Sivas: Mevlüde Acar, belediyede “geçici temizlik işçisi” olarak çalışmak için gittiği Sivas’ta HDP’nin milletvekili adayı oldu. Acar, 12 Eylül’ün Diyarbakır zindanından İstanbul’un sokaklarındaki korsan gösterilere, Tekstil-Sen yöneticiliğinden işçiliğe uzanan yaşamında şimdi de milletvekili adayı. Sivaslı olan Acar, “Sivas değişime ihtiyacı olan yaralı bir kent ve o yaraların merhemi de HDP’dir” diyor.
İstanbul’daki eylemlerde zaman zaman dikkatimi çeken Mevlüde Acar’ın, 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde tutulan kadınlardan biri olduğunu, Ayben Altunç’un “Eylül’ün Kadın Yüzleri” belgeselinde anlamıştım. Belgeselde rejimin hem kendine hem de tüm muhaliflere yaşattıklarını anlatırken, zulmün bükemediği kadınlardan biri olarak duruyordu. Daha sonra HDP’nin Ankara’daki aday tanıtım toplantısında Sivas adayı olarak kürsüye çıktı. Aynı kararlılıkla kürsüde halkı selamladı.
Tüm hayatı mücadele ile geçen kadınlardan Mevlüde Acar.
1984–1980 yıllarında Mardin’de okudu. 1984 yılında Sivas’ta gözaltına alınıp tutuklandı. Binlerce insan gibi Diyarbakır Askeri Cezaevi’ne götürüldü. 1990 yılına kadar bu cezaevinde tutuldu. O günleri anlatırken, “Sakine Cansız’la aynı dönemde kaldık” diyor. Cansız’ı tanımış olmanın verdiği bir sevinci yaşadığı besbelli. Yargılama yıllar sonra tamamlandığında hakkında “beraat” kararı verildi. Ancak, o ömrünün altı yılını Diyarbakır zindanında geçirdi.
Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a yerleşti. İstanbul günleri için “Demokratik eylemlerden korsanlara, meydanlardan sokaklara tüm eylem ve etkinliklerin içinde yer aldım. İHD’den DEP’e, HADEP’e bütün siyasi kurumların çalışmalarında yer aldım. Emek mücadelesinin dışında da kalmadım. Tekstil-Sen’in genel merkez yöneticiliği görevini yaptım” dedi.
İstanbul’daki çalışmalarının yanı sıra Demokratik Toplum Kongresi’nin yaptığı ilk toplantıya katılan 500 delegeden biri oldu.
Sadece siyasi mücadele alanında değil “hayat mücadelesi”nde de tek dayanağının kendi emeği olduğu ortada. Aslen Sivas’lı ancak adaylığından önce Sivas’a gitti. Nedeni ise; Sivas Belediyesi’nde İŞKUR vasıtasıyla bulduğu geçici temizlik işçiliği. Bugün bir yandan bir milletvekili adayı olarak HDP’nin seçim çalışmalarını yürütürken, diğer yandan da belediyede temizlik işçisi olarak çalışacak.
Mevlüde Acar, Sivas’ta HDP’yi inşa etmenin gerekliliğine duyduğu inancı coşkuyla anlattı: “Sivas benim için çok önemli. En büyük acılarımı, en büyük sevinçlerini Sivas’ta yaşadım. Sivas’ın sokaklarında saçlarımdan sokaklarda sürüklenerek gözaltına alındım, tutuklandım.”
“Bu değişim ve dönüşümün içinde olmak istiyorum”
“Neden HDP?” sorusuna verdiği yanıt da dikkat çekici: “HDP geçmişten bugüne bütün devrimci kazanımların ve eylemlerin odaklaştığı bir kurum. Hepsini temsil eden bir kurum. Dolayısıyla beni de temsil ediyor. Benim emeğimin de olduğu bir yer. Bu nedenle HDP’de olmak istedim. 30-40 yıldır emeğini verdiğimiz bu değişim ve dönüşümün içinde olmak istiyorum. Sivas benim için yaralı bir yerdir. Sivas benim için değişime dönüşüme ihtiyacı olan bir şehirdir.”
Sivas, HDP’nin çalışma alanı açısından zor kentlerden biri.
Mevlüde Acar, bu durumun farkında ancak bu zorluğa rağmen Sivas’ın değişime ihtiyacı olduğunun altını çizdi: “Sivas’ta aldığınız her nefes, attığınız her adım zor. Ancak ben bugüne kadar her türlü zorluğu aşarak yürüdüğümüzü biliyorum. Sivas’taki zorluğu da aşabiliriz. Bu zorluklar aynı zamanda avantajdır da. Çünkü herkes bedelini ödemiştir, herkes acısını çekmiştir. Herkesin kafasında bir çıkış arayışı vardır. Çıkış yolunu biz gösterirsek biz kazanacağız.”
“Sivas’ın yaralarının merhemi HDP”
Sivas’ta değişimin mümkün olduğuna inanan Acar’ın son mesajı şöyle: “Hiçbir şey tek seçenekli değildir. Bir matematik probleminin bile birçok çözümü vardır. Siyasette de hayatta da birçok çözüm yolu vardır. Tek seçenekli olma yaklaşımından çıkılırsa Sivas’ta her şey değişir. Sivas’ın değişmesi ile ülkemizin de genel gidişatı değişecektir. Çünkü zayıf noktalardan biridir. Ama en çok kazanılacak noktadır. Benim için yaralı bir kenttir. O yaraların merhemi de HDP’dir.”
