Gazetemiz Aksaray ve Kartal bürolarının zorbalıkla, çeteci bir tarzda işgal edilip, muhabirlerimizin darp edilmesinin ardından ikinci kez gazetemizi yayına hazırladık. Devrimci gazeteciliğin önemli bir mecrası olan gazetemize dönük bu tür bir saldırı tartışmasız ki, devrimci basının anlamını kavrayamamaktan ya da aslında sahibi olmadığı bir misyonun omuzlarına yüklenmesinden kaynaklanmaktadır. Keza “hizip merkezi” şeklinde ifadelerle, yüksek perdeden seslenilerek yüklenen misyonla, gazetemiz başka mecraların, devrimci odakların meselesi olan konuların sorumlusu ilan edilmiştir!
Aynı zamanda bu söylemler; işgallerin, bürolarımızı ısrarla savunan muhabir ve okurlarımıza dönük ölüm tehditlerinin, şiddeti kınayan devrimci örgütleri arayarak tehdit etmeye varan pervasızlığın devrimci-demokratik kamuoyu üzerinde yarattığı olumsuz tablo karşısında kendini meşrulaştırma çabası olarak görülmeli.
“Ama hayır! Meşru değilsiniz! İşgalci ve zorbasınız! 26 Şubat’tan bu yana halk ve devrimci görevlere ve misyonuna karşı onulmaz suçlar işliyorsunuz! Bir an önce bu işgalci ve şiddet taraftarı tarzınızdan vazgeçin! Bürolarımızdaki işgali sonlandırın!”
Gazetemizin bu sayısında bu saldırganlığa karşı dayanışma mesajları, gazete dağıtımları, okur toplantılarının haberlerine yer verdik. Ayrıca devrimcilere dönük şiddet uygulamanın ne anlama geldiğine dair “İki çizgi mücadelesi ve sol içi çiddet üzerine” isimli makale de bu konuda kaleme alınmıştır.
