Dün gece saatlerinde Şengal, Maxmur ve Kandil TC’ye ait savaş uçakları tarafından bombalanmıştı. Bombalamanın yapıldığı yerde sivil yerleşim yerleri ve Ezidi’lerin kutsal mekanlarının bulunduğu belirtilirken, bombalama ile ilgili çok sayıda kınama açıklaması yayınlandı.
Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) ise yazılı açıklama yayınlayarak yaşanan bu bombalamayı kınadığını ifade etti. Açıklamada yaşananın ‘toplu katliam provası’ olduğu ifade edilirken, HDP’ye yönelen saldırılar ile Kürdistan’a yönelen saldırıların aynı minvalde olduğu ve özünde ‘Kürt düşmanlığı’ taşıdığı vurgulandı:
“Kısa süre önce bağımsız kadın örgütlenmelerine yönelik saldırılar ve yöneticilerinin tutuklanması, sokakta müzik dinlediği için Kürt genci Barış’ın hunharca katledilmesi, işini isteyen işçilerin sokak ortasında darp edilmesi, gençlik örgütlerinin düzenlediği mitinglere saldırılıp bir çoğunun göz altına alınması, HDP’li Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve CHP’li Enis Berberoğlu’nun vekilliklerinin düşürülmesi, toplumsal muhalefete yönelik yeni saldırı konseptlerinin bir bölümünü oluşturmaktadır. Tüm bunlar göstermektedir ki, gelecek süreçte saldırılar daha da yoğunlaşacaktır.”
“Faşizme karşı ortak mücadele etmeye çağırıyoruz”
Yaşanan bu bombalamaya karşın Avrupa devletlerinin sessiz kalmasının manidar olduğu ve devletlerin bu siyasetin bir parçası olduğu ifade edilerek, “özellikle savaş araç ve gereçlerinin en çok pazarlandığı ülkeler arasında Türkiye’nin olması ve R.T. Erdoğan’ın Ortadoğu saldırganlığında emperyalistlerin çıkarlarını temsil etmesi, sessizliğin en önemli nedenini oluşturmaktadır” denildi.
ATİK, açıklamasında yaşanan bu bombalamayı kınadığı ifade etti. Tüm demokrasi güçlerine de saldırılara karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yapan ATİK, açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“ATİK olarak; faşist TC’nin Şengal, Maxmur ve Kandil’e yönelik bu saldırısını kınıyor, direnenlerin yanında olduğumuzu bir kez daha yeniliyoruz. Faşizmin saldırılarına karşı direnişin meşru olduğunu haykırıyor ve Türkiye’deki toplumsal muhalefetin mücadelesini destekliyoruz. Avrupa’daki tüm yerli ve göçmen demokrasi güçlerini, kendi ülkelerinin faşist TC’ye verdikleri desteği çekmeleri için mücadele etmeye çağırıyoruz. Türk devletine verilen her türlü destek, orada yaşayan halka, işçi ve emekçilere yönelik bir katliam anlamındadır. Tüm demokrasi güçlerini, faşizme karşı ortak mücadele etmeye çağırıyoruz”