H. Merkezi: Elimize e-posta yoluyla ulaşan TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı imzalı açıklamaya göre 23 Eylül günü Dersim-Ovacık Kuşluca köyünde karakol inşaatına hazır beton taşıyan mikserin gerillalar tarafından yakıldığı doğrulanırken; Cemal Beyazgül soruşturmasını sonuçları da kamuoyuna açıklandı.
Elimize e-posta yoluyla ulaşan TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı imzalı, Eylül 2013 tarihli açıklamada, “Halkımızın Demokratik Halk Devrimi’ne destek ve katılımını daha ileri bir noktaya yükseltmek ve faşist TC devletinin halk düşmanı politikalarını boşa çıkarmak amacıyla, Dersim-Ovacık’ta yürüttüğümüz bazı çalışmaları halkımızla paylaşma ihtiyacı duyduk” denildi.
Açıklamanın yalnızca “bilgi paylaşımı” amaçlı olmadığını vurgulayan Bölge Komutanlığı, “Bu açıklama zamanda halkımızın aşağıda bahsini ettiğimiz tüm konularda tepkilerini örgütlü bir mücadeleye çevirmelerini sağlamak amaçlıdır” dedi.
“Beyazgül, Mercan’da düşmana istihbarat topladı”
Yapılan açıklamada ilk olarak bir soruşturma kapsamında kaçırılarak sorgulanan, ancak sorgulanma tamamlanmadan kalp krizi geçirerek ölen Cemal (Alişan) Beyazgül adlı şahısa ilişkin soruşturmanın sonuçları kamuoyuna sunuldu.
“Ortaya çıkan sonuçlara göre, Cemal (Alişan) Beyazgül, şehit düşen yoldaşlarımızın Mercan bölgesindeki faaliyetlerini deşifre etmeye dönük istihbarat çalışması yürütmüştür” denilen açıklamada, konu ile ilgili ayrıntılar şu şekilde ifade edildi:
“Yürüttüğü istihbarat çalışmaları kapsamında gerilla birliğimizin yerine, hareket tarzına, sayısına, kullandığı güzergâh ve kitle ilişkilerine dair topladığı bilgileri ve çekilen fotoğrafları düşmana aktarmıştır. Doğrudan düşman denetiminde yürütülen bu çalışmalar sonucunda, 1999 sonbaharında Mercan bölgesine bir operasyon düzenlenmiş, ancak yoldaşlarımızın operasyonu erken fark etmesi sonucu bu operasyon boşa çıkmıştır. Düşman sonrasında elde ettiği bu bilgileri de kullanarak gerilla birliğimizin izini sürmüş ve 25 Nisan 2000’de 7 yoldaşımızı katletmiştir. Ortaya çıkan sonuç, Cemal (Alişan) Beyazgül’ ün düşmanın istihbarat ağının bir parçası olduğu ve bu olaydan sonra da bu çalışmalarına devam ettiğidir. Öldükten sonra, faşist bir parti olan İşçi Partisi’nin Ovacık ilçe başkanı olduğunun açıklanması, ortaya çıkan bu sonucu desteklemektedir. Dolayısıyla Cemal (Alişan) Beyazgül çalışmalarından ötürü SUÇLUDUR ve ÖLÜMÜ HAK ETMİŞTİR!”
“Dedikodulara değil, Parti açıklamalarına inanın!”
Beyazgül’ün kalp krizi sonucu ölmesi ve ardından ailesine teslim edilmesi ile ilgili yaşanan dedikodulara da değinen Bölge Komutanlığı, bu konuda sert ikazlarda bulundu:
“Bu şahsın ölümünden sonra, düşmanın tüm erzak ihtiyacını karşılamaya devam eden işbirlikçi Süleyman Beyazgül başta olmak üzere çeşitli kesimler tarafından, cenazenin teslim edilmesine, gerillalarımızın o anki tavrına, Cemal (Alişan) Beyazgül ile ilgili sarf ettiğimiz sözlere ilişkin uydurulan dedikoduların tamamı yalandır! Olayla ilgili gereken açıklama bildiri şeklinde hazırlanıp dağıtılmış, konuyla ilgili birçok köyde toplantılar düzenlenmiş ve bahsi geçen açıklama devrimci basınla da paylaşılmıştır. Halkımız Partimizin resmi açıklamaları dışında hiçbir bilgiye inanmamalı ve bu dedikoduları yayanları uyarmalıdır.
Bu vesile ile bölgede çalışma yürüten tüm ajan ve işbirlikçileri bir kez daha uyarıyoruz. Yürüttüğünüz çalışmalar halkımızın haklı mücadelesine zarar vermektedir. Bu çalışmalarınızdan vazgeçin ve Partimizin adaletine teslim olun! Aksi takdirde sizin sonunuzda öncekilerden farklı olmayacaktır.”
“Son uyarı: Uyuşturucu ve çeteleşmeden vazgeçin!”
Beyazgül açıklamasının ardından devletin yönelimleri sonucu Ovacık’ta artan esrar ekimi ve satışı konusuna da değinen Bölge Komutanlığı, “Devlet bu yolla bir yandan milyonlarca lira para kazanmakta öte yandan halkı zehirleyip uyuşturarak kendisine karşı örgütlenip mücadele etmesini engellemeye çalışmaktadır” diyerek, bu politikanın amacını ortaya sermiştir.
“Geçen yıl Partimiz bu soruna ilişkin bir bildiri yayınlayıp halkımızı bu oyuna gelmemeleri yönünde bilinçlendirmeye çalışmış; aynı zamanda esrar eken, satan ve kullananları uyarmıştı. Geçen zaman göstermiştir ki, yaptığımız bu uyarılar işe yaramamış, esrar kullanmaya devam etmiş ve artık çeteleşme üst boyutlara ulaşmıştır. Bundan dolayı bu çeteleşme içinde yer alanların ve başını çekenlerin bazılarının isimlerini halkımıza paylaşmayı ve bu şahısları teşhir etmeyi görevimiz biliyoruz” denilen açıklamanın devamında isim listesi şu şekilde sıralandı:
– Erhan Çolak
– Ferhat Şaylı
– Bulut Kılıç
– Cengiz Soylu
– Ali Şaylı
– Burhan Renkli
– Bahtiyar Ergün
– Tunay Tiltay
“Yukarıda ismi geçen şahısları son bir kez uyarıyoruz. Esrardan, uyuşturucudan, fuhuştan ve çeteleşmeden vazgeçin! Yaptıklarınız haklımızın bilinçlenmesinin, örgütlenmesinin ve Demokratik Halk Devrimi uğruna mücadele etmesinin önünde engeldir. Partimiz TKP/ML önderliğinde savaşan TİKKO gerillaları halkımızla birlikte devlet beslemesi çetelere karşı mücadelesini büyütecektir. Bu mücadelenin hedefi olmayın!” diyen Bölge Komutanlığı, açıklamasında başta bu kişilerin yakınları olmak üzere tüm halka seslenerek, şunları söyledi:
“Gençlerimizi zehirlemeye, halkımızı uyuşturmaya, yozlaştırmaya kimsenin hakkı yoktur. İsmini verdiğimiz şahısları uyarın! Vazgeçmedikleri takdirde her türlü sosyal ve ekonomik ilişkilerinizi kesin, yakınlarınızın bu kişilerle ilişki kurmasını engelleyin! Unutulmamalıdır ki bilinçlenmenin, örgütlenmenin ve devlete karşı mücadele etmenin olmadığı yerde yozlaşma kaçınılmazdır. Tüm bu kötülüklerin kaynağı faşist TC devletidir. Bu devletin her türlü halk düşmanı politikasına karşı bilinçlenelim, örgütlenelim ve mücadele edelim!”
“Karakollar yalnız gerillayı değil, halkı da hedefler”
Son olarak faşist TC devletinin, halkın “barış” talebine verdiği yanıtın yeni karakol yapımları olduğunun altı çizilen açıklamada “Yalnızca Dersim’de onlarca karakol inşaatının gündemde olduğu bilinmektedir. Bugüne kadar karakol yapımlarının durdurulması yönlü tepkiler görmezden gelinmiş, Lice’de Medeni Yıldırım adlı gencin öldürülmesi örneğinde olduğu gibi bu tepkileri şiddetle bastırma yoluna gidilmiştir. Bilinmelidir ki karakollar yalnızca gerillayı değil aynı zamanda ve esas olarak halkı denetim altında tutmayı, baskı altına almayı ve sindirip korkutmayı hedeflemektedir. Karakollar, halk ve gerilla ilişkisini koparmanın, halkın devrimci mücadelesinin önüne dikilmenin araçlarıdır” denildi.
Bu gerçeği halka bir kez daha anlatmak ve karakol yapımlarına karşı tavrını ortaya koymak amacıyla 23 Eylül 2013’te Ovacık-Kuşluca’da yapımı süren karakol inşaatına hazır beton taşıyan bir beton mikserinin TKP/ML TİKKO gerillalarınca yakıldığını belirten Bölge Komutanlığı, eylemin ardından yaşananları şu sözlerle anlattı:
“Saat 12.00 sıralarında, Ovacık-Hozat yolu Kuşluca mevkiinde gerillalarımız yolu trafiğe kapatıp kimlik kontrolü yapmış, durdurulan araçlar arasında bulunan ve karakol inşaatında çalışan 06 AY 5370 bir beton mikseri yakarak imha etmiştir. Eylem alanı hem Ovacık ilçe merkezine hem Kuşluca Karakolu’na yakın olmasına rağmen, düşman ancak saatler sonra zırhlı araçlarla ve helikopterle alana girebilmiştir. Eylemden bir gün sonra ise eylem alanı çevresinde gerillalarımıza yönelik pusu atılmış, yine eylem alanı çevresinde 6 saat boyunca İHA’lar ile keşif uçuşları yapılmıştır.”
Bölge Komutanlığı açıklamasını “Halkımızı bir kez daha karakol yapımlarına karşı mücadele etmeye, karakollara erzak, inşaat malzemesi vb. taşıyanları uyarmaya ve bu şahıslarla ilişkilerini kesmeye çağırıyoruz” diyerek sonlandırdı.