H. Merkezi: Şırnak’ın Silopi ilçesinde, 3 Mayıs 2017 tarihinde evlerine giren panzerin altında kalarak yaşamlarını yitiren yedi yaşındaki Muhammet ve altı yaşındaki Furkan Yıldırım kardeşlerin ölümüyle ilgili Aralık ayından bu yana gelmesi beklenen iş güvenliği ve sağlığı konusunda üç uzmanın hazırladığı rapor çıktı. Raporda, sanıklar “alt düzeyde tali kusurlu”, “asli kusurlu” ise donanım yetersizliği nedeniyle panzer!
Kardeşlerin ölümüne neden olan panzerin sürücüsü polis Ömer Yeğit ve amiri Murat Maden hakkında açılan davanın 8. duruşması 2 Mayıs’ta görülecek. Tutuksuz yargılanan 2 polis hakkında “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 2 yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Aylardır beklenen raporun tamamı ise şu şekilde:
“Dosya içinde ki tüm delil ve tespitleri ile iddia ve savunmaların incelenerek değerlendirilmesi sonucu;
a- Sanık sürücü Ömer Yeğit’in KTK 42’nci maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliği gereği sürücünün bulunması gereken Motorlu Araç Sürücü Belgesi’nin bulunmadığı, ancak bu belgenin bulunmayışından ve kendisinin bu konuda ehil ve tecrübeli olmayışından kendisine kusur izafesi uygun görülmemiştir. Zira söz konusu görevi, kendisinin üst makamlarının talimatı ile yapmak durumundadır. Bu nedenle daha önceki raporlarda kabul edildiği gibi baskın bir kusur oranından söz edilmesi uygun görülmemiştir. Her ne kadar bu konuda yeterli eğitim almamış ise de, önemli bir süre zırhlı araç kullanıyor olması nedeni ile yaptığı işin sorumluluğunda ve bilincinde olması, aracın içinde bulunması sırasında motorun stop etmesi halinde çok ani bir şekilde frene basarak aracın hareketini önleyebilmesi gerekirdi. Bu tedbiri zamanında alamamış olmakla birlikte olayda ‘alt düzeyde tali kusurlu’ görülmüştür.
b- Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde Koruma Büro Amiri olan diğer sanık komiser yardımcısı Murat Maden, henüz bir haftalık söz konusu göreve atanmış olması sırasında söz konusu üstlenebilecek kişileri tanımadan ve bilmeden böyle bir görevlendirmek yapmak durumunda kalması, başka üst düzey bir görevlinin söz konusu atama da imzasının bulunmaması, sistem içinde bir iletişim ve koordinasyon eksikliği olduğunu açıklamaktadır. Dolayısıyla ehil olmayan kişiyi atamış olması nedeni ile sanık Murat Maden’in her ne kadar kusurlu sayılması yerinde görülmüş ise de, yine kusurunun ‘baskın kusur’ derecesinde olmayıp alt düzeyde tali kusur olarak kabul edilmesi, çalışma sistemin gerekli koordinasyonun bulunmaması ve görevi yapacak ehil kişiler bulunmasına rağmen sistem içinde doğru atamanın yapılmamış olmasının sanığın kusur oranını azaltıcı aktör olarak değerlendirmiştir.
Araç üzerinde yapılan teknik incelemeler sonucu araçta teknik arıza olmadığı belirtilmektedir. Söz konusu araçların sürekli ve düzenli bakımlarının yapılmış olmasına rağmen her an önceden tespit edilememiş bir arızasının ortaya çıkması mümkündür. Bu nedenle olaya aracın aniden stop etmesinin olayda etkili olduğu, bu hususun aracın eksikliğinden kaynaklandığı, teknik bir arıza olarak kabul edilebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle sanık Ömer Yeğit ve Murat Maden olayda ‘alt düzeyde tali kusurlu’, aracın teknik donanımının yetersizliği ve ani arızalı olması olaya etkili olmuştur.”