31 Mayıs’ta Taksim’de Gezi Parkı isyanı kapsamında başlayan protestolar kısa bir sürede hepimizin bildiği gibi ülkenin birçok yerine farklı farklı biçimlerde eylemlerle yayılmıştır. Bilindiği gibi İzmir’de bu eylemler yoğun bir şekilde hemen hemen birçok kesimin dahil olduğu birlikteliklerle yansımasını bulmuştur.
Bizlerin de İzmir’de ilk baştan beri dahil olduğumuz bu eylemlilik sürecinden bu yana eylemlere yoğun bir şekilde katılım sağladık.
İlk başlarda daha şiddetli, çatışmalı geçen eylemler bugün İzmir’de yerini birçok semtte yapılan forumlara bıraktı. Şimdi ise devam eden forumların birkaçına gücümüz dahilinde katılım sağlıyor ve yönlendirmeye çalışıyoruz. Daha çok, uzun zamandır çalışmamızın olduğu Menemen semtinde bu forumların birkaçına katıldık.
Asarlık’ta forum
İlk başta Menemen merkezde büyük parkta yapılan forumda katılan insanların, bizim de dahil, bu tür etkinliklere yabancı, uzak ve acemi olduğumuzu gördük.
Daha sonrasında burada yapılan forumda alınan kararlar ile Menemen’in emekçi mahallelerine doğru forumların kaydırılıp buralarda yapılacak tartışmalarla, bilgilendirmelerle daha geniş katılımlı olmak üzere Menemen merkeze taşınması kararı alındı.
Mahallelere taşınan forumlardan biri de daha çok Kürt ve Alevi halkının yoğun yaşadığı Asarlık’ta yapıldı. Bu foruma katıldığımızda genel gündem olarak tartışılan konular; Gezi Parkı isyanı konusu ve mahallede halkın yaşadığı sorunlar oldu.
Özellikle belirtmemiz gerekir ki yıllardır halkın uzak olduğu bu tartışma forumları birçok yöneden olumludur. Çünkü yapılan forumlarda bizi gibi faşizmin sürekli olduğu ülkelerde demokrasinin işlemesi bakımından bir alternatiftir.
Halkın uzun yıllardır bir araya gelip tartışamadığı, kararlar alıp uygulayamadığı süreç artık yerini kendi kararlarını alabildiği, günceli tartışabildiği ve doğrudan inisiyatif koyabildiği yeni bir sürece bıraktı. Halk genciyle-yaşlısıyla, kadını-erkeğiyle bu forumlara katılıyor ve kendi sorunları üzerinden harekete geçiyor.
“Park yoksa kahveler bizimdir!”
Asarlık’ta yaptığımız forumda ise aslında bu mahallenin nasıl dışlandığına, ötekileştirildiğine traji-komik örnekler yaşandığı gördük, konuştuk. Traji-komik dediğim örnek ise Asarlık’ta forumun yapılacak bir parkının bile olmamasıydı. Bundan kaynaklı mahalle halkı forumu bir kahvehanede yaptı. Foruma katılan insanlar özellikle bu mahallede bir parkın bile olmamasından şikayetçiydi.
Burada esasta şunu söyleyebilirim ki, bu mahallede bir parkın olmaması bile bize devletin nasıl da Kürt ve Alevi halkına karşı ayrımcı davrandığının en somut göstergesidir. Katılan herkes “Biz de bu devlete vergi veriyoruz, bu ülkede yaşıyoruz. Ama belediye buraya ne park ne de doğru-düzgün bir yol yapıyor. Çocuklarımızı götürebileceğimiz, oturup sohbet edebileceğimiz bir parkımız bile yok” diyordu.
Bu sorun üzerinden oluşturulan bir görevli grubun, derhal belediye ile görüşüp, buraya park yapılması talebini iletmesi kararlaştırıldı.
Forumlara polis “ilgisi”
Yapılan foruma yönelik polisin “ilgisi” de kuşkusuz bir hayli yoğundu. Forum başlamadan önce sivil polisler gelip, araçlarını orta yere park ederek halkı tedirgin etmeye çalıştı. Daha sonra insanların tepkiselleştiklerini gören polis, buradan çıkıp araçlarını farklı yerlere park ettiler. Forum başlar başlamaz da halk üzerinde korku yaratmak için kamera çekimi yapmaya başladılar. Bu yapılan gözdağı bile forumların aslında faşizm için nasıl da tehlikeli olduğunu gösterdi. Ama artık iş işten geçmişti. Hepimizin bildiği gibi halk korku duvarlarını çoktan yıkmıştı ve artık korkmuyordu.
Forumlarda buluşalım!
Yapılan bu forumlar bizlere birçok noktada tecrübe sağladı. Halktan öğrendik, halkla birlikte tartıştık ve kararlar aldık.
Önümüzdeki süreçte de Gezi İsyanının mecrasının forumlar olacağı açıktır. Artık mücadele alanlarımıza forumlar da eklenmiştir. Buralarda halktan öğrenmek ve forumlarda gelişmek sürecin bizlere yüklediği en önemli görevlerdendir.
Forumlara katılalım, forumlarda buluşalım!
Menemen’den bir YDG okuru
