Şakran Kadın Hapishanesi’nde çıplak aramaya maruz kalan ve tacize uğrayan YDK’lı Gezi direnişçisi Elif Kaya’nın, “çıplak arama”ya karşı çıktığı için hakkında istenen 1 aylık görüş yasağını içeren “disiplin cezası” onaylandı.
20 Haziran günü, İzmir’de Gezi İsyanı direniş çadırlarına saldıran polis, burada bulunan 50’ye yakın kişiyi gözaltına alarak tutuklamıştı. Tutuklananlardan biri olan Elif Kaya, götürüldüğü Şakran Kadın Hapishanesi girişinde gardiyanlar tarafından çıplak aramaya maruz kalmış ve gardiyanlar tarafından taciz edilmişti.
Daha sonra ise yine avukat görüşüne çıkarken gardiyanlar tarafından tacize uğrayan Elif, bu saldırılara karşı şikayetçi olmuş ve kendisi hakkında tacize karşı çıktığı için istenen “disiplin cezalarına” itiraz etmişti.
Bu disiplin cezalarından ilki geçtiğimiz ay işleme sokulurken; Elif ve avukatı bu duruma itiraz etmişlerdi. Elif’in itirazına yanıt gecikmedi. Hem de erkek egemenliğini haykıran bir devlet yanıtıydı gelen…
“İnsan ne yediğini unutuyor…”
Tacizci gardiyanları “güvenlik” gerekçesiyle sanık olarak değil, tanık olarak davaya dahil eden TC devletinin mahkemesi, devletin gardiyanlarının verdikleri ifadelerdeki çelişkilerin “normal” olduğunu belirterek; “Her tanık kendi gördüğünü anlatmaktadır. Bazen insan bir gün öncesinde ne yediğini unutmaktadır. Bazı insan 10 yıl öncesi gördüğünü bütün detayları ile anlatabilmekte iken bazı insan da 3-5 dakika önce gördüğünü bütün detayları ile anlatabilmekte, bazı insan da gördüğünü gerçeğinden farklı bir şekilde anlatabilmektedir. Her insanın aradan geçen süre içerisinde bir kısım şeyleri yanlış hatırlaması veya unutmasının doğal olduğu kabul edilmiş olup bu anlatımlar arasında esasa etkili aykırılık bulunmamıştır” yorumunu yaptı!
Bu nasıl bir savunma sistemi ki; hem tacize/tecavüze uğrayan kadın, çocuk ve LGBT’lerin yaşadıkları travmadan kaynaklı anlatamadıklarını, tecavüzcü/tacizciyi aklamak için kullanıyor. Hem de tacizci/tecavüzcünün eksik bıraktığı, falso yaptığı ifadelerini yine tacizci/tecavüzcü lehine, “Bazen insan bir gün öncesinde ne yediğini unutmaktadır” gibi gerekçelerle adeta kendisi yapıyor ve yine tacizci/tecavüzcüleri aklıyor.
“4 dakikada taciz olmaz!”
Mahkeme, “tanık” olarak dinlenen gardiyanların ifadelerini yetersiz bulmuş olacak ki; kendisi yaptığı yorumlarla bu eksikliği dolduruyor!
Kaya’nın çıplak aranmadığı kanaatine varan hakim, Kaya’nın çıplak aramaya direnmesi halinde 4 dakika içinde çırılçıplak soyulup aranmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savundu.
Kararda “4 dakika içinde tamamen soyulup saçı başı bozulmadan giydirilmesi mümkün değil. Dar kot pantolonun ve iç çamaşırının bu sürede çıkarılıp tekrar giydirilmesi çok zor” gibi değerlendirmeler yer aldı. Mahkemenin kendisi, “taciz” konusunda deneyimli olmalı ki bu kadar emin konuşuyor!
Bu karar, aynı zamanda İtalyan temyiz mahkemesinin kot pantolon giyen kadına tecavüz edilemeyeceği kararını akıllara getirdi. İtalya’yı ayağa kaldıran olayda, ülkenin en yüksek temyiz mahkemesi 10 Şubat 1999’da, 45 yaşındaki bir sürücü kursu eğitmeni hakkında tecavüz suçuyla mahkumiyet kararını, ‘‘Olay sırasında 18 yaşındaki kadın öğrenci kot pantolon giydiği için tecavüzün gerçekleşmesi olanaksızdır’’ gerekçesiyle bozmuştu.
“Kadın doğulmaz, kadın olunur!”
Diğer yandan bu haberi yayınlayan hemen hemen tüm gazeteler, haber sitelerinin önemle üzerinde durduğu, bilinçli ya da bilinçsiz cinsiyetçiliği derinleştirdikleri bir nokta var ki; o da bu kararı veren hakimin KADIN olması!
Nedense medyanın en çok şaşırdığı ve yine buradan doğru kadını hedef gösterdikleri bu nokta oldu! Oysa biliniyor ki; kadın hakime bu kararı verdiren onun kadın kimliği değil; erkek egemen adalet sisteminin temsilciliğini üstlenmesidir.
Bu konuda Simone de Beauvoir’in sözü bize yeterli gelmektedir:
“Kadın doğulmaz, kadın olunur!”
Mahkemenin, erkek ya da kadın hakimin; Elif’in 4 dakika içerisinde “taciz edilemeyeceğine”, bu yüzden de disiplin cezasının uygulanması kararı; devletin erkek egemenliği cenderesinde polisini-askerini-jandarmasını-gardiyanını-memurunu korumaya aldığının bir göstergesi olarak kadın özgürlük mücadelesinin hanesine yazılmıştır.
Ve zannetmesinler ki unuturuz!
Ne unuturuz ne de affederiz!
Yeni Demokrat Kadın