Kadın cinayetlerinin arttığı, LGBTİ bireylere yönelik ayrımcı uygulamaların ve nefret saldırıların gündelik hale geldiği, taciz, tecavüz, yok sayılma ve eve mahkum edilmenin bir devlet politikası halinde uygulandığı gerçekliği ile karşı karşıyayız.
Böylesi bir süreçte yaklaşan 25 Kasım’ı daha yoğun bir kadın çalışması ile karşılamak bizim için zorunluluktu. Keza bundan tam 53 yıl önce, 1960’ta Dominik’te diktatörlüğe karşı özgürlük mücadelesi veren Mirabel Kardeşler de, bu mücadeleyi kendileri için bir zorunluluk olarak görmüşlerdi. Ve biz 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde onları anarken, onların bu mücadelesinin şanına yakışır bir şekilde yapmamız gerekir.
Cinsel şiddete karşı yoğunlaşılmış çalışma
Bu sene şiddete karşı öreceğimiz çalışmanın konusu, kadınların öznesi olduğu Gezi İsyanı’nın ardından gündeme gelen “devlet kaynaklı cinsel şiddet” olacak. Tabii yereldeki çalışmalar sırasında duruma göre bu çemberi genişletme hakkımız olacak.
Bizler de İstanbul Yeni Demokrat Kadınlar olarak bir araya geldik ve ilk olarak bir toplantı düzenleyerek neler yapabiliriz, nasıl yapabiliriz konularını tartıştık.
Bu konuda hazırlanan broşür ve afişlerimizle öreceğimiz bu çalışmada dikkat etmemiz gereken hususlardan biri; “dört bir yana yumruk sallamaktansa” daha az sayıda yerel belirleyerek, buralarda yoğunlaşılmış çalışmalar örmek gerektiği oldu. 3-4 yerel belirleyerek, buralarda kadınlara ziyaret, kadın toplantıları örme konusunda karar verdik.
Sarıgazi’de çalışmalara başladık
Bu konuda çalışmalarımıza ilk olarak Sarıgazi’de başladık. Özgür Gelecek gazetesi dağıtımları sırasında kadınlarla daha çok ilişki kurmaya ve onlara 25 Kasım’ı anlatmaya başladık.
Kadınları önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğimiz kadın etkinliğine ve yürüyüşü konusunda bilgilendirdik ve tarih vs. netleştikçe bir daha geleceğimizi söyledik.
Gazete dağıtımları sırasında gazetenin kadın sayfaları ve “Göğün Yarısı” köşesini kadınlara tavsiye ettik, yer yer birlikte okuduk. Yazı yazma, haber hazırlama gibi konularda da kendi aramızda tartışmalar yürüttüğümüz çalışmaların sonucunda kendimizi geliştirme konusunda adımlar attık.
Broşür ve afişlerimizin çıkmasıyla birlikte çalışmalarımız hız kazanacaktır.
Dudullu’da kadın çalışması
Dudullu’da gazete dağıtımı sırasında kadınlarla sohbet etme fırsatı bulduk. Kapısını çaldığımız hemen her kadına yaklaşan 25 Kasım’dan bahsettik ve bu konuda daha çok sohbet etmek istediğimizi söyledik.
Ayrıca mahallede sık sık bir araya gelerek kendi aralarında kahvaltı ve etkinlikler düzenleyen kadınların kahvaltılarına katılarak 25 Kasım üzerine sohbet ettik. 25 Kasım ve Mirabel Kardeşler’in mücadelesini anlatarak başladığımız etkinlikte “cinsel şiddet”in devlet-toplum ve en yakınımızdaki erkek tarafından en sık uygulanan şiddet çeşidi olduğundan bahsettik.
Aynı zamanda en az konuşulan şiddet türünün de cinsel şiddet olduğunu konuştuk. Kadınlar bu konuda elbette çok deneyimlilerdi! Çünkü kadınların tamamı cinsel şiddeti tüm boyutları ile yaşıyor ve konuşmuyor, “normalleştiriyorlardı”.
Sohbetimiz ilerledikçe kadınlar zaman zaman şiddet deneyimlerini de paylaştılar birbirileri ile. Kimi zaman öfkeyle seslerini yükselttiler kimi zaman da kahkahalara boğuldular. “Ne yapabiliriz?” sorusunun bazen umutsuzca dillendirildiği ortamda, kadınların en ortaklaştığı nokta “Biz istemez ve karşı durursak erkekler kendilerinde bu cesareti bulamazlar” oldu.
Çalışmalarımız sürecek.
İstanbul Yeni Demokrat Kadın
Kaynak: www.yenidemokratkadin.net
