Hapishanelere sınıf mücadelesinin bir arenası, devrim ve karşı-devrim arasındaki keskin, zorlu çatışmalara tanıklık eden bir arena diyorsak, bu arenada yaşana çatışmaları sınıf mücadelesinin bütününden soyutlayarak tahlil etmekl mümkün değildir.
…
Ve “kendimizi” tanıyacağız bir kez daha. Kendimizi, yani “biz”i.. Bizi yaratan sınıf mücadelesinin o şaşmaz yasalarını daha derinden kavrayacağız. Sınıf mücadelesine ilişkin daha berrak bir kavrayışa ulaşacağız. Sınıf mücadelesi içinde – onun bir parçsı olarak – kendi içimizdeki mücadeleyi yürütmede ustalaşacağız; bizde yaşayan ve yaşayacak olan çürük-burjuva yana rağmen, diridevimci yanımıza dayanarak, onu büyüterek nasıl zafer kazanacağımızı öğreneceğiz… Yaşamın ve ölümün gerçek anlamını; sınıf mücadelesi açısından taşıdığı anlamı daha derinden kavrayacağız.
Ve bir de devrimcinin yaşam ya da ölüm karşısındaki duruşunu kendimizde bir kez daha netleştireceğiz.