Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası üyesi oldukları için ücretsiz izin dayatılan ve maaşları ödenmeyen Sinbo işçileri, direnişlerinin 8’inci gününde Avcılar’daki Haramidere’de bulunan fabrika önünde basın açıklaması yaptı.
Polis ablukası altında gerçekleştirilen açıklamaya aralarında Yeni Demokrat Kadın’ın da bulunduğu çok sayıda kurum destek verdi. Açıklamada “Çifte sömürüye, baskıya, tacize, mobbinge ve şiddete hayır” pankartı açıldı “işçilerin birliği sermayeyi yenecek” ve “direne direne kazanacağız” dövizleri taşınırken sık sık “direne direne kazanacağız” ve “Sinbo patronu işçi düşmanı” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını Sinbo İşçisi Hüsne Kuralay yaptı.
Açıklamada ilk olarak eylemin 25 Kasım’da gerçekleştirildiğini vurgulayan Kuralay, kadına karşı şiddetin artarak devam ettiğini belirterek, “Cinsel baskı ve eşitsizlik altında ikinci cins olarak görülen kadınlar yaşamın her alanında aşağılanıyor ve yok sayılıyor. Biz işçi ve emekçi kadınlar ise sınıflar arası eşitsizlikler nedeniyle sınıfsal baskı ve sömürü ile birleşen cinsel baskı ve eşitsizlik kıskacında 2 kat fazla eziliyoruz. İşçi ve emekçi kadınlar; yedek iş gücü olarak görülüyor, düşük ücret ve esnek çalışma ile emeği azgınca sömürülüyor, pandeminin ve krizin faturasını çifte sömürü ile en ağır biçimlerle ödüyor” dedi.
“Şiddeti üreten sermaye düzenine karşı birleşmeye ve mücadeleye etmeye çağırıyoruz”
Açıklamanın devamında kadınların pandemi de daha da köleleştiğini ve evlere hapsedildiğini ifade eden Kuralay, şunları söyledi:
“Pandeminin ve krizin faturasını ödememek için örgütlenmeye, mücadeleye! Direnen Sinbo işçileri olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde tüm işçi ve emekçileri şiddeti üreten sermaye düzenine karşı birleşmeye ve mücadeleye etmeye çağırıyoruz.”
‘Mirabel kardeşlerin çağrısına kulak verilmeli’
“25 Kasım’da Mirabel kardeşlerin çağrısına kulak vermeli ve direnişi büyütmeliyiz diyen Kuralay, “Bugün dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de sermaye iktidarının gerici politikaları eliyle işçi ve emekçi kadınlar azgınca sömürülüyor. Kitlesel boyutlara ulaşan kadına yönelik şiddet yüzünden sayısız kadın yaşam savaşı veriyor. Öte yandan fabrikalarda, işyerlerinde işçi kadınlar çok yönlü sorunlarla boğuşuyor.” dedi.
Ücretsiz izin saldırısı kadın emeğinin azgınca sömürülmesinin önünü açtığını belirten Kuralay, “Kadınlar bu şekilde işsizliğe, sefalete ve esnek koşullarda çalışmaya itilmektedir. Sinbo fabrikasında işçi kadınların yaşadığı sorunlar bunlara yalnızca küçük bir örnektir. Sinbo’da kölece çalışma koşulları kadın işçilerin çifte sömürüsünü daha da katmerleştirmektedir. Mobbing, baskı ve işten atma tehdidi ile ağır dayatmalar altında erkek işçi arkadaşlarımızdan çok daha fazla ezilerek çalıştırılıyoruz.” şeklinde konuştu.
‘En basit hijyen koşulları dahi sağlanmıyor’
Sinbo fabrikasında en basit hijyen koşullarının dahi sağlanmadığını da ifade eden Kuralay, “Fabrika ortamındaki pislik nedeniyle kadın hastalıkları ile yüz yüze bırakılıyoruz. Daha çok kar hırsı ile pandemi sürecinde işçilerini ölümle burun buruna çalıştıran Sinbo patronu Mehmet Demir’in işçi düşmanı uygulamaları işçi kadınları ise daha çok etkiliyor. Ağır iş yükünden pek çok kadında bel fıtığı, sinir sıkışması gibi meslek hastalıkları yaşayanlar yine kadınlar oluyor. Yaşanan mobbing ile psikolojik şiddet ile sömürü artıyor” şeklinde ifade etti.
Son olarak talepler şu şekilde sıralandı:
*7244 sayılı geçici yasa iptal edilsin, tüm çalışanlara iş ve ve gelir güvencesi sağlansın.
*Keyfi ve hiç bir hukuki dayanağı olmadan ücretsiz izin saldırısı ile karşı karşıya kalan üyelerimizin hak kayıpları giderilsin, ücretsiz izin uygulaması sonlandırılsın.
* Sendikaya üye olma hakkı başta olmak üzere sendikal haklara dönük yasadışı saldırılar son bulsun,
* Çalışma saatleri ve koşulları pandeminin açığa çıkardığı gerçekler üzerinden, işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri esas alınarak düzenlensin.
* Tüm çalışanlara fazla mesaiye kalmadan geçimini sağlayacakları ücret verilsin.
* Covid-19 pozitif çıkan bölümler başta olmak üzere tüm fabrikada genel karantina
önlemleri alınsın, işçiler ücretli izne çıkarılsın.
* Yönetimin talimatıyla, ustabaşı ve şeflerin hayata geçirdiği, baskı, mobbing, tehditler sonlandırılsın.
* İlgili bakanlıklar ve birimleri fabrikaları denetleyerek görev ve sorumluluklarını yerine getirsinler. Patronların her türlü keyfi tutum ve dayatmasını örtbas etmekten vazgeçsinler.