Gençlik

Gençlik Örgütleri: “Korkuları inadımızdır, inancımızdır, kararlılığımızdır”

Gençlik Örgütleri, Suruç Katliamının 5’nci yılı nedeniyle 20 Temmuz’da Güvenpark’ta yapmak istedikleri anmaya yapılan polis saldırısıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Saldırı nedeniyle okunamayan basın metni, toplantıda okundu

İHD Genel Merkezi’ndeki açıklamaya ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, İHD Genel Sekreteri Osman İşçi ile HDP Kadın Koordinasyonu üyesi Nadiye Gürbüz de katılarak destek verdi.

Gençlik Örgütleri adına ortak açıklamayı okuyan Doğa Ünlü, polisin Suruç anmasına vahşilikle saldırdığına dikkat çekti ve “Devletin polisleri arkadaşlarımızı işkence ile gözaltına aldı. Tekmelerle, yumruklarla, ters kelepçeler ile gözaltına alınan 37 arkadaşımız Ankara sıcağında, sıkış tepiş araçların içinde havasız bir şekilde saatlerce bekletildi” dedi.

Ünlü, gözaltına alınan kişilerin sözlü/fiziksel tacizin yani sıra dört kişinin de yüz felci, kırık ve kaş yırtılması şüphesiyle şehir hastanesine sevk edildiğini hatırlattı.

“Korkuları adalet çağrımızdır”

“Öfkelerinin kaynağı korkudur” diyen Ünlü, konuşmasına şöyle devam etti: “Korkuları Gezi’dir. Korkuları hep beraber bir ağızdan ‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ sloganını haykırmamızdır, inadımızdır, inancımızdır, kararlılığımızdır. 20 Temmuz günü bir daha gördük ki devletin bu denli vahşi saldırısı, katliamın faili olduğunun kanıtıdır. Korkuyorlar, korkmakta da haklılar, korkularını gerçeğe çevireceğiz. Buradan bir kez daha söylüyoruz; katliamların, Suruç’un, 33 arkadaşımızın hesabını soracağız.”

Ünlü, konuşmasından sonra Güvenpark’ta 20 Temmuz günü okunacak olan açıklamayı sundu.

Ünlü, 5 yıl önce Kobane’nin “Ha düştü ha düşecek” beklentisine rağmen direnişle IŞİD çetelerine karşı zafer kazandığını hatırlattı.

Devrimcilerin direnişiyle özgürleşen Kobane’ye “Beraber Savunduk, Beraber İnşa Edeceğiz” şiarıyla sosyalistlerin yola çıktığını söyleyen Ünlü, 33 düş yolcusunun organize biçimde katledildiğini belirtti. Ünlü, katliamla halklar arasında kurtulan köprünün yıkılmak istendiğini vurguladı ve devam etti: “Hazımsızlık; bu coğrafyada yaşayan halkların kardeşleşmesineydi. Tahammülsüzlük; Gezi Direnişi’nin çocuklarının Kobaneli çocuklarla buluşmasınaydı. Onların kanla çizdikleri sınırlarına, halklar arasındaki barış ve dayanışma sınırsızlığıyla dayanan 33’ler; devlet eliyle, IŞİD işbirliği ile katledildi.”

Toplum üzerinde katliamdan sonra korku iklimi yaratıldığının altını çizen Ünlü, “Direniş dalgasıyla kendi sonlarının geleceğine dair korkularını topluma yaymaya çalıştılar, korktukça saldırganlığı artırdılar. ‘Öfkeli çocukları’nı sahaya sürdüler. Katledildik, katlettiler” diye belirtti.

“Katilleri tanıyoruz”

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 7 Haziran ve 1 kasım 2015 tarihleri için söylediği “Zamanın defterleri açılırsa kimilerimiz insan yüzüne çıkamaz” hatırlatan Ünlü, “Bilin ki biz o defteri hiç kapatmadık ve o defterde ne yazıyor biliyoruz. Suruç’ta, Ankara’da nasıl organize ve planlı bir biçimde katledildik, biliyoruz. Ve katillerimizi iyi tanıyoruz” diyerek uyardı.

Suruç için adaletin, herkes için adalet olduğunu söyleyen Ünlü, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Hrant Dink’ten Tahir Elçi’ye, Soma’dan Çorlu Tren Katliamı’na, Şule Çet’ten Hande Kader’e, Gezi Şehitlerinden Sibel Ünli’ye, Roboski’den Ankara katliamına, Beyazıt Katliamı’ndan Gülistan Doku’ya herkes için adalet talebini haykırıyoruz. Adaleti de; Suruç ilçe emniyet müdürüne 7500 tl ceza verdiğiniz, Berkin Elvan’ın katillerini akladığınız, kadın katillerine iyi hal indirimi verdiğiniz, Sivas’ta katledenleri salıverdiğiniz mahkemelerinizden beklemiyoruz. Berkin’i anan üniversite öğrencilerine tutuklama çıkardığınız; Suruç aile, avukat ve gazilerini ceza dosyalarıyla yıldırmaya çalıştığınız; göz göre göre Mustafa’yı, Helin’i ve İbrahim’i katleden devletinizden ve mahkemelerinizden bir beklentimiz yok.”

“Adalet sokakta kazanır” diyen Ünlü, “Herkes için adalet” sloganını yükseltmeye devam edeceklerini belirterek konuşmasını bitirdi.

“Direnişle selamlamak istedik”

Gençlik Örgütleri adına konuşan Şamil Parlak, Güvenpark’a yürüdükleri anda polisin karşılarına 5 yıl önce, aynı zihniyetle çıkacaklarını bildiklerini kaydetti.

Güvenpark’ta devrimci gençliğin dayanışmasının hedef olduğunu vurgulayan Parlak, “O gün Güvenlik Şube polisleri hayata kasıt derecesinde saldırıda bulundular” dedi.

Ankara’da katliam anmalarına varana kadar polis şiddetinin yaşandığını anımsatan Parlak, şöyle konuştu: “Sokağa dönük her türlü eylemleri yasal sınırları tanımayarak engellemeye çalışıyorlar. Devletin Ankara sokaklarında uyguladığı ablukayı kaldırmak için Güvenpark’a çıktık. Geziden Kobane’ye yolculuğa çıkan yoldaşlarımızı, direnişle, kavgayla selamlamak istedik.”

Parlak, Ankara polisinin devrimcileri işkenceyle durdurmayacağını vurguladı.

İHD Genel Sekreteri Osman İşçi ise Suruç katliamının hak ihlallerinin başlangıcı olduğunu ifade etti ve “33 genç insan ülkedeki barış ikliminin bir yansıması olarak oraya gittiler. Toplantı hakkı, herkesin hakkıdır” dedi ve şiddet uygulayan kolluk kuvvetlerine ilişkin hızlı bir soruşturma yürütülmesini istedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu