Hamburg’ta bulunan Lüttje Lüüd derneğine yapılan saldırı ATİF tarafından kınandı.
ATİF tarafından yapılan açıklamada, “22 Mayıs Akşamı Hamburg’da AGİF, SKB ve Young Struggle’ın ortak kullandığı Lüttje Lüüd’ün camlarına üç hilal logosu çizildi ve bozkurt yazıldı. Antifa, PKK ve Suruç’da katledilen 39 düş yolcusuna yönelik küfürler yazıldı. Derneğin camları kırıldı. Türk faşistleri saldırı için bir kişi tarafından yapılmış ve“ bu eylemden bizim haberimiz yok“ demiş, üstlenmemişler. Derneğe on gün önce de bir saldırı yapılmış” denildi. 
Son zamanlarda yapılan saldırıları kimsenin üstlenmediği belirtilen açıklamada şunlar denildi;
“Ne tesadüftür ki son dönemlerde yapılan eylemleri kimse üstlenmiyor.
- Hanau’da 9 kişinin öldürüldüğü eylem tek kişilikti. Olayla ilgili bilgisi olan katil ve annesi “intihar ettikleri” için herhangi bir bilgiye ulaşılamadı. TV kanallarında başlangıç da bahsi geçen, tanıkların da gördüğü ikinci kişi bir daha gündeme gelmedi.
- Halle’de Sinagog’a yapılan saldırı da tek kişilikti. Kullandığı el yapımı silaha benzer bir silah, Finlandiya bağlantılı bir Nazi örgütüne yönelik ev baskınların da da ele geçti.
- Waldkraiburg’da Türklere ait iş yerlerini yakan “DAİŞ’li Türk” de el yapımı silah kullanmış ve oda yalnızmış.
- Kassel’de Lübcke’yi öldüren kişi de tek başına yapmış. Örgüt bağlantısı sadece isim olarak var. Sonra Lübcke cinayetinin dosyası da ortadan kayboldu.
- Hrant Dink’i öldüren de cinayeti tek başına „milli duygularla“işlemişti ve hiç bir örgüt bağlantısı yoktu.
- Paris’de Kürt kadın devrimcileri Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez‘ de tek bir MİT ajanı tarafından öldürülmüştü. Fransız devletinin “kılı kırk yaran” araştırmalarına rağmen herhangi bir bağlantısı bulunamamıştı. Zaten beyin tümörü nedeniyle hastanede öldüğü için artık konuşamaz.
- 10 kişiyi katleden NSU örgütü de üç kişiden oluşuyordu. Bunlardan ikisi ve üç tanık tesadüfen sırayla öldü. Bu örgütün hakkındaki bir tır dolusu belge zaman aşımından kimseye gösterilmeden yakıldı.
Kapitalizm de yabancılaşmanın vardığı son nokta işte bu. Herkes tek başına bir örgüt. İnsanlar tek başlarına bu kadar çok iş yaparken, cama çocuk gibi yazı yazılması eylemini anlı şanlı faşist bir Türk örgütü neden üstlensin? Onur kırıcı…
Açıklamanın sonunda, “Kendinden olmayan her şeyi, her düşünceyi “terörist” ilan eden, AKP /MHP Faşizminin, ekranlardan komşularını silahla tehdit edenleri, tecavüz ve katliam listelerini açıkça ilan edenleri normal kabul ederken demokrat sanatçı, yazar ve aydınları bordo berelilerle, devrimci demokratların oturduğu mahalleleri, Ortadoğu’daki çete yapılanmaları ile katledeceğini açıklattırılması, 6 milyon insanın temsilcisi politikacıları tek tek tutuklatması, Kürt illerine kayyum atamasını, kendi halkı üzerine her gün polis terörü estirmesini herkes gibi bizde dehşetle izliyoruz.
Avrupa’daki nazidaşlarının kendi dininden ve ırkından insanlara yaptıkları karşısında süt dökmüş kedi gibi duran bu zihniyet, gücünün yeteceğini düşündüklerine karşı son dönemlerde tek dişi kalmış aslan gibi kükremektedir. Hamburg’daki eylemde bu zavallılığın açık bir göstergesidir.
Bizler, Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu olarak bu aciz „saldırıyı“ kınıyor ve Lüttje lüüd derneginde ezilen, dışlanan, saldırıya uğrayan göçmen işçiler için faaliyet yürüten siper yoldaşlarımızla dayanışma içinde oldugumuzu bir kez daha buradan ilan ediyoruz.
Dostlarımıza gecmiş olsun dileklerimizi iletirken, birleşik mücadelenin önemine birkez daha vurgu yapmak istiyoruz” sözleri kaydedildi.
