Toprağın uğultusunda soluklanabilmek…
“Türkiye” diye adlandırılan ve Türk ulus kimliğinin devletsel varoluşunun sınırlarıyla tariflendirilen coğrafi alanın tarihi dokusu, her açıdan incelenmeyi hak etmektedir. Binlerce yıl öncesinde bu topraklarda yaşam, kültür ve tarihi dokular oluşturmuş köklü halkların varlığı reddedilemez bir gerçekliktir. Bu çalışmayla esas olarak Hıristiyan topluluklardan Süryaniler (Asurlar), Ermeniler, Rumlar ve ayrı inanç kimlikleriyle Ezidiler ve Yahudilere dair coğrafya-tarih bağlamına ve Osmanlı’dan günümüze kadarki yaşananlara ağırlık verilecektir. Elbette ki asıl amaç suni tarihçilikle yığınları kendi bataklığında soluklanmaya mahkum eden ve zihinlerini de esir alan Türk ulus devlet inşasını, sürecini ve yön veren temel anlayışı açığa çıkartmak ve oluşmuş algıları sorgulatarak bir nebze olsun tarih algısını özgürleştirmektir. Çünkü gerçekler ile sunulanlar arasındaki yüzyıllık sistematik zihinsel esaretten kurtulmaksızın geleceğe dair umutlu beklentiler büyütebilmek mümkün olmayacaktır.