“Ortadoğu halklarının direniş ve serhildan günü Newroz kutlu olsun! Zalim Dehaklara karşı mazlum Kürt ulusunun direniş ve isyan günü; Newroz, tarih boyunca kadim Mezopotamya coğrafyası olmak üzere Ortadoğu halklarının özgürlük ve direniş günü olmuştur.” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Newroz direniş ateşini tutuşturduğu ve serhildana kalktığı gün olmuştur.”
“Newroz, baskıya, sömürüye yok sayılmaya ve zulme uğrayan halkların zalimlere başkaldırdığı, direniş ateşini tutuşturduğu ve serhildana kalktığı gün olmuştur.
Newroz, gelecek adına karanlığa yakılan bir meşale olmuştur. Newroz coğrafyamızda Kürt ulusunun imha, inkâr ve asimilasyona karşı yükselttiği direnişle yaşam bulmuş, deyim yerindeyse Newroz ateşi kanla yakılmıştır.
Kürt halkı, dili, kimliği ve kültürü ile siyasi iradesi uğruna her sokağa çıktığı, dağlarda isyan ateşleri yaktığında, bedelini kanı ve canıyla ödemiştir.
2020 Newroz’unu tüm dünyayı kasıp kavuran ve küresel bir hal alan salgın günlerinde kutluyoruz.”
Toplumsal Dayanışma Vurgusu!
Açıklamada, emperyalistlerin küresel salgını fırsata çevirmeye çalıştıklarına ve yaşadıkları krizi örtmek adına çeşitli politikaları yaşam geçirmeye çalıştıklarına dikkat çekilerek, salgına karşı toplumsal dayanışmanın altı çizildi.
Açıklamada şunlara yer verildi:
“Şimdiden on binlerce can alan küresel salgın, bir kez daha emperyalist-kapitalist sistem olmak üzere tüm işbirlikçi ve uşak devletlerin ezilen emekçilere yönelik tutumunun teşhir olduğu gelişmelere ev sahipliği yapmaktadır.
ABD’den İngiletere’ye; İtalya’dan Rusya’ya; Mısır’dan Venezuella’ya, dünyanın dört bir yanına yayılan salgın, emperyalist-kapitalist sistemin sağlık başta olmak üzere yaşamın her alanını sermayenin ihtiyaçları adına nasıl düzenlediğini herkesin gözüne sokarcasına göstermiştir.
Küresel salgın, emperyalist sistemin kar uğruna kurulu sömürü ve acımasız gerçekliğinin daha açık bir şekilde hem de tüm dünya halkları tarafından görülmesine vesile olmuştur.
Son derece tehlikeli bir şekilde ilerleyen, yayılan salgını, kapitalistler, işçi sınıfının kazanılmış haklarını gasp etmek, yeni sömürü politikalarını yaşama geçirmek adına bir fırsata çevirmenin peşindedir.
Emperyalist-kapitalist sistem yaşadığı ağır ve büyük krizin üstüne küresel salgın şalını atarak, emek rejiminin yeniden yapılandırılacağı bir süreci bu vesile ile yaşam geçirme peşindedir.
Salgına karşı halk sağlığını hiçe sayan tutumlar ve çöken sağlık sistemleri merkezinde sermayenin olduğu kapitalist sistemin yapısal gerçekliğini anlatmaktadır.
Söz konusu küresel salgının yayılmasını yavaşlatmak ve önlemek devletlerin halk/kamu sağlığı adına gerekli adımları atması ve ezilenlerin bu anlamda gerekli tedbirleri almasıyla mümkün olacaktır.
Bununla birlikte ezilenlerin ve emekçilerin bu süreçte ortaya koyacağı toplumsal dayanışma gerek bu sürecin egemenler tarafından bir fırsata çevrilmesine engel olunmasında gerekse sürecin daha hızlı bir şekilde aşılmasında önemli bir yerde durmaktadır.
Halkları zalim Dehaklara karşı birleştiren ve umudu büyüten Newroz’un tarihsel anlamı bu dönemde çok daha fazla önem kazanmaktadır.
Bugün dayanışmanın ve direnişin daha fazla büyütülmesine ihtiyaç duyulduğu günlerden geçmekteyiz.
8 Mart’ta tüm yasak ve engellemelere rağmen patriarkal sisteme karşı direnişi kuşanan kadınların öfkesini, küresel salgın karşısında emekçilerin dayanışmasıyla ileri taşımanın, büyütmenin zamanıdır.
2020 Newroz’unu bugünkü toplumsal gerçeklik içinde, salgının yayılmasına zemin sunmayacak eylem biçimleriyle kutlamak daha doğru olacaktır.”