Bilindiği üzere 2012 yılı, komünist önder İbrahim Kaypakkaya önderliğinde; her türlü gericiliğe, faşizme ve emperyalizme karşı işçi ve emekçi yığınların, ezilenlerin kavga bayrağının göndere çekilişinin 40. yıldönümü. Kaypakkaya’nın, 50 yıllık suskunluğa, pasifizme ve her türlü parlamentarist bakış açısına karşılık geliştirdiği tezler, bugün yolumuzu aydınlatmayı sürdürüyor. Kemalizm ve ulusal sorun konusundan başka, devrimin yolu ve yön-temleri ile ülkemizin sosyo-ekonomik yapısını tahlil eden Kaypakkaya, fikirleri kadar yaşamı ile de ardıllarına değerli bir hazine bıraktı. Bu yolu takip eden ardıllarının, bin bir emekle, kan ve can pahasına; düşmanın azgın saldırıları altında bugüne taşıdığı direniş bayrağı, proletaryanın zafer nişanesi olarak dalgalanmayı sürdürüyor. 40 yıllık mücadele tarihi boyunca; sınıf düşmanının ideolojik, politik ve askeri saldırıları karşısında birçok yenilgi alınmış, buna karşılık her defasın-da hatalardan öğrenilerek, yeniden ayağa doğrulunmuş, düşmanı şaşkına uğratacak pratiklerin altına imza atılmıştır. Umut, her şeye karşın ezilen yığınlara için hala capcanlı, içten içe yanan, yol gösteren bir kutup yıldızı olmayı sürdürüyor. Umudumuzun 40. direniş ve kavga yılı, bir kampanya çerçevesinde ele alınmış ve bu çalışma Ocak 2012’de şehitlere atfen gerçekleştirilen bir geceyle başlatılmıştı. Partizan geleneğinin 40. yılında, daha ileriye ve daha hızlı adımlarla yürümek, geçmişten bugüne hareketimize gönül vermiş geniş kesimlere ulaşmak ve örgütlülüklerimizi geliştirmek kampanyanın hedefleri arasındaydı.
Tarih ve örgüt bilincini geliştirmekten başka kampanya, sınıf mücadele-sinde yelkenlerimizi yeni ve daha güçlü rüzgârlarla doldurmamıza vesile olacaktı. Kampanya aynı zamanda geçmişten bugüne eksik kaldığımız, ye-terince hesaplaşamadığımız zaaflarımızla yüzleşmemize de hizmet edecekti. Kadın sorunu konusunda eksik, zaaflı duruşumuz etrafında daha geniş yürütülen tartışmalar kampanyanın et-kilerindendi. Birçok alanda ve bölgede yürütülen kitle faaliyetinin sonucunda Yeni Demokrat Kadın, 8 Mart’ta kitleselliği ve coşkusuyla dikkat çekecekti. Güncel görevlerimiz etrafından bir süredir yürüttüğümüz; yerel- genel seçimler ve halk savaşı bağlamında birçok adımın atıldığı Kürt ulusal sorunu gündemi de kampanyanın kapsamındaydı. Bu eksende, HDK üzerinden yürütülen tartışmalar sosyal şovenizmle hesaplaşmanın adımları oldu.
Buna paralel birçok ilde yasaklanan ve Kürt ulusu ile devletin irade savaşına dönüşen Newroz’da, ortaya konulan militan tutum da kampanyanın motivasyonu olumlu anlam-da etkiledi. Bu coşkunun ve kampanya çalışmalarının en görünür olduğu alanlardan biri ise kuşkusuz 2012 1 Mayıs’ıydı. 1Mayıs öncesinde kolektif bir şekilde örgütlenen ve hemen hemen tüm il ve bölgelerde geçen yıla oranla daha geniş bir kitle çalışmasının, etkili bir ajitasyon ve propagandanın yürütüldüğü2012 1 Mayıs’ı, önemli bir coşkuya ev sahipliği yaptı. “Kentsel Dönüşüm”e karşı yürütülen ve devam eden kampanya, Dersim Festivali, yoldaşlarımızın birçok ilde örgütlediği direnişteki işçilerle dayanışma eylemleri ve işçi direnişleri de kampanya coşkusunun, güncel-politik görevlerle kurduğumuz bağı anlamında önemli örnekler oldu.
Gelinen aşamada kampanyamız son virajına girmiş bulunuyor. 11 Kasım 2012’deBakırköy Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenecek gece, yaklaşık bir yıllık çalışmanın, emeğin finali niteliğinde olacak. Bugüne kadar önemli bir birikim yaratan kampanyanın, final etkinliği umu-dun sesinin en gür haykırılacağı bir alana dönüşmeli. Belli bir mesafe kat edilen gece çalışması, merkezi bir içeriğe sahiptir. Faaliyetimizin bulunduğu tüm bölgele-ri kapsayan bu çalışma, moral ve motivasyonumuzu zirveye taşıdığımız, geçmişten bugüne geleneğimizi takip eden kesimlere ve devrimci, demokrat kamuoyuna da mücadele çağrısı yaptığımız bir final olmalı.
Bunun için kalan süreyi en iyi şekilde değerlendirmeli, güncel gündemlerle kitle faaliyetine yoğunlaşmalı, ajitasyon ve propagandaya ağırlık vermeliyiz. Çalışmalarımız; sınırlarınızorlamalı, yeni alanları ve ilerici, demokrat tüm kesimleri hedeflemelidir. Faaliyeti değerlendirmek ve yeni hedefler belirlemek için dar ve geniş kitle toplantıları örgütlemek, ajitasyon ve propaganda araçlarında yaratıcı ve girişken olmak oldukça önemli. Gece, birçok ilerici, demokrat sanatçı ve aydınla, aynı zamanda devrimci dostlarımızla ilişkilerimizi geliştirmemize de hizmet etmelidir.
Kampanyamızın finali, coşkumuzu katlayacağımız; sınıf mücadelesinin güncel görevlerine daha sıkı sarılacağımız, geniş işçi ve emekçi yığınlarını örgütleyeceğimiz bir içerik kazanmalıdır. Final, yeni ilişkiler, gelişmiş örgütlüklerle daha güçlü bir başlangıç olmalı! Bu, elbette elimizde ve biliyoruz ki bunu başarmalıyız, başarabiliriz, başaracağız!