H. Merkezi: Her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyeleri, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek ve serbest bırakılmaları amacıyla eylem düzenliyor. İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyeleri tarafından 322 F oturmasında hasta tutsak Halil Güneş’in serbest bırakılması talep edilen eylemde, hasta tutsakların fotoğrafları da taşındı. “Halil Güneş serbest bırakılsın”, “Tedavi haktır engellenemez”, “İnsan haklarıyla insandır”, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “OHAL işkencesine son” sloganları atılan eylemde, “322. hafta F Oturması Halil Güneş serbest bırakılsın” yazılı pankart da açıldı.
“Halil Güneş ölüm kalım savaşı veriyor”
Haftanın açıklamasını İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu adına Gönül Sonbahar okudu. Sonbahar konuşmasına şu sözlerle başladı; “Her hafta yaptığımız F oturması eyleminde mahpusların sağlığa erişim haklarının engellenmesi ve zorunlu ilaçların verilmemesi, ring araçlarıyla hastaneye götürülmesi, hastalığı ne kadar ağır olursa olsun ambulansla götürülmemesi, doktor muayenesinin kelepçeli yapılmasını ve çıplak arama uygulamasına karşı çıkan hasta mahpusların hastaneye gidememesi nedeniyle ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor ve ölümlerle sonuçlandığını vurgulamaya çalışıyoruz. Ayrıca tek kişilik hücrelerde kalmanın yanında ayakta nizam usulü sayım dayatmasının; yaşam hakkı ihlallerinin artacağı koşullarda hasta mahpuslar için ölüme davetiye çıkarmak olduğunu belirtiyoruz.
322. haftanın F oturmasında, Halil Güneş’in durumunu aktaran Sonbahar, akciğer ve kemik kanseri hastalığı ile ölüm kalım savaşı verdiğini söyledi. Sonbahar, tutuklandığından bu yana 15 hapishaneye sürgün sevk yaşayan ve şuanda Diyarbakır D Tipi Hapishanesi’nde tutulan Güneş’in gözaltında kaldığı 29 günde, gördüğü ağır işkencelerin ciddi sağlık sorunlarının başlamasına neden olduğunu belirtti. Akciğerinde bir cm ile 6-7 mm onlarca tümör olduğu tespit edilen Güneş’in yoğun işkence nedeniyle kırılan kaburgalarının ameliyatı sırasında, göğüs kafesinde kemik kanseri olduğu tespit edildiğini söyleyen Sonbahar, Obskürtif ve uyku apnesi teşhisi de konulduğunu da dile getirdi. Güneş’in ömür boyu solunum cihazıyla uyuması, maske takması gerektiğini belirten Sonbahar şunları ifade etti; “Yeniden büyüyen kaburgalarının kalp ve akciğere zarar verme riski olduğu, kemik kanserinin yarattığı ağrılar nedeniyle narkotik ilaç kullanmaktan kaynaklı, TSSB(Travma sonrası Stres bozukluğu), travmatik epilepsi, her iki gözde glokom hastalığı, boyun kısmında fıtıklar ve böbreklerinde taşlar oluşmuştur. Bu durumu doktor heyet raporuyla da belgelidir. Avukatlarının Halil Güneş için başvurusunun ardından; Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktor heyetinin ‘Hapishanede kalamaz’ raporuna rağmen, Adli Tıp Kurumu(ATK), 29 Ocak 2014 tarihinde bir rapor hazırlayarak Güneş’in tek başına hayatını idame edebileceği sonucuna varmış, serbest kalması engellenmiştir.”
“Her an yaşamından endişe duyuyoruz”
2018 yılı itibariyle çok ağır yaşam koşullarında ve halen Diyarbakır D Tipi Hapishanesi’nde tutulan Halil Güneş’in annesi ile yapılan telefon konuşmasında ise, “Oğlumun durumu iyi değil, 1 Şubat tarihinde yeniden ameliyat oldu. Kaburgasında oluşan tümör alındı. Biz aile olarak Adana’da kalıyoruz. Kızım Gül ile ayda bir ziyaretine gidebiliyoruz. Telefon ile görüşmelerimiz oluyor. Çok sıkıntılıyız ve her an yaşamından endişe duyuyoruz, çok üzüntülüyüz, perişanız, elimizden bir şey gelmiyor. Görüşte bana bir şey anlatmıyor ben üzülmeyeyim diye. Kızımdan ve avukatlarından bana durumunu anlatmamalarını istiyormuş. Oğlum için yapılan her şey için sizlere minnettarız. Oğlumun serbest kalması için ne olur bize yardımcı olun, sizlere güveniyorum” diye konuştu.
Sonbahar son olarak, Halil Güneş ve şahsında tüm ağır hasta mahpusların derhal serbest bırakılmalarını istedi.