımız işçi sınıfı içinde çalışma yapmaktır. Bunun için kullanacağımız afiş, bildiri vs. her türlü materyal sınıfa ulaşmak için kullanılan araçlardır sadece. Bu nedenle esas olarak işçilerle buluşmak hedefinden asla şaşmamalıyız.
İşçi sınıfının en temel sorunlarının başında olan ve yaklaşık 5 milyon kişiyi ilgilendiren kampanyanın başlangıç yerlerini öncelikle programlamalıyız. Çünkü her faaliyetin başarısı öncelikle plan programın nasıl yapıldığına bağlıdır.
Bu nedenle kampanyaya başlarken hedeflediği kitle ve kitlelere ulaşılacak yerler önemlidir. Öncelikle asgari ücretle işçilerin çalıştığı havzalar, büyük fabrikalar ile yaşam alanları ile üretim alanların aynı olan bölgeler seçilmelidir. Kampanya boyunca ağırlık verilen alanlarda kalmak ve yoğunlaşmak sonuç almak bakımından daha verimli olmaktadır. İşçi sınıfı içinde faaliyetin sürekli olması ve kalıcılaşması ancak böyle sağlanacaktır. Bizler açısından kampanya aynı zamanda sınıftan öğrenme pratiği olmalıdır. Her buluşma ve ilişki bize yeni şeyler öğretecektir, buralardan öğrenmeliyiz. İşçi sınıfının sorunu kendisi için sınıf olma yanıdır. İşte orada sınıfının bilinçli işçiler olarak devreye gireriz ve girmeliyiz. Ancak öncelikli olarak sınıfın çelişkilerini çözümlememizde yapılacakları sırasıyla yaparak ilerlemeliyiz. Bu kampanyamızın buna hizmet etmesi için hepimiz üzerimize düşen görevlerimizi yerine getirirsek şüphesiz ki verimli sonuçlar alabiliriz.
Kampanyanın araçları olan bildiri, afiş vb. tüm araçlar esas olarak buralarda kullanılmalıdır. Bu yolla ulaşılan kitlelerle ilişki kurma ve bu ilişkileri süreklileştirme amaçlanmalıdır. Ancak merkezi alanlar da unutulmamalıdır. Kampanyanın daha geniş bir kesimde duyulabilmesi için merkezi yerlerde çalışmalar şarttır.
Merkezi bir eylemle sonlandırılacak olan kampanya; genel anlamda asgari ücret sorunu üzerinden işçilere sınıf bilinci kazandırmaya hizmet edecektir. Diğer yanıyla ise işçi sınıfı içerisindeki çalışmalarımızın gelişimi; sürekli ve kurumsal bir faaliyete dönüşmesi bakımından önemlidir. Asgari ücretin işçi sınıfı açısından öneminin kavrandığı ve kavratılabildiği oranda, bu alanda yürütülen çalışmaların değeri de daha iyi anlaşılacaktır.
