AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın “Millet aç, perişan. Evet, herkesin midesine bir şey giriyor, kuru ekmek giriyor” sözlerine “O zaman aç değil demek” diye yanıt verebildi!
Biri kalkar halkın açlık ve sefalet içinde olduğunu da itiraf edercesine, ama “ekmek neyinize yetmez, biz o büyük gönüllülüğümüzle artıklarımızı askıya koyarız” dercesine “askıda ekmek” kampanyası başlatır. MHP’nin halkı, başkalarının artığı olan bir lokma ekmekle idare etmeyi içselleştirmiş bir “sabır” ya da köle ordusu olmayı kabul ettiği oranda halk olarak görebildiğinin, içselleştirdiği sınıfsal kibrinin ifadesi olan bu kampanya kendi içinde pek çok anlam taşırken, benzer tutumların ardı arkası kesilmedi. “Eve ekmek götüremiyoruz” diye dert yanan esnafa Erdoğan’ın “o kadar da değil” diyerek, “al bir keyif çayı iç” diye buyurması, pandemi nedeniyle işlettiği kıraathane kapanınca “eve ekmek götürebilmek” için tezgahta balık satan babasına yardım eden 9 yaşındaki çocuğun boğazının zabıtalar tarafından sıkılarak “devleti de zabıtayı da tanıyacaksın” denilmesi, adında “çalışma ve aile” kavramlarının geçtiği bakanlık koltuğunda oturan şahsın bütçe tartışılırken Türkiye’de yoksulluk sorunun olmadığına hüküm kesmesi… bu gelişmelerden sadece bazıları.
Aynı sefil yaklaşım son olarak Meclis’teki bütçe görüşmelerinde bir kez daha adeta sırttı. AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın “Millet aç, perişan. Evet, herkesin midesine bir şey giriyor, kuru ekmek giriyor” sözlerine “O zaman aç değil demek” diye yanıt verebildi!
“Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözünün günümüzdeki izdüşümü olan bu sınıfsal şımarıklık, kibir dahası düşmanlık nezdinde köle olarak kodlanan halkın anlamı işte bu: Bir lokma ekmek bulduğuna şükretsin!
Bu kaba yaklaşımın daha inceltilmiş biçimiyse AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyimiyle “Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir. Gerçek mümin acıyı bal eyleyendir”! Patronlar, onların temsilcileri, bilumum kodaman yüksek karlarına kar katarken, şatafat içindeki yaşamlarından zerre taviz vermezken, halka buyrulan “şükretmek, acıyı bal eylemek”tir!
Tin’in bu sözleri basına yansıdıktan sonraki savunma da her zamanki gibi hazırdı:
CHP’li Engin Altay’ın sözlerimi çarpıtarak siyaset devşirme gayreti bizi şaşırtmadı. Türkiye’de sosyal devlet AK Parti’yle vücûd buldu. Herkesin derdiyle dertlendik. Vicdan sahibi herkes kötü niyet taşımadığımı bilir. Milletimiz CHP’nin linç siyasetine prim vermeyecektir.
Altay’ın Meclis’teki konuşması sırasında iki kere bu sözü yineleyen Tin’in AKP’lilere mahsus bir pişkinlikle çıkıp linç siyasetinden bahsetmesinin, ‘herkesin derdiyle dertlendikleri’nden dem vurmasının geçer akçe olduğu zamanların tümden geride kalacağı günleri yakınlaştırmaksa elimizde.