Gençlik Örgütleri eylem öncesinde “Bu çelik aldığı suyu unutmayacak. İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtler kavgamızda yaşıyor” yazılı pankart açarak Alsancak sokaklarında yürüyüş yaptı.
Eylemde sık sık. “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “Mayıs şehitleri ölümsüzdür” sloganları haykırıldı. Yürüyüş Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde sona erdi.
Eylem devrim ve sosyalizm şehitleri anısına saygı duruşu ile başladı.
Eylemde söz alan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, devrim şehitlerini andı. Paris komününden bugüne bütün savaşların aslında sınıf savaşı olduğunu, bütün toplumsal mücadelelerin sınıf mücadelesi olduğunun altını çizen Kemalbay şöyle konuştu:
“Bugün 18 mayıs bugün devrim ve sosyalizm yolunda ser verip sır vermeyen İbrahim yoldaşın ölüm yıldönümüdeyiz. Ve mayıs ayındayız.. Mayıs ayı Haki Karer’den, Dörtlere burada adını sayamayacağımız sosyalistin devrimcinin yaşanabilir bir Türkiye talebiyle kendi bedenlerini tutuşturarak önümüzü aydınlattıkları mayıs ayındayız. Egemen güçler halkların, işçilerin, emekçilerin, sosyalistlerin, devrimcilerin sınıf mücadelesini terörize etmeye çalışsa da; devrimci liderleri, önderleri, devrimci mücadeleye katılanları kriminalize etmeye çalışsa da biliyoruz ki bu yoksul emekçi, halk kitleleriyle, sınıflarla, ezilen halklarla yok sayılan toplumun geniş kesimleriyle sermaye sınıfı arasında egemen otoriter güçler arasında yürütülen bir mücadeledir” dedi.
Yapılan basın açıklamasında ise şunlar kaydedildi:
Devletin adının anılmasından, fotoğrafının taşınmasından korkmaya devam ettiği İbrahim Kaypakkaya’yı, anıyoruz. Kürt Özgürlük hareketinin ilk bilinç tohumlarının serpildiği zorlu dönemin direnişçi kişiliği olan Haki Karer’i anıyoruz. Özgürlük mücadelesini alev alev bedenleriyle güçlendiren Dörtler’i anıyoruz. 12-15 Mart 1995 tarihlerinde İstanbul’un Gazi semtinde bir faşist katliama tepki olarak patlak veren Gazi ayaklanmasını yönetenlerden biri olan Gazi Komutanı Hasan Ocak’ı anıyoruz.
Çünkü bizler biliyoruz ki, bizden önce bu halkın kurtuluş yolunu inşa etmek için yola çıkan devrimciler, bugünümüze ışık tutacak bir pratiğin ve çizginin sahibiydiler. Onlar, mevcut baskı ve zor politikalarına karşı nasıl mücadele edilebileceğine dair yönümüzü göstermeye kutup yıldızı olmaya devam ediyorlar. 15-16 Haziran işçi direnişinden, toprak işgallerine nerede bir isyan ve direniş varsa yüzünü oraya dönen Kaypakkaya’nın bu direnişleri birleştirerek sisteme yönelten pratiğinden öğrenmeye devam ediyoruz.
Kemalizmin faşist karakterini netlikle ortaya koyan Kürt ulusal sorununa ilişkin ifade ettikleri ile önemli bir sıçrama yaratan İbrahim Kaypakkaya’nın pratiğini, olguları gerçeklerde arama ve gerçeği değiştirmek için mücadeleye atılma anlayışıyla sürdürüyoruz.
Bugün emeğimizi hatta bir bütün geleceğimizi ve yaşamımızı yok pahasına sisteme sunmamızı isteyen sömürgeci asalaklar bizi örgütsüzlüğe mahkum etmeye çalışıyor. Egemen sınıflar, her türlü şiddet ve baskı aracıyla halk gençliğine saldırırken, Irak’a gerçekleştirdikleri askeri operasyonlarla savaş çığırtkanlığına devam ederken toplumu yalnızlaştırmayı ve örgütsüzleştirmeyi hedefliyor. Kürt halkının varlığını yok sayan kapitalist hegemonyacı güçlere ve ihanete karşı, Haki Karer’in, İbrahim Kaypakkaya’nın, dörtlerin ve tüm devrim şehitlerinin bıraktığı direnişçi ruhu sahipleniyor ve teslim olmuyoruz!
…
Gençlik olarak bulunduğumuz her alanda onların yaşam ve pratiklerinden öğrenmeye, devrimci mirası taşımaya devam edeceğiz!”