2 Şubat mücadele tarihimizde unutulması zor olan bir gündür.
Sadece Proletarya Partisi’nin beş kadın yüreğinin sustuğu bir gün değildir. Aynı zamanda gerilla alanında en ileri kadın bilincinin ve onun iddialı yürüyüşünün kesintiye uğradığı bir gündür. Alanında emek ve alınteriyle yaratılan, kavgayla kazanılan mevzilerin sahibini yeniden aradığı gündür.
Kadın özgürlük mücadelemizin özneleri, onların yarattığı değerleri sahiplenip onlar gibi “önderleşme, komutanlaşma” bilinciyle kavgayı ileri taşıma iddiasında oldu.
Nitekim bu iddianın sonucudur ki, proletarya partisinin birinci kongresiyle birlikte bu iddianın somutlaşmasına yönelik adımlar atıldı ve bir dizi farklı kararın yanında Komünist Kadınlar Birliği’nin kuruluşuyla birlikte sıçrama yaratıldı. Bugün kadın özgürlük mücadelesi dünden daha fazla örgütlü ve umutludur. Çünkü Beşlerin ve şehit kadın savaşçıların yaratıp kazanmak istedikleri değerler şimdi daha bilinçli ellerdedir.
Beşler doğaya, gerilla savaşına ait zorluklarla birlikte kendilerine ait olan zayıflıklara karşı en ileri düzeyde kavgayla öncü olmayı başardılar. Sönmek bilmez yeniden doğuş tutkularında tereddüt etmeden zorlukların üstüne yürüdüler. Kolektife, yoldaşlara ve şehitlere olan sonsuz bağlılığın verdiği güçle hep ileriye adım attılar. Elde ettikleri, kazandıkları her değer ve örgütleyebildikleri iradeyle hem düşmana hem de kendilerine ait zayıflıklara karşı savaştılar.
Savaşa başladıklarında dağdan başka yaslanacakları, ideolojiden başka dayanacakları gücün olmadığını bilerek yürüdüler. En yakınındaki erkek yoldaşların bile bazen tereddütlü, bazen “acaba”lı bakışları altında ezilmeden ne onları inciterek ne de onlara taviz vererek yürüdüler. Kayalara tutunarak toprağın derinliğini kazdılar elleriyle, özgürlük tarihlerini yazdılar. Hem öğrendiler hem de öğrettiler.
Ataerkil sisteme, cinsiyet ayrımcılığına, toplumsal cinsiyet rollerine karşı aktif mücadelenin bir yerinde, yanı başındaki erkek yoldaşlarla karşı karşıya gelme cesaret ve kararlılığını gösterdiler. Umut ve irade oldular. Sürekliliği sağlanmış gerilla savaşını yaratma yöneliminin önünde yürüyen siyasi komiser ve komutan oldular. Gerillada ilk kadın önder olma onurunu yoldaşlarına yaşattılar. Ve elde ettikleri her şeyi bilinç ve pratiklerinin gücüyle kazandılar.
Hakikati, kendini arayanlar!
Kendini tanımak mücadelenin ilk dersidir. İlk büyük tanıma savaşımı, militanın kendisiyle başlattığı savaşımdır.
Militan ilk yüzleşmeyi kendisiyle başlatır. İlk zaferini kendi içindeki düşmanı yenerek kazanır. Arayışı olan militan, önce kendisini araması gerektiğini, eğer gerçekten bulmak gibi bir amacı varsa önce kendi içini kazması gerektiğini bilendir. Beşler, aradıkları her şeyi önce kendilerinden başlayarak hakikat arayışına çıktılar.
Köylü kadınlar; sorun çözen, iddiaları olan, elleri silahlı bu kadınları dinlerken onlara gıpta ile baktılar. Kürsüde konuşanlar cesaretin, adaletin ve özgürlüğün insanı olduklarını her cümle ve pratikleriyle ortaya koydular. Bundandır ki herkesten fazla sevdiler, elleri silahlı gerilla kadınları.
Köylü kadınlar Beşler gibi olmanın arayışını onları her gördüklerinde sürdürdüler. Demek ki, kadınlar da öncü olabilir! Kadınlar da korkuya boğulmuş bu dünyada cesaret ve umut sahibi olabilir. Yapılamaz denilenleri yapabilir, başarılamaz denilenleri başarabilir.
Şu bir gerçek ki; “İnsan mücadeleyle yaratılır.” Toprak ne kadar ekilmeye elverişli olursa olsun, demir ne kadar dövülmeye hazır olursa olsun eğer mücadele iradesi ve kararlılığı yoksa yeniden yaratılış mümkün olamaz. Eksik neyse onu tamamlamak, yanlış neyse onu doğrultmak şiar edinilirse yeniden yaratılış başarılır. Kölelik öykülerinden özgürlük öyküleri yazmaya başladığında dünya başka olacaktır.
Beşler, demokratik halk devrimi için devrimin komutanları ve siyasal öncüleri olmayı başardılar. Söze önem ve değer verdiler, sözün yerinde söylenmesine daha çok değer verdiler. Ancak ne söylediklerinden çok, nasıl yaşayıp nasıl savaşmak gerektiğini göstererek kadın özgürlük yürüyüşünü büyüttüler.
Beşler, buz kesen Şubat’ta kardelen olmayı başararak yoldaş kavgamızın fotoğraf karesi oldular.
