Güncel

18 MAYIS | “Kaypakkaya Bir Direniş Manifestosu; 49 Yıldır Faşizmin Korkusu Ezilenlerin Umududur!”

Partizan tarafından Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya'nın ölümsüzlüğünün 49.yılında bir açıklama yapıldı.

Partizan, komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın ölümsüzlüğünün 49. yılında, “Kaypakkaya Bir Direniş Manifestosu; 49 Yıldır Faşizmin Korkusu Ezilenlerin Umududur” başlıklı bir açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada, “Önder yoldaş, direnmek ve özgürleşmek isteyenler için bir manifestodur! Düzenin sınırları içine sığmayan, eğilip bükülemeyen görüşlerindendir ki bunca yıldır ve bugün hala faşizmin korkusu olmayı sürdürüyor.” şeklinde vurgular yapıldı.

Yapılan açıklama,  “Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın Amed zindanlarında 90 günlük ağır işkencelerle katledilmesinin, “ser verip sır vermeme” tavrıyla tarihe kazınmasının üzerinden tam 49 yıl geçti.

Kaypakkaya aradan geçen süre içinde her iki sınıf içinde güncelliğini, önemini kaybetmeden yaşamaya devam ediyor. 68 gençlik hareketinin içinde Marksist-Leninist ve en önemlisi de Maoist bir çizgi ve duruş olarak öne çıkan Kaypakkaya 71 devrimci kopuşu içinde özel bir yere sahiptir.

Önder yoldaş, sınırlı yaşamında, bilimsel sosyalizmi rehber edinerek; yaşadığı çağı, içinde bulunduğu toplumun karakterini, devletin niteliğini Marksist bir titizlikle incelemiş ve buradan bir devrim programı çıkarmıştır.

Kaypakkaya bundadır ki dönemin koşulları içinde sistemin ideolojik etkilerini paramparça etmiş ve herkesin gözü önünde doruklara kızıl bayrağı çekmiştir.

Komünist önder İbrahim Kaypakkaya, parlamentarizme, ezen ulus şovenizmine ve her türden revizyonist akım ve görüşe karşı kalın bir set çekmiş ve bu tutumuyla 71 devrimci çıkışının komünist yüzü olmuştur.

Önder yoldaşın, gerçeği olgularda arayan, sürekli olarak gelişen, kendini yenileyen yöntemi; emekçiliği, kitlelerle kurduğu ilişkilerdeki mütevazılığı, devrimci yaşama ilişkin zengin bir mirası bağrında taşımaktadır. Kaypakkaya’nın, dönemin siyasal-politik atmosferi içinde hakim görüş ve akımlarla ideolojik bir hesaplaşma içinde yetkinleşerek ve kopuşla açtğı yolda, 49 yıldır ardılları ağır bedeller pahasına şanlı bir mücadele veriyor.” şeklinde başladı.

“Önder yoldaş, direnmek ve özgürleşmek isteyenler için bir manifestodur!”

Açıklamada, “Kaypakkaya yoldaşın, yüzünü her daim ezilenin ezilenine çeviren, nerede bir direniş varsa soluğu orada alan devrimci yaşamı biz ardıllarına örnektir! 68 gençliğinin amfilerde, kampüslerdeki direnişlerinden toprak işgallerine; grevlerden 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişine, buradan T.Kürdistanı’na Kaypakkaya direniş ve mücadelenin olduğu her yerdedir!

Önder yoldaş, direnmek ve özgürleşmek isteyenler için bir manifestodur! Düzenin sınırları içine sığmayan, eğilip bükülemeyen görüşlerindendir ki bunca yıldır ve bugün hala faşizmin korkusu olmayı sürdürüyor.

Faşizmin 50 yıldır bitmeyen Kaypakkaya öfkesi ve kini kuşkusuz başta Kürt ulusal sorunu, Kemalizm ve devrimci şiddete dair ortaya koyduğu ve yaşamında da pratiğe döktüğü tezlerindendir.

Faşizm, düzen içine çekemediği, görüşlerini çarpıtamadığı Kaypakkaya’yı yok etme yolunu seçeli çok olmuştur. Ne var ki özellikle son birkaç yıl içinde ona yönelik düşmanlık ve tahammülsüzlükte faşizm gemi azıya almıştır.” denildi.

“Komünist önder İbrahim Kaypakkaya, ezilenlerin umudu ve kutup yıldızı olmaya devam etmektedir!”

“Kuşkusuz bunun nedenleri vardır!” denilen açıklamada, Gezi İsyanında sokaklara taşan kitleleri, faşist diktatörlüğün emirleriyle verilen cezalarla korkutabileceğini sananlar, yeni Gezi’lerden duydukları korkuyu açığa vurmaktadır. Büyük bir gürültüyle medya savunma alanlarına sefere çıkanlar uğradıkları bozgunu gizleme telaşındadır. Türk-Kürt uluslarından, ezilen milliyet, inanç, kimlik ve mültecilerden emekçi halkımızı, yoksulluk ve devlet şiddetiyle terbiye etmeye çalışanlar harlanan öfkenin farkındadır.

Kaypakkaya’ya duyulan tahammülsüzlük, Kürt ulusunun, kadın ve gençlerin, LGBTİ+’ların, köylülerin, işçi sınıfının her gün daha fazla yüzeye vuran öfkesiyle Kaypakkaya’nın buluşmasını önlemeye yöneliktir. Faşizmin son derece bilinçli bir sınıf  tavrıdır söz konusu olan!” denildi.

Açıklamada son oalrak, “18 Mayıs aynı zamanda Haki Karer ve Dörtlerin, Türk burjuvazisinin uyguladığı ulusal baskıya karşı yürüttükleri mücadelede ölümsüzleştiği gündür. 18 Mayıs bu yanıyla her türlü zulme karşı direnişin, teslim alınamazlığın, feda ruhunun günüdür. Bu ruh bugün zulmün olduğu her alanda büyümektedir. ” şeklinde 18 Mayıs’ta yaşamını yitirenler anıldı.

Açıklama, “Katledişinin 49. yılında Kaypakkaya’nın görüşleri ve yaşamı; ardıllarına bıraktığı miras, faşizmin korkusu olmaya devam edecek!

Komünist önder İbrahim Kaypakkaya, ezilenlerin umudu ve kutup yıldızı olmaya devam etmektedir!” şeklindeki sözlerle sona erdi.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu