H.Merkezi: 30 Eylül günü açıklanan “ Demokrasi Paketi” ne ilişkin HDK Yürütme Kurulu bir açıklama yaptı. “Demokrasi Paketi”nin bir fiyasko olduğunu belirterek hazırlanan bu paketin göz boyama olduğunu ve Hükümetin bu paketle eski süzeni sürdürmekte ısrar ettiğin ifade eden açıklama da şunlara yer verildi; ” Günlerdir konuşulan, “bugün, yarın, açıldı açılacak…” gibi tartışmalara vesile olan, yazılı ve görsel tüm medyada programlara ve manşetlere çıkarılarak büyük beklenti yaratılan “Demokratikleşme Paketi” nihayet açıldı.
Paketle, Kürt sorunundan Alevi yurttaşların eşit yurttaşlık taleplerine, anadilinde eğitim hakkından seçim barajının kaldırılmasına, TMK, Siyasi Partiler Kanunu’na kadar birçok alandaki anti-demokratik uygulamalara son verileceği günlerdir tartışıldı. KCK tutuklularının özgürlüklerine kavuşacağı, basın, düşünce ve toplantı özgürlükleri alanında demokratikleşmenin sağlanacağı söylendi. Mücadelelerle ve bedeller ödeyerek fiilen kullanılan, ya da makyaj mahiyetindeki maddeleri bir yana bırakacak olursak, sorunları çözme yerine, erteleyen ve bu seçimlerde de AKP’yi desteklemeyi vaaz eden bir sonuçla karşı karşıya kalındı” denilen açıklama şu şekilde devam ediyor.
“Hükümet, her şeyi tozpembe göstererek eski düzeni sürdürmekte ısrar ediyor”
“AKP Hükümeti, her dilden ve her inançtan halklarımızın taleplerini karşılamıyor, bahaneler üretiyor. Hükümet, özgürlük ve eşitlik taleplerini karşılamak yerine, göz boyamakta, ipe un sermekte ve gerçekleri ters yüz ederek, her şeyi tozpembe göstererek eski düzeni sürdürmekte ısrar ediyor. Başbakan’ın “Demokratikleşme Paketi”ne ilişkin sözleri hem boş hem de başta Kürt halkı olmak üzere tüm halklarımızla, işçi ve emekçilerle dalga geçmekten başka bir anlam ifade etmiyor. Suriye meselesinde olduğu gibi, Kürt sorununda da çatışma ve savaş isteyen bir tutum sergileniyor.
Halklarımız, demokrasi güçleri, işçi ve emekçiler boş laflara aldanmayacak, beklentilere kapılmayacaktır. Halkların Demokratik Kongresi olarak halklarımıza çağrımız, demokrasinin kazanılması için omuz omuza mücadelenin tek çıkar yol olduğudur.
Özgür, eşit, demokratik ve kardeşçe bir geleceği ancak halkların birleşik mücadelesiyle kurabiliriz ve bunun için mücadele edeceğiz “ denildi.