Kültür&Sanat

Tutsak Partizanlardan şiirler

ÇOCUK GÖZLERİNDE BÜYÜTTÜĞÜM

Bir çocuğun gözlerinde büyüyor düşlerim.

Sevinçli, coşkulu, umut dolu gözleri

Ağlasa, belki Fırat, belki Dicle olur.

Akar, yürür yüreğime.

Alır beni bir zamandan, bir zamana sürükler düşlerim.

Ve o çocuksu yüreğimde

İlk yolculuğuma düşer serüvencilerin sevdası.

Parlayan mum ışığı gözlerinizde

Büyük çocuksu düşlerim.

Oysa siz ne çoktunuz

Ve biz çocuktuk henüz.

O mini minnacık ellerimiz, o kocaman ellerinizdeydi.

Aydın, bilge, sevdalı elleriniz, nasıl da sıcaktı.

Ana kucağı, yar yanağı kadar

Sıcaktı elerleriniz, en az düşleriniz kadar.

Şimdi, geride bıraktığınız her sözü taşımaktayız geleceğe.

Yüreğimiz ve bilincimizle.

Sizden aldık bu sevdayı.

İnançla yürüyebilmesi

Ölürken bile gülebilmesi

          Sizden aldık.

Bir çocuk nasıl sevinirse, öyle

Sevinmek

Sevebilmek, sizden miras

Ve şimdi

Sizin sesinizden, umudun türküsünü söylüyoruz.

Size hasret size sevda

Size özlem içinde.

 

Sincan F Tipi Hapishanesi’nden bir okur

 

 

DÜET

 

I.

Oğul oğul

Sana doğrulan nişangahtayım.

Seni vuran el, beni de vurdu.

Sana kalkan cop

                    etimi paraladı.

 

Oğul oğul

Kurşunlar sizi bulur

Ama vurulanlar

                    Hep analar olur.

 

II.

Hep gözlerinde olsak

Kurur mu insanlığın gözyaşı?

Diner mi acılarımız

                    Kavgadan başka yerde?

 

Kaç bahar tohum olduk toprağa

Kaç bahar sel olduk ırmağa

Direngenliğinizden öğrendik.

Öfkenizde bilendik.

Kırılan zincirlerinizin sesinde,

                    kendimize geldik.

 

Analar, ooyy analar

          Siz, kavgamızın ışkın veren filizleri

Sizde bulduk sesimizi.

 

(Sincan 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nden bir okur)

 

 

ÖLÜMSÜZLÜK…

Şavkıyan terin emeğe damladığı

andır ölümsüzlük,

burçlarında taşıdığı sancının doğumudur.

Direncin sınandığı iradeli bakıştır

Ölümsüzlük,

berraklığın yansıdığı bilincin damıtılmasıdır.

Badirelerden fırlayan umut fişeğidir

ölümsüzlük,

Benliği sarmalayan kararlılık ağıdır.

Sarp yamaçların gün kokusudur

Ölümsüzlük,

göğüs kafesine dolan coşku nefesidir.

Haykırışların gölgesine sığınmış adımların

gür sesidir ölümsüzlük,

zamanın ansız yakaladığı adanmışlığın temsilidir.

kavganın sıcak namlusunda filizlenen

Sevdadır ölümsüzlük,

yeni doğan şafak gibi sade ve kızıldır.

Yarınlara koşar adım yürümektir

Ölümsüzlük,

zamanın zulmüne karşı Altınçağ’a uzanmanın adıdır.

Ölümsüzlük,

Baş eğmeyen gülüşlerin toprağa düşmesidir.

(Sincan F Tipi Hapishanesi’nden bir ÖG okuru)

 

 

TARİH BİZDEN YANA AKIYOR

1972

Kıvılcım düştü ortasına bozkırın

Tutuşturup yarım asırlık suskunluğu

Ses oldu sessizlere

Suskun durmak yoktu artık

Hedefe doğru ilk adım atılmıştı bir kere

 

Bir kutup yıldızı oldu umut

Yaşamı anlamlı kılan

En zifiri karanlıklarda

Yolumuzu aydınlatan.

 

Bir yiğit

Bir yiğit ki,

Bakışları gökyüzü gibi kucaklayıcı

Ummanlar kadar derin ufkuyla

Ak kağıtlara işliyordu yarından yarını

 

1973

Ölüme aralandığında kapılar

Dereler işkence akıttı nehirlere

Nehirler kan kustu

Mayıs’ın On sekizinde denizlere

 

Bacım gözyaşları önüne ördüğü bendi

Yıktı On sekiz darbeyle

Anam suskun, döşünü dövdü

On sekiz damla yaş akıttı içine

 

1978

Zulüm kör testere gibi dayanmışken boynumuza

Umut süngü uçlarında şahlandı

Kalmadı acı, kâr etmedi sızı

Yetmiş sekizde birinci kere

Öptü alnımızdan kutup yıldızı

 

1980

Sonra yine puslu bir karanlık çöktü üstümüze

Onlarcamız rüzgarla salınan

Karanfillere döndük darağaçlarında

Yüzlercemizden faili

Meçhul oldu sokaklar ortasında

Binlercemiz “konuş ulan…” naralarıyla

Yatırıldık işkence tezgahlarına…

 

Tarihin akışıydı önüne set örülen

Gökyüzü kahretti tanıklığına

Şafak kızıla boyandı da

Akan kanı görünce deniz

Lanetler okudu varlığına

 

2007

Baldırı çıplakların inleyişi

Zaferi fısıldıyor şimdi kulağımıza

Ve tarih durmaksızın sürdürüyor akışını

Onun olan yarını sunmak için insanlığa

 

Bakın, görün ey insanlar

Alnı yıldız yanığa yanığı yiğitler

Sekizinci kere

Çakmış kutup yıldızının kıvılcımını

Karanlığın ciğerine

 

Selamdır heey

Sekiz kere selamdır her sözümüz

Eskiyi yıkana, yeniyi yapana

Geleceğin yaratıcısı dünya halklarına

 

Artık daha dik durmalı başlar

Daha inatçı

Ki hasretinden çatlatmalı

Göğe ser çekmiş dağları

 

Körükleyin ocakları

Demir çelikleşiyor

Durum Demirdağ’ca iyidir

Çünkü TARİH BİZDEN YANA AKIYOR!

(Tekirdağ F Tipi Hapishanesi’nden bir okur)

 

 

TÜKENMEYİZ

Dağlarda halay kurarız

Munzur gibi çoşarız

Yürek yürek çoğalıp

Kurşun olur akarız

Tükenmeyiz!

 

Ağlamasın Analarımız

Bağlamasın karalar

Acı biziz biz kanarız

Düşmana kin kusarız

Tükenmeyiz!

 

Yağar yağmur sel olur

Tohum patlar gün olur

Zafer biziz biz zaferiz

Dalgalanır elde bayrağımız

 

TÜKENMEYİZ…!

(Tutsak bir Partizan

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu