GençlikGüncel

“1 MAYIS’A, TAKSİM’E, ÜNİVERSİTELİLERE ÖZGÜRLÜK!”

İçlerinde YDG'nin de olduğu bir çok gençlik örgütü 1 Mayıs'ta tutuklananlar için ortak bir açıklama yaparak, "Tüm sıra arkadaşlarımızı bu hukuksuzluğa karşı ses çıkarmaya hayatın her alanında mücadeleye çağırıyoruz!” dedi.

Gençlik Örgütlerinin açıklaması, “1 Mayıs 2024; Taksim iradesiyle sokaklara taşan binlerin direnişine sahne oldu. Taksim; bizim hafızamızda milyonların iradesi olan Gezi’dir, işçi sınıfının mücadele meydanıdır, kadınların ve LGBTİ+’ların isyanıdır, milyonların özgürlük istediğidir.

Sömürüye, aşağılanmaya karşı çıkan işçilerin; emeğimiz, bedenimiz, varoluşlarımız bizimdir diyerek isyanı kuşanan kadınların ve LGBTİ+’ların; Kayyum politikalarıyla, YSK darbesiyle Van’da iradesi gasbedilmek istenen Kürt halkının; baskı ve yasaklarla sindirilmeye çalışılan, açlık, yoksulluk ve ölüm çemberine sıkıştırılmak istenen, geleceği çalınan üniversitelilerin, gençlerin direniş sesiyle inledi Taksim’e çıkan yollar.

Bizler ise üniversiteliler olarak özgürlüğümüz için, çalınan yaşamlarımız için, barınma, beslenme ve ulaşım hakkımız için Taksim’de isyan sesini yükselttik. Maruz bırakıldığımız geleceksizlik politikalarına ve kayyum rektörler eliyle üniversiteye yönelik artan baskı ve yasaklara karşı 1 Mayıs’ta Taksim iradesine sahip çıktık. Taksim yolunda intihara sürüklenen, ihmallerle katledilen, geçinemeyen sıra arkadaşlarımızın öfkesiyle yürüdük. Karşımıza çıkan ise barikatlar ve yasaklar oldu” şeklinde başladı.

Açıklamanın devamında, “Oysa milyonların insanca ve onurlu bir yaşam istediği, özgürlük isteği önünde hiçbir barikat duramaz. Özgürlük barikatının ardında diyerek yürüdük, birlikte zorladık barikatları. 1 Mayıs’ta Taksim iradesiyle yürüyen binlerle bir direniş hikayesi yazdık. İşçi sınıfının her hak mücadelesinin önüne yasak ve baskılarla çıkan; bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıp kadınları katleden, failleri koruyan, aklayan; üniversitelileri geleceksizliğe, intiharlara sürükleyen; baskı ve yasaklarla, kayyum politikalarıyla doğamızı katleden; Kürt halkına yönelik savaş politikaları uygulayan, milyonlara açlık ve sefaleti reva gören Saray’ın korkulu rüyası elbette bizim artık yeter diyerek direnişe geçmemizdir.” denildi.

Açıklamada, “Bizlerin mücadelesinden, örgütlülüğünden, direnişinden korkuyorlar. Biliyorlar ki 22 yıllık yıkımın sorumlusu iktidar medya ve hukuk üzerinde hegemonya kurmak istese de korku iklimi yaratmaya çalışsa da üniversitelilerin kampüsten sokağa büyüttüğü mücadeleyi engelleyemiyor. Bu yüzden ki 1 Mayıs’tan sonra Saray tüm gücüyle bizlerin direnişini terörize etmeye, direnenleri hedef göstermeye başladı. 3 Mayıs’ta başlayan ve sonrasında devam eden ev baskınlarıyla onlarca kişi gözaltına alındı.

Şu an 25’i üniversiteli olmak üzere 49 devrimci tutuklu. Tutuklu arkadaşlarımızın dosyalarında yazan ise ‘direnme suçu’ işledikleri 1 Mayıs alanı Taksim’dir diyenler değil Taksim’i halka kapatanlar suçludur. Özgürlük isteyenler, barikatları kabul etmeyenler değil, direnenlere plastik mermilerle ve biber gazlarıyla saldıranlar suçludur. Devrimci önderlerimizden İbrahim Kaypakkaya’nın mücadelesini alanlara taşıyanlar değil, işkence uygulayanlar suçludur. Direnen Filistin halkı ile dayanışma gösterenler değil, işgalci İsrail’le ticari anlaşmalara son vermeyenler suçludur. Onlar istedikleri kadar suç desinler; bizler yaşamak için, özgürlüğümüz için direnmeye devam edeceğiz.

Madem 49 arkadaşımızı tutsak ederek direnişimizi durdurmak, bizi korkutmak istiyorlar hep birlikte daha güçlü haykıracağız; İşçi sınıfının, ezilenlerin ve sömürülenlerin dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs’a; milyonların mücadele alanı Taksim’e özgürlükleri için direnen üniversitelilere özgürlük. Tüm sıra arkadaşlarımızı bu hukuksuzluğa karşı ses çıkarmaya hayatın her alanında mücadeleye çağırıyoruz!” şeklinde sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu