Amed zindanlarında 3 kibrit çöpüyle yaktığı ateşle milyonları aydınlatan Mazlum Doğan’ın başlattığı direniş, bugün Kürdistan’da yükseltiliyor. 7 Haziran seçim sonuçlarından sonra büyük bir hezimete uğrayan AKP hükümeti “çözüm süreci”ni bitirmiş; Kürt halkı üzerinde, katliamcı savaş politikaları yürütmeye başlamıştı. TC devletinin bu saldırgan tutumu ve kadın bedenini teşhir eden kadın düşmanı uygulamaları, Kürt halkı üzerinde yürütülen kirli politikaları gözler önüne seriyor. Kürt halkı üzerinde yürütülen bu kirli ve insanlık dışı muamelelere karşı gösterilen direniş, Amed zindanlarında Mazlum Doğan’ın, Amed surlarında Zekiye Alkan’ın, İzmir Kadifekale’de Newroz ateşini bedeniyle yakan Rahşan Demirel’in yaktığı ateşin devamıdır. Yakılan ateş ve yürütülen direniş gün be gün yükselmektedir.
Faşist devlet zihniyeti büyük bir yanılgı içinde
Geçmişte T.Kürdistanı’nda uygulanan katliamcı ve sindirmeye yönelik devlet politikaları bugün şehirleri yok etme biçiminde geliştirilen politikalarla boyut değiştirmiş, daha vahim bir hal almıştır. Kürdistan şehirlerini haritadan silerek, halkı bulundukları yerlerden zorla göç ettirip, dillerinden, kültürlerinden kopararak sorunu çözebileceğine inanan faşist devlet zihniyeti büyük bir yanılgıya düşmüştür. 12 Eylül faşist diktatörlüğünün baskıcı koşullarında bile bugünkü insanlık dışı ölçülere varmayan sokağa çıkma yasakları, AKP’nin savaş politikalarıyla birlikte topyekün bir saldırı konsepti içinde olağan bir hale getirilmiştir. TC devletinin bu hamlesine karşı gösterilen halk direnişi, devletin planlarını alt üst etmiş ve tokat niteliğinde olmuştur. Nitekim bunun pratiğini Cizîr’de, Sûr’da, Nisêbîn’de gösterilen direnişlerle gördük. Devletin tankıyla topuyla girmeye çalıştığı ve birçok yeri harabeye çevirdiği bölgede halkın büyük çoğunluğu zor şartlar altında direnişe devam etmektedir.
Berxwedan Jiyane!
Tüm bu yasaklar, faşist kuşatmalar ve topyekün saldırılara rağmen, Kürt halkı da topyekün ulusal direniş bayrağını yükselterek Kobanê’de ortaya konulan direniş ruhuyla öz savunma gerçekleştirmektedir. Kendisini ‘dünyanın en güçlü orduları’ arasında sayan TC ordusu bütün imkânlarını seferber etmesine rağmen aylardır Kürdistan’da istediği sonuçları elde edememektedir. Halkın göstermiş olduğu bu direniş, kolektif olarak yürütülen direnişin önemini ortaya koyar niteliktedir. Bu faşist ablukayı kıracak olan da halkın iradesi, kararlılığı ve kolektif direniş ruhu olacaktır.