Güncel

670. hafta | Cumartesi Anneleri, “Yaşam adına, hakikat adına ve insanlık adına barış talebimizde ısrar ediyoruz”

İstanbul: Cumartesi Anneleri 670’inci haftasında gözaltında kaybedilen Mehmet Şirin Maltu ve Abdurrahim Demir’in akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri, kayıp yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 670’inci haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. “Failler belli, kayıplar nerede” yazılı pankart açan Cumartesi Anneleri, kayıp yakınlarının fotoğraflarını ve kırmızı karanfiller taşıdı.

 

“Bizim düşmanımız bu ülkeyi yönetenler, bu ülkede zulüm yapanlardır”

İlk olarak 1994’te gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız söz alarak, sorunlara çözümün susturma ve katliam olamayacağını belirtti. Yıldız, “Çözüm barış ve kardeşliktedir, ne yazık ki ne siz bizim kardeşimiz olabilirsiniz ne de biz size kardeş diyebiliriz. Bizim düşmanımız bu ülkeyi yönetenler, bu ülkede zulüm yapanlardır. ‘Türkiye’de işkence yok’ diyorlar. Bir anneye, bir abiye, bir kardeşe, bir eşe bundan iyi işkence mi olur. Bizi ne kadar öldürebileceksiniz. Burayı çözmeden başka ülkelerde barış arıyorlar. Siz belki meydanlarda insanları kandırıyorsunuz ama bizi kandırmazsınız. 22 yıldır adalet arıyoruz, artık zalimlerinizi ortaya çıkarın.” dedi.

 

“22 yıldır bu meydandayız. Burada olmaya devam edeceğiz”

31 Ocak 1995’te gözaltında kaybedilen Mehmet Şirin Maltu’nun ablası Perihan Maltu, Kürtçe bir konuşma yaptı. Maltu yaptığı konuşmada, “Kardeşim 17 yaşında evden gözaltına alındı. Mezarı yok, cenazesi yok. Nerededir. Mezarımızı istiyoruz. Kemiklerimizi istiyoruz. 22 yıldır bu meydandayız. Burada olmaya devam edeceğiz“ dedi.

 

“Kayıp ailelerine yaşatılan bu işkence, şiddet ve savaş eksenli politikaların bir sonucu”

21 Kasım 1980’de gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in ablası İkbal Eren, Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını okudu. Eren, “670, haftamıza acı bir haberle başladık. 22 yıldır birlikle olduğumuz mücadele arkadaşımız Mehmet Demir’i bu sabah kaybettik. ‘Kardeşimi bulamadım, annemin yüzüne bakamıyorum’ diyen Mehmet ağabeyimizi, annesi Kesriye Demir’in ardından kaybetmenin derin acısı içindeyiz” dedi. Eren, kayıp ailelerine yaşatılan bu işkencenin, şiddet ve savaş eksenli politikaların bir sonucu olduğunu belirterek, “Bu yüzden 670 haftadır hakikat, adalet ve barış talebimizde ısrar ediyoruz” dedi.

 

“Yaşadık, biliyoruz; savaş ölüm demektir”

Eren “Yaşadık, biliyoruz; savaş ölüm demektir. Savaş; kayıp demektir. Savaş; zulüm demektir. Biz barış istiyoruz. Bütün sorunlarımızın ancak barış ortamında, konuşarak, dinleyerek, anlayarak çözülmesi mümkündür. İnsana yakışan budur. Yaşam adına, hakikat adına ve insanlık adına barış talebimizde ısrar ediyoruz” dedi.

 

“Adalet için sormaya devam edeceğiz: 17 yaşındaki Mehmet Şirin Maltu’ya ne oldu

Eren son alarak açıklamasını şu şekilde bitirdi; “Mehmet Şirin Maltu’dan bir daha haber alamadı. 23 yıldır Sabriye Maltu’nun ‘Oğluma ne olduğunu bilmek istiyorum. Başında dua edeceğim bir mezarım olsun istiyorum. Onu kaybedenlerin bize yaşattıkları bu zulmün hesabını vermesini istiyorum. Adalet istiyorum. Barış istiyorum. Hiç bir anne evlat acısı yaşamasın istiyorum.’ diyen sesi, onun taleplerini yerine getirmekle görevli olanlar tarafından karşılıksız bırakıldı. Hakikat için, adalet için sormaya devam edeceğiz: 17 yaşındaki Mehmet Şirin Maltu’ya ne oldu? Kesriye Annemiz için, Mehmet Ağabeyimiz için sormaya devam edeceğiz: Abdurrahim Demir’e ne oldu?” 

{gallery}670-hafta-cumartesi-anneleri{/gallery}

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu