Adil yargılanma talebiyle 289 gündür ölüm orucunda olan Mustafa Koçak’ın babası Hasan Kocak, “Oğlum son yaptığımız telefon görüşmesinde artık yürüyemediğini söyledi” dedi.
İstanbul Adliyesi’nde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın 31 Mart 2015’te makam odasında öldürülmesine ilişkin yargılanan Mustafa Koçak, geçtiğimiz yıl ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Koçak, söz konusu ceza sonrası; adil ve bağımsız mahkemelerde yargılanma ve işkencecilerin yargılanması talebiyle açlık grevine başlamıştı. Eylemini 93’üncü gününde ölüm orucuna çeviren Koçak’a eyleminin 255’inci günündeyken zorla müdahale edildi. 12 Mart’ta Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne götürülen Koçak, eylemine burada devam ediyor.
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Koçak’ın kız kardeşi Mine Koçak, Mahir Kılıç ve Sinan Yanbal ile birlikte bir haftalık açlık grevine başladı. Her iki çocukları da açlık grevinde olan aile, adalet taleplerini bir kez daha yineledi.
Yürümeyi unuttu
Koçak ile görüşme yapabilmek için 32 gündür Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi önünde beklediklerini ifade eden baba Hasan Koçak, oğluyla geçen pazar telefonla konuştuklarını söyledi. Koçak, oğlunun kendisine artık yürüyemez duruma geldiğini belirterek, “Oğlum artık gezmeyi unuttuğunu, ayaklarının şiştiğini eskiden 40 numara terlik ve ayakkabı giydiğini şimdi ise 46 numara giydiğini söyledi. Dişlerinin sallandığını ağrılarının ise giderek şiddetlendiğini belirtti. Biz ailesi olarak endişeliyiz. Çünkü hiçbir şekilde avukatlarıyla görüştürülmüyor ne telefonla nede kapalı görüşe izin verilmiyor. Cezaevi yetkilileri onu hastaneye götürmek istiyorlar ama Mustafa avukatı olmadan hastaneye gitmeyi reddediyor” dedi.
Tarafsız adalet talebi
Cezaevinde yaşan duruma itiraz etiklerini dile getiren baba Koçak, cezaevi yönetiminin ve savcının sorumluluktan kaçındığını ifade etti. Oğlunun yaşamak istediği ve bunun mücadelesini verdiğini aktaran Koçak, “Mustafa’ya sahip çıkın. Sadece bir itirafçının lafıyla Mustafa ölüme terk ediliyor. Biz de cezaevi önünde bekleyerek onun yanında olduğumuzu hissetmesine yardımcı oluyoruz. Biz kimseden sadakada istemiyoruz. Eğer adalet varsa tekrar yargılansın tekrar tarafsız bir adalet istiyoruz. Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı’nın çocuğu olsaydı bir gecede yasa çıkarırlardı. Benim oğlumun tek bir talebi var ve o da yeniden yargılanmak ama bunu anlayan yok” ifadelerini kullandı.
‘Oğlumun acısını unutamadım’
Açlık grevinde bulunan ve yaklaşık iki hafta önce yaşamını yitiren Gurup Yorum üyesi Helin Bölek’in ölümünün kendisini derinden etkilediğini vurgulayan anne Zeynep Koçak ise “Her şeyin bu duruma gelmesindeki neden sahipsizliktir. Çünkü kimse ne Mustafa’ya ne Helin’e ne de İbrahim’e sahip çıkıyor. Bizim elimizi kolumuzu bağlamışlar. Şakran Cezaevi müdürleri ve doktorları 5 gün boyunca oğluma işkence yaptı. Gece evlerine gittiklerinde çocuklarının yüzlerine nasıl baktılar. Benim evladım o acıyı çekerken bağırıp ağladığı zaman nasıl gittiler evlatlarının yanına ben oğlumun acısını unutamadım. Benim oğlum hiçbir şeye aç değil ama adalete açtır” dedi.