“Durum iyidir. Çünkü gerçekler devrimcidir” sözüyle devrimci hafızamızda yazılı kalan sürekliliği sağlanmış gerilla savaşının genç önderi Mehmet Demirdağ yoldaşı anarken nasıl bir önderi andığımızın, hangi zorlu süreçlerden geçerek proletarya partisini ilkeleri üzerinde ayağa dikmeye çalışarak düşmana korku, halka umut olmanın yolunu açtığını bir kez daha hatırlamanın sorumluluğuyla karşı karşıyayız. Önderleri anmak her şeyden daha büyük ciddiyet, olgunluk ve sorumluluk ister.
Ezilen, zulüm altında soluk almaya çalışan her emekçi, özgürlük arar. Sömürü ve zulümden uzak adil ve onurlu bir insanca yaşam düşler. Yaşamın her anında özgürlük tadında soluk almak ister. Ancak halkın ve devrimin öncüleri, militanları herkesten daha fazla özgürlük ister, düşler ve bunu yaşamanın ve yaşatmanın, var edip yaratmanın mücadelesini en iyi şekilde verir. İşi devrimcilik olan örgütle mücadele ederek beklenen ve istenen sonucu alır. Bunun başarılması için yaşamını ortaya koyar. Zulme, sömürüye karşı en önde haksızlık ve adaletsizlikler karşısında en güçlü durur. Her şeyini kaybetme pahasına gerçeğin diliyle konuşur, yaşar ve savaşır.
Devrimciler hak adalet özgürlük arayışında en başta kapısı çalınması gereken ilk akla gelen isimlerdir. Yalnız kalma pahasına gerçeğin diliyle ve ruhuyla konuşmaya devam edendir. Herkesten daha az hata yapar, hata yaptığında herkesten daha çabuk hatasını düzeltir. Özüyle sözü birdir. Tutarlı, kararlı ve iddialıdır. En zorlu, en riskli görevlerin en fazla bedel isteyen eylem ve pratiklerin akla gelen, aranan ilk ismidir. Yaşamı, duruşu, yürüyüşü, sözü ve kararı herkese güven veren yerdedir. Onları farklı kılan devrimle kolektif, halkla özgürlük arasında kurduğu devrimci bağdır. Gerçeklikle diyalektik arasında kurduğu zorunlu kopmaz ilişkidir. Gücünü gerçeklikten, iddiasını bilimden, hak ve adaletten alır.
Somutu herkesten daha güçlü çözümler. Karmaşık sorunların içinde devrimci olanı en iyi görendir. Hızlı düşünür, doğru değerlendirip karar verir.
Kuruluşundan günümüze dek üsten alta tepeden tırnağa doğru şiddet temelinde örgütlenmiş, kırıntı halinde bile özgürlük bırakmayan göstermelik de olsa demokratik bir yanı kalmamış dört düvele kendisini işgalci-ilhakcı ve soykırımcı olarak tanıtmış faşist bir devlet yapısıyla karşı karşıyayız. Nasıl bir devletle, nasıl bir tarihle, nasıl bir toplum gerçekliğiyle karşı karşıya olduğumuzu iyi bilmeliyiz. Devrimcilik bu gerçekliğe doğru bakışla başlar. Toplumun hatırı sayılı bir bölümü, Türklük ve İslamiyet ideolojisiyle zehirlenmiş, faşizmin tutsağı durumuna düşmüştür. Yoksulluk ve yokluk, zulmün olağan hali durumuna gelmiş, toplumsal çürüme ve yozlaşma kabul edilemez duruma gelmiştir. Örgütsüzlük, çaresizlik ve yalnızlık kötü bir kader olarak halkın boynuna bir kader olarak asılmıştır. Toplumun belli bir kesimi ise reformizmin, liberalizmin, Kemalizm’in etkisi altında pasifleştirilmiştir. Devrimciler ise önemli oranda kitlelerden kopmuş, zayıflamış ve geriye düşmüştür.
Tam da bu koşullarda ilk aklımıza gelen önder Mehmet Demirdağ yoldaş olmalıdır. Bütün elverişsiz zorlu koşullara rağmen büyük tablo içinde direngen ve devrimci olanı bulur, ona dört elle sarılarak zorlukları aşmanın yolunu açardı. Yol gösterici olduğu kadar yol açıcıydı. Karanlığın en koyu olduğu anın, aydınlığın başlangıcı olduğunu iyi bilir ve asla karamasarlığa, çaresizliğe yer bırakmazdı. Tıpkı komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaş gibi silaha sarılarak, halka hizmetin ve örgütlemenin sorumluluğuyla hareket ederek umudu tazeler, güveni gelişmeyi büyütürdü.
Devrimci teori-ideoloji oldukça önemlidir. Ancak bu önemli silah, somut koşullara başarıyla uygulandığında büyük bir devrimci enerji açığa çıkarılabilir. Düşmana korku salan halka güven ve umut veren bir enerjiye dönüşebilir. Bu enerji, kitlelerin yıkıcı ve yaratıcı enerjisinin açığa çıkartılması, örgütlenip hareket geçirilmesiyle kazanılabilir. Devrimci örgüt, devrimci pratiğin içinde yaratılarak yenilmez ve yıkılmaz olur.
Önder yoldaş Mehmet Demirdağ, devrimci değerlendirme ve sözlere oldukça önem verip anlam yüklerdi. Ancak ne kendisini ne yoldaşlarını ne de örgütünü bununla sınırlandırmazdı. Düşmandan hesap soran kitlelerin uyanış ve örgütlemesinin yolunu açan devrimci eyleme ve pratiğe daha büyük önem verirdi. En kıt olanak ve imkansızlıklar içinde devrimci eylemi ve pratiği örgütlemeyi başarırdı. Bilirdi ki, hiçbir devrim elverişli koşullar içinde gerçekleşmemiştir. Elverişsiz koşulları elverişli hale çevirmek süreci ve anı doğru okuyarak yerinde ve zamanında örgütlenen devrimci pratikler sayesinde gerçekleşmiştir.
İçten ve dıştan gelen gelişen darbelerle tasfiye hamleleriyle geri düşürülmek istenen proletarya partisini devrimci ilkeleri ve değerleri üzerinde yeniden savaş ikliminde ayağa kaldırdı. Devrimci teoriye önem verdi. Kolektifin devrim stratejisinden kopmayarak süreci örgütlemeye çalıştı. Sözünü eylemle, iddiasını devrimci pratikle sınadı. Kitlelerin uyanışını hızlandıran, düşmana karşı etkili devrimci eylemler örgütledi. Kitlelerin yüzünü tekrar kuruma dönmesini sağladı. Her olaya her gelişmeye ve harekete devrimin nasıl örgütleneceği, yapılacağı üzerinde durdu. Bu gerçeklik içinde devrimci bir bakış açısı ve pratik geliştirdi.
Mehmet Demirdağ yoldaş devrimin önderlik merkezini gerilla savaşı ve kitleleri örgütleme pratiği içinde örgütlemeyi esas aldı. Önderliği, silahlı mücadele pratiği içinde örgütlenemeyen bir kurumun uzun vadeli başarı şansı olamaz. Bundandır ki sürekliliği sağlanmış önderlik ile sürekliliği sağlanmış gerilla savaşı diyalektiğini bütünlük içinde ele aldı.
Sözünü eyleme ve örgüte dönüştürme üzerinde kurdu. Herkesten daha fazla devrimci teori ve örgütün gelişimi üzerinde yoğunlaşıp çalıştı. Yorulmak bilmez bir şekilde okudu, araştırdı. Kafa yordu. Çok acıdır ki genç yaşamında aramızdan ayrıldı. Yapacak yaratacak örgütleyecek geliştirecek fazlasıyla iş geride bıraktı. Hareketin gelişimin yasalarının hızına yetişmeye çalıştı. Herkesten fazla kafa yordu. Çözüm aradı. Yol açmaya yol göstermeye, öğretmeye çalıştı. Bunun içindir ki, yoldaşları ona “genç önderimiz” dedi. Genç düşündü, genç hareket etti. Mütevazi, bir o kadar iddialı, olgun ve güçlü devrimcilik yaptı. Yaşamın mücadelenin her alanında farkını düşünceleri ve pratiğiyle ortaya koydu.
Her Kasım ayında Mehmet Demirdağ yoldaşın ölümsüzlüğü, yüreğimizi acıtarak öfkemizi ve sınıf kinimizi büyütmektedir. Ve biz bu gerçeklik içinden devrimci görevler ve sorumluluk çıkartacağız. Genç önder yoldaşımızın yazdıklarından öğrenecek yaptıklarından ilham alarak yürüyeceğiz.
