Umut Yayımcılıktan Yeni Bir Kitap;
Gerillanın Kaleminden;
Kıvılcımı yangına çevirmek için…
O kıvılcım bir kere çakılmıştı ya; onu kimselerin söndürmesine ve hatta küllenmesine izin vermeyeceklerdi.
O kıvılcım bir kere çakılmıştı ya; artık onlara düşen görev, o kıvılcımı büyütmek, yangınlara çevirmek, yangınların ortasından yeniyi, güzeli yaratmaktı. Bunun için “herkes işini yapacaktı”tı.
…
Kimi zaman zemheri soğuğunda tetikteki el donacak; kimi zaman canından bir parçası, daha gözleri ebediyete kapanmadan bir el bombası, bir kuru ekmekle bırakılacak; kimi zaman ölmemiş olmak, suçluluk duygusunun en ağırını yaşatacaktı, yoldaşlarını tabiat anadan geri almaya çalışırken.
Ama bir yoldaş gülümsemesi-bakışı, bir küçük anı parçası, elleri ısıtacak, gözleri ilerlere, ilerlerdeki hedefe çevirecek, herkes işini daha da iyi yapmaya koşullanacak, düşülecek-kalkılacak, daha büyük acı olmaz derken, çok geçmeden yanıldığını anlayacaksın lanet okuyarak.
…
Sadece acılar değil, özgürlüğün, mutluluğun, sevincin, sabrın, sabırsızlığın, umudunda en sınırsızı yaşanır kıvılcımın çakıldığı yerlerde. Örneğin, bir kere olsun, bir dağ zirvesinden, gökyüzünün bir kol uzaklığında hissedildiği o yerden ufuklara bakılmadıysa, özgürlüğün tanımı ilada eksik yapılır…
Tam yoldaşını sonsuzluğa uğurladığını düşünüp anılara ve hüzne gömülmek üzereyken, yerde bir dalın kırıldığını duyup gözlerini çevirdiğinde kaybedilenin gözleriyle buluşulmadıysa sevinç hiç tam yaşanmamıştır. Simsiyah olmuş bir demlikte ateşin üstünde pişen çayı yudumlamadıysan, çay keyfiden bahsetmeyeceksin. Bütün kışı sabrederek, kitlelerden fiziki olarak uzak geçirip de, o denize varmak için yaprakların açmasını iki gün bekleyememe durumuna gelinmişse, sabırsızlık değildir bugüne kadar yaşadığını düşündüklerin…
Özgürlüklerin ve kavganın en duru ve keskin yaşandığı oralardan anıları derleyerek yayınevimiz aracılığıyla halka ulaştıran herkesin emeğine sağlık diyoruz.
Umut Yayımcılık