H. Merkezi: Gazetemize bir mektup gönderen Tutsak Partizan Resmiye Vatansever, Turgut Kaya’nın Yunanistan tarafından Türkiye’ye iade kararını öğrenmesinin ardından protesto eylemlerine başladığını duyurdu.
“Söz konusu devrimciler olunca bütün halk düşmanı güçler ittifakta sınır tanımıyor. Yapılan pazarlıklar ve iade kararının karşısında biz ezilen ve sömürülenlerin direnişi set olacaktır. Bu inançla ben de protestolara başladım” diyen Vatansever, Yunanistan Büyükelçiliğine ve Türkiye Adalet Bakanlığı’na protesto mesajı yazdığını belirtti.
Ülkedeki ve dünyadaki insan hakları kurum ve kuruluşlarına destek talebiyle mektuplar yazmaya devam ettiğini söyleyen ve tüm devrimci tutsakları Turgut Kaya’nın iadesine karşı çıkmaya davet eden Vatansever “Bu amaçla üç gün süreyle açlık grevine başladım. Turgut Kaya’nın iade kararı kaldırılıncaya dek protestolarımı ve dayanışma çağrılarımı sürdüreceğim” dedi.
Vatansever’in gönderdiği protesto mektubu şu şekilde:
Yunanistan Büyükelçiliği’ne,
Türkiyeli devrimci Turgut Kaya Yunanistan’da tutuklandı. Çıkarıldığı mahkemede, kendisinin Türkiye’ye iadesi kararı verildi.
TC devleti ile kendisine “işçi emekçi dostu” diyen (!) halk düşmanı Syriza hükümeti Turgut Kaya şahsında tüm ilerici ve devrimcilerin can güvenliği üzerinden kirli pazarlıklar yapıyor!
Yunanistan Adalet Bakanlığı’nın bu kararı ile Turgut Kaya’nın iadesi halinde Türkiye’de can güvenliği olmayacaktır. Zira Turgut Kaya daha önce 1992 yılında gözaltına alındığında devlet tarafından “kayıp edilmek” istenmiştir. Gözaltı koşullarında ve tutsak edildiği yıllarda kendisine işkenceler yapılmıştır.
Ayrıca Türkiye’de adil yargılanması mümkün değildir. Türkiye’de ceza infaz sisteminin belkemiğini, zamana yayılmış bir şekilde tutsakların imhasına yönelik saldırılar oluşturmaktadır. Hapishanelerde sistematik bir uygulama olarak günlük yaşamın kendisi bile işkence haline getirilmiş durumdadır. Özellikle devrimci ve muhaliflere yönelik bu türden saldırılar OHAL koşulları ile birlikte zirve yapmıştır. İçinde bulunduğumuz dönemde bu ülkede hiçbir tutsağın can güvenliği yoktur. Turgut Kaya açısından ise tüm bunlar çok daha fazla geçerlidir. Zira bunun kanıtı iki ülke hükümetleri arasındaki kirli pazarlıklardır.
Bugün Türkiye hapishanelerinde beslenme, barınma, iletişim ve haber alma, tedavi, adil yargılama, eğitim gibi temel insan hakları gasp edilmiş durumdadır. Birçoğu tedavi engellemelere bağlı sağlık sorunlarından dolayı rahatsızlıkları olan 1000’e yakın ağır hasta tutsak vardır. Bu tutsakların tedavileri yapılmadığı gibi, her türlü tıbbi ve hukuki şartları bulunmasına rağmen tahliye edilmeyip ölüme terk edilmişlerdir.
Bu koşullara bağlı hapishanelerde yaşamını yitiren devrimci ve muhalif tutsak sayısı tüm zamanlarınkinden daha fazladır. Adli dava tutsakları ise daha zor durumdadır. İlaveten psikolojik sorunlar da yaşamaktadır. İntihar edenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
Yunanistan Adalet Bakanlığı’nın kararı ile Turgut Kaya Türkiye’ye iade edilecek olursa sonuçlardan Yunanistan devleti sorumlu olacaktır!
Yunanistan ve Türkiye devletlerinin bu kirli pazarlarının derhal son bulmasını istiyorum! Yunanistan ve Türkiye halkları bu kirli hesapları kabul etmeyecektir. Hep birlikte hesabını soracaktır!
Ben de Turgut Kaya’nın iade kararını protesto ediyorum. Sorumlularını lanetliyorum. Bu amaçla açlık grevine başlıyorum.
14.06.2018
Resmiye Vatansever