Batman’da “Normalleşme süreci” öncesinde az sayıdaki teste rağmen günlük vaka sayısı ortalama 10 olarak kayıtlara geçerken, 1 Haziran’dan sonra kentte vaka sayılarında hızlı bir artış oldu.
Kentte günlük vaka sayısı 80’lerden 136’lara kadar çıktı. Vakaların artışıyla karantinaya alınan bina sayıları da artış gösterdi. Kentte 15’i konut, 4’ü iş yeri olmak üzere toplamda 19 adres karantinaya alındı. Artışın olduğu kentte maske takma zorunluluğu getirildi, ancak vaka sayıları hızla artıyor.
Konuya ilişkin konuşan Batman Tabip Odası Başkanı Selahattin Oğuz, “normalleşme süreci” ile kentte vaka sayılarında artış olduğunu ve buna önlemlerin gevşetilmesinin neden olduğuna dikkati çekti. Pandemi sürecinin başından bu yana şeffaflık ilkesinin yerine getirilmediğini ifade eden Oğuz,
“Alınan ilk numunelere, il içinde tanı konulamıyordu. İlk günlerde Diyarbakır’a gönderiliyor ve geç tanı konuluyordu.Geç tanı filyasyon ekiplerinin çalışmalarını da geciktiriyordu. Daha sonra ise testler kentte yapılmaya başlandı. Ve böylece vaka sayılarının arttığı gözlemlendi. Başından bu yana şeffaflık yerine getirilmedi. Bugün biz verileri basından öğrenebiliyoruz. Toplum sağlığı açısından bir an önce şeffaflığın yerine getirilmesi gerekmektedir” dedi.
Edindikleri bilgilere göre, kentte toplam vaka sayısının bin 700’ün üstüne çıktığını ifade eden Oğuz, “İl pandemi kurullarının bir an önce demokratik bir katılımı sağlanmalıdır. Şeffaf verilerin oluşması ile toplumun da güveni artacaktır.
Bilim insanlarının da pandemi sürecine olumlu katkılarının oluşması açısından önemli bir adımdır. Alınan önlemlerin artırılması yönünde beyanda bulunuyoruz. Halkın kişisel tedbirleri alması ve maske takması önemlidir. Ama bunlardan da önemlisi siyasal iktidarın sorumluluğunu yerine getirmesi gerekmektedir. İl idarecileri bu konuda kentlerin sosyo-kültürel durumuna göre gerekli önlemleri daha da arttırması gerekmektedir” dedi.
Sürecin başından itibaren doğru yönetilmediğini vurgulayan Oğuz, “Başarı durumunu kendilerine yazan, olumsuzlukların sorumluluğunu ise topluma atan bir anlayış var. Elbette toplumun uyması gereken kurallar vardır. Süreci yönetenler, topluma güven verici bir şekilde ekonomik ve politik kaygılardan uzak süreci kontrol etmelidir” diye konuştu. (MA)