İstanbul: 120 kurum ve ayrıca bireylerden oluşan Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Kanal İstanbul Projesine karşı bugün saat 13.00’de biraraya geldi. Partizan’ında içerisinde yer aldığı eylem Küçükçekmece Gölü kenarında bulunan Paşaeli Piknik Alanı’nda başladı.
Paşaeli Piknik Alanı girişinde başlayan eylem sırasında kitlenin toplanma sürecinde “Kanal hayal, deprem gerçek”, “Kanala değil depreme bütçe” sloganları atıldı. Gençler ise ayrıca “Kanala değil eğitime bütçe” sloganları attı.
Kitlenin toparlanmasının ardından saat 13.30’da Avcılar Kent Konseyi ve Bileşenleri adına bir basın açıklaması yapıldı.
Avcılar Kent Konseyi ve Bileşenleri adına basın metnini Avcılar Kent Konseyi Başkanı Turgay Halisçelik okudu.
Turgay Halisçelik toplumun kutuplaştırılmaya çalışıldığından ve yap-işlet-devret modelinin yoksullaşmayı büyüttüğünden bahsederek: “Günümüzde Kanal İstanbul projesine karşı toplumun genel olarak tekrar kutuplaştırılmaya çalışıldığı bir durumda; bizler bu işin kutbu olmak yerine; toplumun gerçek ihtiyaçlarını merkeze alan ve bilimsel temeli olacak önceliklerimizin hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Son 15 yılda uygulanan birçok mega projeyle ekolojik yıkım yanında, doğanın düzenini hiçe sayan, tüm canlı yaşamını tehlikeye sokan birçok proje iktidar tarafından hayata geçirilmiştir. Bu projelerin yap-işlet-devret modeliyle yapılması ve yapılan sözleşmelerle geçiş garantisi verilmesi süreci ise emeği ve alınteriyle geçinen; işçi, emekli, öğrencilerin yaşamlarını daha da ağırlaştırmıştır.” diye belirtti.
“Kimseyi haraca bağlayacak bir durum oluşmadıkça…”
Halisçelik devam eden açıklamasında İstanbul’da doğal bir boğaz bulunduğuna ve bu nedenle yapay bir kanala ihtiyaç bulunmadığına değinerek: “Kanal projesi yerin jeodinamik kuvvetleriyle doğal olarak oluşmuş bir Boğaz’ımız olmasaydı, bir ihtiyaç olabilirdi. Tıpkı Panama, Süveyş ve Korin boğazı gibi. Ancak doğal bir Boğazımız bulunmaktadır ve kanal projesi daha uzun, daha dar ve daha sığ olduğu için gemi seyahatleri açısından da daha tehlikelidir. Yani ortada geçişleri kazasız, belasız atlatacağımız bir projede yoktur. Projeden para kazanılacağını iddia edenler ise yanıltılmaktadır. Hem Montrö Boğazlar sözleşmesi hem de uluslararası denizcilik hukukunun koyduğu kurallar gayet açık ve nettir. Açılması planlanan kanalın girişine gişe koyup; kimseyi haraca bağlayacak bir durum oluşmadıkça, kanal geçişlerinden para da kazanılmayacaktır.” dedi.
“Kanalı açmak isteyenlere geçit vermeyelim”
Halisçelik yaptığı açıklamanın sonunu “Bizler, Avrupa ve Anadolu kıtalarını birbirine bağlayan medeniyetleri ve köprüleri yıkıp, kanal İstanbul projesiyle yeniden topraklarımızı bölmeye çalışanlara karşı, böldürmeyeceğiz diye çığlık atanlarız. Bizler emperyalistlere yol olacak ve alınacak kredilerle dışa bağımlılığı arttıracak olanlara karşı memleketini dün olduğu gibi savunan bu toprakların yiğit evlatlarıyız.”
“Gelin şimdi hep birlikte topraklarımıza, kentimize, suyumuza ve yaşama tekrar sarılalım ve kuracağımız bu büyük insanlık zinciriyle, KANALI AÇMAK isteyenlere, GEÇİT VERMEYELİM!” sözleriyle bitirdi.
Yüzlerce metrelik insan zinciri
Yapılan açıklamanın ardından eyleme katılanlar insan zinciri oluşturmak için el ele tutuştu. Küçükçekmece Gölü kordonu boyunca, Paşaeli Piknik Alanı’ndan Küçükçekmece Gölü burnuna kadar insanlar el ele tutuşarak kanal projesini yaptırmayacaklarını haykırdı. İnsan zinciri sırasında birçok slogan atan kitle yüzlerce metrelik bir şerit oluşturdu.
İnsan zincirinin ardından tekrar biraraya gelen kitle “bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganlarını atarak eylemi sonlandırdı.
Eylem sırasında polis yoğunluğu dikkat çekiciydi.