H. Merkezi: 8 Temmuz günü Gezi Parkı’nın ilk olarak açılıp, ardından saldırıyla kapanmasını protesto eden Taksim Dayanışması üyelerine yönelik gözaltı teröründe mahkemeye sevk edilen 12 kişi dün gece saatlerinde serbest bırakıldı.
8 Temmuz günü Gezi Parkı’nın İstanbul Valisi Avni Mutlu eşliğinde bir şov gibi açılışının ardından buraya giren kitleye saldıran polis, Gezi Parkını yeniden kapatmıştı.
Bu durumu protesto eden Taksim Dayanışması üyelerine yönelik saldırıda özel olarak hedef alınan ve aralarında sendika, oda, devrimci, demokrat kitle örgütü temsilcilerinin bulunduğu 50 kişi gözaltına alınmıştı.
Gaz maskesi suç aleti oldu!
Sorgularının ardından 38 kişi serbest bırakılırken, aralarında Mücella Yapıcı, Ali Çerkezoğlu, Ender İmrek gibi dayanışma temsilcilerinin bulunduğu 12 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Dün sabah saatlerinden itibaren Çağlayan Adliyesi önünde yüzlerce kişi gözaltındakilerin serbest bırakılması için bekleyişe geçti. Burada Taksim Dayanışması adına yapılan açıklamada; Taksim Dayanışması’nın yasa dışı örgüt gibi gösterilmeye çalışıldığı, gaz maskeleri ve kaskların suç aleti olarak gösterildiğini belirtildi.
İfadelerden alıntılar
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu: “Hekim olmanın bize yüklediği sorumluluklar vardır, bunları yerine getirdim.”
Çerkezoğlu, “örgüt kurma” suçlamasına ilişkin olarak şunları söyledi: “Suç örgütü kurmam mümkün değil, ben İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteriyim. Yaptığım her şey mesleğim ve meslek örgütümün görevi gereğidir.”
Enerji sistemleri mühendisi Aral Demircan: “Mühendisim baret benim iş kıyafetim, bu kadar insanın yaralandığı, gözünü kaybettiği, öldüğü bir ortamda baret taşımak doğal değil mi?”
Ender İmrek: “Taksim Dayanışması’nın çeşitli açıklamalarına, insanı doğayı kenti savunan eylemlere katıldım. Bir suç örgütü ya da benzeri tanımlamalar hükümetin haksız biçimde yarattığı atmosferden kaynaklanıyor.”
Haluk Ağabeyoğlu: “Biz hiçbir şeyden korkmuyoruz, burada bulunmak benim için şereftir. Üzerimdeki Taksim Dayanışma önlüğü nedeniyle beni sevk ve idare eden gibi göstermeye çalışmaktadırlar. Bunların hiç biri suç aleti değildir, ben lisede okuyan kızımı okulu Beyoğlu’nda olduğundan her gün gözlük ve maskeyle okula gönderiyorum.”
TMMOB İKK Koordinatörü, MMO Yönetim Kurulu üyesi Süleyman Solmaz: “Görevimden dolayı emniyet görevlilerini tanırım, o gün de gidelim dediler, koluma girdiler gittik, mukavemet etmem mümkün değildir. Nasıl bir suç işlediğimi anlamış değilim.”
Mücella Yapıcı ise sorgusunda şunları söyledi:
“Mahkemenin yürütmesini durdurduğu kaçak inşaat yapılacak diye insanlar öldü, kör kaldılar.”
“Benim işim kentte yapılan hukuksuzlukları tespit edip bu konuda kurumuma rapor vermek. Ekmek paramı buradan kazanıyorum. 62 yaşındayım, çalışmak zorundayım, hiç özel mülkiyetim yok. İsteseydim olurdu, istemedim, boğazımdan helal olmayan tek lokma geçmedi.”
12 kişi serbest bırakıldı
Saat gece yarısına vardığında mahkemedeki 12 kişinin sorgusu hala sürüyordu. Bu sırada Adliye önünde bekleyenlerin sayısı da binleri buldu. Kitle Gezi Direnişi boyunca yaşamını yitirenlerin adlarını söyleyip, “yaşıyor” diye yanıt verdi. Önceki gün yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz için “Hepimiz Ali’yiz, öldürmekle bitmeyiz” sloganı atıldı.
Saat 23.00 sularında 12 kişinin de serbest bırakıldığı haberini kitle coşkulu sloganlarla karşıladı. Serbest bırakılanlar “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları ile karşılandı.
