Suriye’de özerklik için çalışmalar hızlı bir şekilde ilerliyor. Özerklik ve ardından hayata geçirilecek yeni yapılanmalar hakkında ANF’ye konuşan Rojava Halk Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Yusuf Heci, Suriye’yi parçalamadıklarını ancak hedeflerinde olan özerklik için 6 ay içinde seçimlere gideceklerini söyledi.
Suriye’de devrime başlarken Kürtlerin projesinin özerk bir yapı oluşturmak olduğunu kaydeden Rojava Halk Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Yusuf Heci, Kürtlerin sadece bir bölgede yaşamadıklarını, ayrı ayrı kentlerde de sayıları yüzbinleri bulan Kürt nüfusunun olduğunu söyledi.
Şu anda Kürtlerin elinde olan kentlerde halkın kendi kendini yönettiğini kaydeden Heci, PYD’nin sunduğu ve kendilerinin de desteklediği özerklik projesine değindi. “Şu anda zaten kendi kendimizi yönetiyoruz. Projemizi de diğer bütün ülkelere dağıtmıştık. Derdimizin ne olduğunu onlara izah ettik. Önceleri bizi anlamadılar” dedi.
Suriye rejimi ile Özgür Suriye Ordusu arasında çatışmaların başladığında taraf olmayan Kürtlerin, Suriye’de yaşanan iç savaşta üçüncü bir seçeneği tercih ettiklerini kaydeden Heci, “Ya Rejim güçlerinden, ya da Özgür Suriye Ordusu’ndan yana olacaktık. Ancak biz ikisini de tercih etmedik. Üçüncü bir seçeneği önümüze koyduk. Kendi kendimizi yönetmek için bir devrim başlattık. İlk olarak kendi etrafımızda adeta bir güvenlik çemberi oluşturduk” şeklinde konuştu.
Suriye’de yaşanan iç savaşta hiç kimsenin tarafı olmadıkları için bazı ülkelerin kendilerine ön yargılı davranmaya başladığını belirten Heci, “Ancak Sayın Öcalan’ın Türkiye’de başlattığı barış girişimleri ve Türkiye’nin de bu yönde adım atması üzerine Türkiye tarafından bize kapalı olan kapılar aralandı. Almanya, Rusya, İran’ın ve dünyanın birçok ülkesinin yanısıra artık Türkiye ile de görüşmelere başladık. PYD lideri Salih Müslim sık sık Türkiye’ye gidiyor. Görüşmelerimiz sürüyor. Ancak düşmanlarımız giden bu iyi süreci istemedikleri için bize radikal islamcı gruplar üzerinden saldırmaya başladı. Bizim zayıflamamız için ellerinden geleni yapıyorlar. Fakat YPG ve YPJ güçleri bunlara aman vermiyor. Şu anda binlerce genç kadın ve erkeğimiz YPG saflarına katılarak düşmanlarımızı sınırlara yaklaştırmıyor. Radikal islamcı grupların derdi bölgemizi işgal etmek. Ancak asla izin vermeyeceğiz. Durumumuz günden güne iyiye gidiyor. Bu çeteleri temizledikten sonra daha da iyi olacağız” şeklinde konuştu.
Özerkliğin alt yapısı tamamlandı
Suriye’de sadece Kürtleri değil, Arapları, Müslümanları ve Hıristiyanları da içine alacak demokratik özerkliğin alt yapısını tamamen bitirdiklerini ve ikinci aşamaya geçtiklerini belirten Yusuf Heci, “21 Temmuz 2012’de rejim güçlerini bölgemizden çıkardık. O zaman yükümüz daha da ağırlaştı. Çünkü ekonomik, sosyal, siyasal, eğitim, alt yapı hizmetleri hepsi bizim üzerimize kaldı. Bu nedenle acil olarak komiteler oluşturduk. Bu komiteler halka hizmet için seferber oldu. Halkın kendi arasındaki sorunları giderebilmek için halk mahkemeleri kurduk. Kırsal kesimlerde ise bu halk mahkemelerinin yerini halk evleri aldı. Sorunların büyük bölümü buralarda çözümlendi” dedi.
Rojava’da demokratik özerklik hazırlıklarını bitirdiklerini ve ortaya çıkabilecek her türlü sorun için komiteler oluşturduklarını kaydeden Heci, Rojava’da dili, dini, ırkı ne olursa olsun hiçbir ayrım yapmadan herkesin yönetimde yer alacağını ve 6 ay içinde seçimlere giderek parlamentonun ilanını dünyaya ilan edeceklerini söyledi.
Özerk yönetim hiçbir ülkeye tehdit değil
Rojava’da hayata geçirilecek özerk yönetimin hiçbir ülkeye tehdit olmadığını ve Suriye’yi parçalama gibi bir düşüncelerinin olmadığını sözlerine ekleyen Heci şunları söyledi:
“Sadece kendi halkımızı savunmak için bu yönetim şeklini oluşturuyoruz. Türkiye önce bizi tanımıyordu. Ancak Salih Müslim’in Türkiye ziyaretleri çok etkili oldu. Biz Türkiye’nin komşusuyuz. İran’da bizi görüşmelere çağırdı. Orda da sayın Müslim görüşmelerde bulunarak neyin ne olduğunu anlattı. Bizim yönetim şeklimize diğer ülkeler de artık olumlu bakıyor. Radikal örgütlere karşı verdiğimiz savaşı destekliyorlar. Çünkü radikal İslamcılar Türkiye ve bölge ülkeleri içinde büyük bir tehdit oluşturur. Türkiye dahil hiç bir ülke bizi tehdit olarak görmemeli. Sayın Öcalan’ın da dediği gibi, bütün dünya bize düşman olsa biz onlara olmayacağız. Ancak bize saldırı olursa asla boyun eğmeyiz ve sonuna kadar kendimizi savunuruz. Biz herkesin dostu olacağız, barış elimizi hep uzatacağız. Bizim Türkiye’den ilk aşamadaki en büyük isteğimiz bu sınır kapılarını açmaları. Çünkü insanlarımız büyük bir zorluk içinde. Temel ihtiyaçların karşılanması için sınır kapılarının acilen açılması lazım.” (ANF)
