Güncel

980 haftadır haykırıyoruz: Hiçbir fail ve sorumlu cezalandırılmadı!

“Güçlükonak Katliamı için adalet” çağrısının yapıldığı Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 980’inci haftasında Galatasaray Meydanı’na kayıplarının fotoğrafları ve karanfillerle geldi.

Cumartesi Anneleri 980. haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Ellerinde karanfil ve kayıp yakınlarının fotoğrafını taşıyan Cumartesi Anneleri’nin bu haftaki eylemine İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, İHD Hapishaneler Komisyonu üyeleri ile insan hakları savunucusu katıldı.

980. haftalarında, 28 yıl önce gözaltına alınan 11 kişinin bir minibüs içerisinde ateşli silah ve işkence ile yakıldığı Güçlükonak Katliamı için adalet istediklerini söyleyen Ocak, yaşananları şu sözlerle anlattı:

“Devletin resmi kayıtlarına da geçen Barış İçin Bir Araya Çalışma Grubu’nun raporuna göre, 1996 yılının 10-12 Ocak tarihleri arasında askerler, Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Çevrimli ve Yatağan köylerine baskın düzenledi. Abdullah İlhan, Ahmet Kaya, Ali Nas, Neytullah İlhan, Halit Kaya ve Ramazan Oruç’u gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar Taşkonak Jandarma Taburu’na götürüldü. Köylüler burada ağır işkence sonucunda öldürüldü. 15 Ocak 1996 tarihinde de Koçyurdu köy muhtarı ve aynı zamanda korucu olan Mehmet Öner’i arayan jandarma, gözaltında tutulanları serbest bırakacaklarını, onları almak için tabura bir minibüs göndermelerini istedi. Durumdan şüphelenen Öner, sürücüyü yalnız göndermek istemedi.

“Korucular Hamit Yılmaz, Abdülhalim Yılmaz ve Lokman Özdemir’i de yanına alarak Ramazan Nas’ın kullandığı 56 AH 320 plakalı minibüsle Taşkonak Jandarma Taburu’na gitti. Tabura gelen korucular da öldürüldü ve daha önce öldürülen 6 köylü ile birlikte, 10 kişinin cansız bedenleri minibüsün koltuklarına bağlandı, başlarına da çuval geçirildi.

Ramazan Nas’ın kullandığı minibüs jandarmanın kontrolünde yola çıktı. Yol askerler tarafından trafiğe kapatıldı. Minibüs bir noktaya gelince aracın içindeki jandarmalar inerek uzaklaştı. Ardından minibüs önce silahla tarandı. Atılan roketler sonucu minibüsün içindeki 10 kişinin bedeni kömür haline geldi. Kaçmaya çalışan sürücü de taranarak öldürüldü. Adeta kül olmuş bedenler, ailelere teslim edilmedi. Üzerinde kimliklendirme çalışması yapılmadan, dini vecibeler yerine getirilmeden güvenlik güçlerince toplu halde gömüldü.”

980. haftalarında adli ve siyasi makamlara seslenen Ocak, “Dönemin Devlet Bakanı Adnan Ekmen ve dönemin Şırnak İl Jandarma Merkez Bölük Komutanı Yüzbaşı Özcan Tozlu’nun devlet bağlantısına işaret ettiği Güçlükonak Katliamı’nda yaşananlar konusunda sorumluluk almanızı talep ediyoruz. Bu katliamın detaylarını açığa çıkartarak, faillerin üzerindeki cezasızlığı sona erdirerek, adaletin sağlanması görevinizi yerine getirin. Kayıp yakınlarının adalet ve dürüstlük beklentilerine cevap vermek için gerekli adımları atın. Kaç yıl geçerse geçsin Güçlükonak Katliamı’nda katledilen 11 insanımız için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” çağrısını yaptı.

Açıklamanın ardından gözaltında kaybedilen ve katledilen Ahmet Kaya’nın kızı Emine Kaya söz aldı.

Emine Kaya, “Başımıza ne geldiyse dilimiz Kürtçe yüzünden geldi. Yıllarca Galatasaray Meydanı’na gelip oturduk ama herhangi bir ses duyamadık. Biz bugün bu duruma karşı ses çıkarılması ve barışın gelmesini istiyoruz. Çünkü kimsenin bizim gibi mağdur olmasını istemiyoruz. Babamızı katledip yaktılar. Katlettikten sonra neden yaktınız? Bu ayıbınızı nasıl örteceksiniz. Biz bu ayıplarının örtbas edilmemesi ve adaletin sağlanması için buradayız. Ne yazık ki bu ülkede adalet yok. Bu olay yaşandığında küçücük bir çocuktum. Bugün ise yaşlandım ve hala adalet ve barış istiyorum. Kimse ölmesin ve katliamlar yaşanmasın artık. Nereye kadar bu katliamlar devam edecek ve daha ne kadar küçücük çocuklar ağlayacak? Yetkililere sesleniyorum, artık bu ölümler dursun ve barış sağlansın” sözleriyle seslendi.

Ahmet Kaya’nın bir diğer kızı Leyla Kaya da, babasının askerler tarafından gözaltına alınmasına henüz küçük yaşta iken tanıklık ettiğini belirterek, “Biz asla unutmuyoruz ve adaletin yerine gelmesini istiyoruz. Biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Neden ezildik, neden yetim kaldık? Ben 8 yaşında babasız kaldım ve okul okuyamadım. Yazık değil mi bize? Bizlere cevap versinler” şeklinde konuştu.

Eylem, Cumartesi Anneleri’nin hafıza mekanları olan Galatasaray Meydanı’na karanfillerini bırakmasıyla sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu