Soykırım Karşıtları Derneği (SKD) bir açıklama yaparak Taksim Gezi Parkı direnişininin tarihte önemli bir nokta olarak yerini aldığını belirtti. Yapılan açıklama şöyle;
“İnkârcı TC rejiminin, keyfi, dayatmacı, yağmacı uygulamaları hiç beklemediği bir anda ve yerde Türkiye halklarının görkemli Haziran direnişiyle karşılaşarak tarihinin en büyük cevaplarından birini aldı. Bulduğu her arsayı, giderek yeşil alanlar dahil her yeri beton binalarla kaplayıp, rant ve inşaat yağması peşinde koşan rejim İstanbul’un bir avuç direnişçi gençliğinin yaktığı direniş ateşini zorbalıkla söndürmeye kalkınca, isyan ateşi bütün ülkeyi baştan başa sardı. Toplumu giderek tek-tip İslami bir kalıba sığdırmak isteyen, basının büyük oranda susturulduğu, başta Kürt ulusunun direnişi olmak üzere tüm muhalefetin zorbalıkla, ezilmeye çalışıldığı, gazetecilerin, sendikacıların, avukatların ve milletvekillerinin cezaevlerine doldurulduğu; etnik, dinsel, mezhepsel, kültürel, cinsel, sınıfsal her türlü ayrımcılığın daha da derinleştirildiği, komşularına karşı savaş çığırtkanlığı yapan Yeni-Osmanlıcı yayılma emelleri içinde ve emperyalizmin Ortadoğu taşeronluğunu üstlenmiş bu rejim; kendini yenilmez sandığı bir anda müthiş bir meydan okumayla birkaç gün içinde sarsıldı tüm otorite ve özgüvenini yitirdi. Gezi Parkı direnişleri farklı renklerden farklı eğilimlerden, çok farklı düşünce ve gruplardan insanları yan yana getirmeyi, zulme ve faşizan uygulamalara barikatların arkasına geçirmeyi başarmasıyla; sivil, barışçı, kitlesel direniş yöntemlerine sonuna kadar sahip çıkması ve nihayet AKP gericiliğini geri adım atmaya zorlamasıyla tarihe geçti.
AKP rejimi, bu direnişler karşısında bütün Avrupa ülkelerinin 10 yılda kullandıkları biber gazını 6 günde direnişçilerin üzerine sıkarak, ne kadar büyük bir panik ve korkuya kapıldığını gösterdi. 4 insanın hayatına, binlerce yaralıya mal olan bu polis terörü, beklenmedik çeşitlilik ve zekice eylemliliklerle karşılık buldu, geriletilemedi. Dün Roboski’de nasıl katliamın sorumlularına sahip çıktıysa Gezi Parkı Direnişi’nde de Devlet şiddetine aynı şekilde sahip çıkmaktadır. Bir anlamda İstanbul’da Demokrasi askıya alınmış olağanüstü hal ilan edilmiştir”dedi. Açıklama şöyle devem etti;
“Biz, görkemli bir isyan ve direniş destanı ile ayağa kalkan gençlerimizden, ilerici, devrimci insanlarımızdan zulme kimliksizleştirmeye karşı direnişin sembolü olan Gezi Parkı’nın adının “Hrant Dink Parkı“ olarak değiştirilmesini; bu parka Türkiye’nin ilk büyük Soykırım Anıtı’nın dikilmesini öneriyoruz. Direnişi tarihsel temelleriyle, bu toprakların insanların yok edilmek istenin tarihsel kimlik ve mirasına en iyi şekilde sahip çıkarak, geleceği Gezi Parkının ağaçları gibi tek ve hür ve kardeşçesine inşa etmenin en iyi simgesinin bu olacağını düşünüyoruz. Gezi direnişi hepimize coşku ve umut veriyor. Ülkemiz insanının üzerine çöken ölü toprağını silkip atmasını, görkemli bir coşku ile ayağa kalkmasını selamlıyoruz” diyerek açıklama sonlandı.